Gel de inanma şimdi...
Gel de inanma şimdi...
2009 yılında 4 yaşındaki bir çocuk, sabah uyandığında kalbinin Hollywood'da attığını söyledi. Ryan önceki hayatından birçok ayrıntıya yer vermeye başladı. Bir zamanlar Hollywood'da 'Rock' adlı bir sokakta, üç oğlu ve 'Senator Fives' adında bir arkadaşı olduğu bir sokakta yaşadığı konusunda ısrar etti.
Annesi bir gün Hollywood'dan fotoğraflar içeren eski bir kitaba bakıyordu. Ryan heyecanla fotoğraftakilerden birinin kendisi, diğerinin ise arkadaşı George olduğunu söyledi. Bu durumlar üzerine Ryan'ı bir psikiyatriste götürdü. Psikiyatrist, fotoğraftaki adamın George Raft adlı bir film yıldızı olduğunu ve diğer adamın 1964'te ölen Martin Martyn olduğunu doğruladı. Martyn'in kızıyla temasa geçtikten sonra Martyn'in bir Hollywood ajanı olduğunu, North Roxbury Drive'da yaşadığını ve üç oğlu olduğunu doğruladı.
Erica Ruehlman 5 yaşındaki oğlunun her şeye 'Pam' diye seslenmesini tuhaf karşılayıp, bu duruma gülüyordu. Bir zamanlar kadın olduğunu söylemesine aldırış etmiyordu. Sonunda Pam'ın kim olduğunu sorduklarında, 'Eskiden öyleydim ama öldüm ve cennete gittim. Tanrı'yı gördüm ve sonunda, Tanrı beni geri yolladı ve uyandığımda ben bir bebektim ve bana Luke adını verdin.' diye cevap verdi. Eski hayatındaki olayları anlatırken sık sık trene bindiğini ve bir yangında öldüğünü söyledi. Bu olay üzerine meraklanan annesi olayı araştırmaya karar verdi ve Chicago'daki Paxton Otelindeki bir yangınla ilgili bir haber keşfetti. Haberde 1993 yılının Mart ayında, binada çıkan yangında 19 kişinin öldüğünü ve Pam Robinson adındaki bir kadının pencereden atlayarak can verdiğini okudu.
John ve Florence Pollock çifti ikiz kızları Joanna ve Jacqueline, 5 Mayıs 1957'de bir trafik kazasında öldüklerinde perişan oldular. Ertesi yıl tekrardan hamile olduğunda yeniden ikizlere hamile olduğunu öğrendi. İkizler Gillian ve Jennifer, Jennifer'ın doğum lekeleri dışında aynı şekilde doğdu. Belinde Jacqueline'in sahip olduğu doğum lekesine benzer bir doğum lekesi ve alnında Jacqueline'in yaralarından birine benzeyen bir doğum lekesi vardı.
John ve Florence çocuklarına ölen ikiz kardeşleri hakkında çok az şey anlattılar. Ancak ikizler vefat eden kız kardeşlerinin neredeyse aynısı gibi davranıyorlardı. Bir gün bir araba onlara yaklaşırken, birden 'Bizi almaya geliyor!' diye bağırdılar.
1926'da doğan kız 4 yaşına kadar zar zor konuşabiliyordu. Daha sonra kocası ve oğluyla birlikte yaşadığı ve doğum yaptıktan 10 gün sonra öldüğü 'Mathura' adlı bir kasabada yaşadığı konusunda ısrar etmeye başladı. Sonunda küçük kıza okulundaki bir öğretmen eski kocasının adını sordu ve o da 'Pandit Kedarnath Chaube' diye cevap verdi. Öğretmen Mathura'da bu isimde bir adamı buldu ve ona bir mektup yazdı. Chaube, karısı Lugdi'nin dokuz yıl önce doğum sırasında öldüğünü doğruladı. Chaube'yi gören kız onun hemen eski kocası olduğunu anladı. Onun en sevdiği yemeği söyledi ve avluda bir kuyuda nasıl yıkandığı gibi Chaube'nin hayatının ayrıntılarını hatırladı. Bu hikayeyi duyan Mahatma Gandhi kurduğu 15 kişilik ekiple durumu araştırmaya başladı.
Profesyonel olarak reenkarnasyon üzerine çalışan Virginia Üniversitesi psikiyatrist Jim Tucker, kendi dedesinin reenkarnasyonu olduğuna inandığı Sam adındaki bir çocukla tanıştı. Sam, dört yaşına kadar büyükbabasının resmini hiç görmemişti. Büyükannesinin vefatından sonra, ailesi eski bir fotoğraf albümü çıkardığında, büyükbabasının arabasını görünce, 'O benim arabam!' diye bağırdı. Sam'e birçok kişi inanmasa da geçmiş hayatıyla ilgili sorular sorulduğunda verdiği cevaplar herkesi şok etti. Kız kardeşinin kötü adamlar tarafından balığa dönüştürüldüğünü söyledi. Sam'in annesi hayretler içinde kalmıştı. Büyükbabasının kız kardeşi öldürülmüş ve vücudu bir nehre atılmıştı. Sam'in bu eski hikayeden haberi dahi yoktu.
Lee adında Ortabatılı bir çocuk, iki yaşından itibaren başka bir evi ve başka bir annesi olduğu konusunda ısrar ediyordu. Üç yaşına geldiğinde, 21 Haziran yerine 26 Haziran'da doğduğunu söylemeye başladı. Lee göbek adının Coe olduğunu, hayatını sürdürmek için filmler yazdığını ve Jennifer adında bir kızı olduğunu söylüyordu. Kız kardeşi ona öldüğünde kaç yaşında olduğunu sordu ve hemen 'Kırk sekiz!' diye cevapladı. Lee'nin ailesi ona birkaç film ismi sordular ve 'Rüzgar Gibi Geçti' filmini duyduğunda, Lee'nin gözleri açıldı. Filmi kendisinin yazdığını iddia etti. Hızlı bir Google aramasından sonra, Lee'nin ailesi 'Rüzgar Gibi Geçti'nin yazarının Sidney Coe Howard olduğunu öğrendi . Howard, 26 Haziran'da doğdu, Jennifer adında bir kızı vardı ve kırk sekiz yaşında vefat etmişti.
1950'li yıllarda oğluna hamile olan Karanfil Tutuşmuş, rüyasında Selim Faslı adında bir adamı yüzü kanlı bir şekilde görüyor. Semih Tutuşmuş adında bir erkek çocuk dünyaya getiriyor. Semih konuşmaya başlar başlamaz Fesli'nin reenkarnasyonu olduğu konusunda ısrar ediyor. Dediklerine göre yakınlardaki bir köyde yaşadığı ve bir komşusu tarafından öldürüldüğünü iddia ediyor.
Semih 4 yaşındayken, köye giderek Fesli'nin eşiyle ile konuştu. Hayatını ayrıntılı bir şekilde ona anlattı ve cinayet iddialarını doğruladı. Fesli gerçekten bir komşusu tarafından vurulmuştu, ancak komşusu bunun bir av kazası olduğunu iddia etmişti. Semih sürekli Fesli'nin köyüne gitti ve eşi ve çocuklarını ziyaret etti. Ayrıca katili olduğunu iddia ettiği komşusunu gördükçe taş attı.
Bir buçuk yaşında Lübnanlı Nazih Al-Danaf anne ve babasını 'Ben küçük değilim, büyüğüm.' diyerek şok etti. El bombaları da dahil olmak üzere birçok silahı olduğunu ve yakında bir köyde yaşadığı hakkında ısrarcı oldu. Zaman geçtikçe, El-Danaf sürekli olarak köyünden yaklaşık 10 mil uzaklıktaki eski evine götürülmeyi talep etti. Altı yaşındayken ailesi bu isteği kabul etti ve Al-Danaf evini buldu. Ölmeden önce olduğunu iddia ettiği kişi hakkındaki sorulan sorulara doğru cevaplar vermesi ise herkesi şaşırttı. Evdeki silahların nerede olduğuna kadar biliyordu.
Purnima Ekanayake kaburgalarında ve göğsünde görülen sıra dışı doğum lekeleriyle doğdu. Küçük yaşında eski yaşamından söz etmeye başladı. Okulla gittikleri bir tapınak gezisinin ardından tapınağın oradaki nehrin karşısında bir kasabada yaşadığını iddia etti. Bir zamanlar trafik kazasında ölen bir erkek olduğunu söyledi. Durumu merak eden babası sözü geçen kasabaya gitti ve tarif ettiği adamı oradaki insanlara sordu. Çocuğun verdiği bilgilere kıyasla ulaşılan kişinin eşine gittiler ve ölen adam hakkındaki özel bilgileri bildiği ortaya çıktı.
İddiaya göre Golan Tepeleri'nden (Suriye yakınlarında) üç yaşındaki bir çocuk, başında kırmızı bir doğum lekesiyle doğdu. Bunun geçmiş yaşantısıyla bir ilgisi olduğunu iddia etti. Bir doktor bu hikayeyi araştırdı. Doktor, çocuk doğduğu yeri tanıyana kadar İsrail'deki köyleri gezdirdi. Bir adama yaklaştı ve 'Ben eskiden komşunuzdum. Kavga ettik ve sen beni baltayla öldürdün.' dedi. Çocuk doktor ve adamı gömüldüğünü iddia ettiği yere götürdü. Orada çocuğun doğum lekesine benzeyen bir lekesi olan iskelet bulundu. Suçladığı adam, dört yıl önce komşusunu öldürdüğünü itiraf etti.
Önceki hayatımda kimmişim bilmiyorum ama şimdi burda olduğuma göre pek de iyi biri değilmişim.
Reenkarnasyon diye bir şey yok toprağam. Öyle dini inanç falan meselesi değil. Reenkarnasyon yok. Valla yok. :)
Halamın oğlu küçükken evden kaçıp eski ailesi diye adlandırdığı kişilere kaçıp kaçıp giderdi, halamlar kaç kere onu oradan alıp getirdiler. Eski ailesi ile ilgili bütün ayrıntıları anlatıp bu yaşına kadar onlarla bir yaşamaya devam etti (şu an 45-50 yaşında var). Çok yakın bir arkadaşım, çocukluğumuz beraber geçti, öz abimden ayırmam. Pazar yerinde birisi tarafından yanlışlıkla vurularak öldürülmüş, katil abimi değil başkasını vurmak istiyormuş ama benzerliklerinden dolayı onu vurmuş. Yeni reenkarne olduğu yer eski evine çok yakındı, kendisi çocukken onu vuran cezaevinden çıktı ve hatta tanıştık. 20'li yaşlarımda bir sevgilim vardı, küçük bir de erkek kardeşi, o zaman 10-11 yaşlarında vardı. 50-60 yaşında insanlar bayramda gelip elini öperlerdi, küçük kardeş onların babalarıymış. Çocuk biraz büyüyünce yine çok uzakta olmayan eski ailesini bulmuş, en küçük ayrıntıya kadar her şeyi onlara anlatmış ve yine iç içe bir aile olmuşlar.