Kadınların birçoğunun her ay birkaç gününü zindan eden regl ağrısını hafife aldınız her daim. Abartıldığını veya işin yalnızca beyinde bittiğini söylediniz. Ama şimdi araştırmalar da bizim arkamızda! İnanmadığınız regl ağrısı şiddetini detaylarıyla Quartz'dan derledik.
Not: Başına gelmeyen bilemez arkadaşlar, o günlerdeki acıyı yalnızca yaşayan anlar! 😒
Evet, doğru duydunuz. Acıdan bahsediyoruz. Birçok insanın algıladığı şekilde mızmızlık veya rahatsızlık hissi değil bu. Dismenore (sancılı regl) olarak adlandırılan bu durumu yaşayan insanların sayısı ciddi manada fazla. Ama buna karşın sancılı regl dönemiyle ilgili yapılan araştırmalar fazlasıyla az. Hatta doktor doktor gezen birçok kadının daha fazla ağrı kesiciden başka bir şey geçmiyor eline.
University College London Üreme Sağlığı Profesörü John Guillebaud, hastalarının regl ağrısını 'kalp krizi geçirmek kadar kötü' şeklinde tanımladığını belirtti. İlginç değil mi?
İlk olarak doktorlar arasında primer dismenore olarak bilinen birincil adet ağrısı, diğeri de kadınlarda çok sık görülen iyi huylu ama kronik bir hastalık olan endometriozis. Primer dismenore, basitçe açıklamak gerekirse herhangi bir tıbbi açıklaması olmayan ağrılı regl dönemlerini gösterir. Kadınlar regl olmaya başlar başlamaz ağrı da beraberinde gelir. Ama bu durumu yaşayan bir kadına endometriozis tanısı da konulabilir.
Araştırmalara göre Amerika'da kadınların %20'si primer dismenore yaşarken, %10'u endometriozis tanısıyla hayatlarını şekillendiriyor. Kesin tanının konulması ortalama 10 yılı bulabilirken her iki tanıda da ağrıya sebep olan durumlar farklılaşabiliyor.
Öncelikle var olan tedavi yöntemlerinin de gerçekten sınırlı olduğunu söyleyelim. Hastadan hastaya ve sağlık koşullarına göre tedavi seçenekleri, rahim alma ameliyatına kadar ilerleyebiliyor. İşin kötü tarafı ise rahim alma ameliyatı bile ağrının geçmesini etkileyemeyebilir. Ağrı gerçekten ısrarla devam edebilir. Var olan diğer ilaç tedavilerinde ise hormonlarla ilgili sıkıntılar, böbrek sorunları, depresyon halleri baş gösterebilir. Doğum yapma olasılığınız düşebilir. Yumurtalıklara zarar gelebilir. En basitinden ağrı kesicilere bağışıklık kazanmış olursunuz. Gördüğünüz üzere kimse ciddiye almasa da tedavisinde bile ciddi sonuçları olan ağrılar yaşıyoruz. 😔😔
Hangi ülkede, hangi toplumda yaşadığınızın hiçbir önemi yok aslında. Dünya üzerinde milyonlarca kadın bu acıyı çekiyor. Buna rağmen 'regl' kelimesi 'doğurganlık', 'seks', 'embriyo' gibi çağrışımlar yaptığı için insanlar ne medyada ne de toplum içinde konuşmak istemiyorlar. Doktoru hastası fark etmeden herkes bu acıyı içinde yaşaması gerektiğine inanıyor. Çünkü bununla ilgili konuşacak sosyal ortamlarda yaşamıyorlar.
'İlk çocuğumu doğururken doğumda olduğumu anlayamadım. Çünkü ağrısı her ay çektiğim ağrı kadar kötü değildi.'
'Tek bilmek istediğim, her ay işten cezalandırılmadan 3-5 gün izin alabilecek miyim?'
'Abartmadığımı biliyordum.'
Aynı ağrıyı erkekler çekiyor olsaydı acaba daha fazla ciddiye alınır mıydı diye sorgulamadan edemedim Yaşadığımız şey tam olarak ölüm gibi bir şey olup kimsenin ölmemesi.
hele ilk günün gecesi :( Yarabbim şuracıkta öldür beni kurtulayım şu sancıdan diyorum resmen.Resmen ne uyuya biliyorum ne haraket ede biliyorumki yine ağrı fln girer kadın olmak dünyadaki en zor şey!
Bence her ay en azından 1 gün regl tatili olmalı. O gün bizden verimlilik beklenmesi hiç adil değil.!