Hani bazen karikatüristler, nasıl konu bulduklarını anlatan bir şeyler çizer de biz de içimizden 'konu bulamamış bizi oyalıyor' diye düşünürüz ya işte öyle bir gün bugün. İnsan gerçekten ne yazacağını, ne konuşacağını bilmiyor. Böyle usulca yatağına uzanmak, hiç düşünmeden uykuya dalmak ve uyandığında yaşadıklarının, duyduklarının, gördüklerinin koca bir yalan olduğunu görmek istiyorsun. Ama biz bunların gerçek olduğunu anlayacak kadar çok şey gördük yaşadık bu ülkede. Bir ülkenin her gün daha ne kadar kötüye gidebileceğine her yeni doğan günle birlikte şahitlik ettik. Hep bizi daha kötü günler bekliyor hissiyatıyla yaşadık, içimizdeki karanlığı bir türlü yenemedik, yok edemedik. Üstümüze çöreklenen karamsarlıkla, ülke bilmediğimiz, tanımadığımız sulara doğru giderken hiçbir şey yapamıyor olmanın acısıyla, kederiyle yaşamaya alıştık. Biz bunları hak etmiyoruz demeyeceğim, çünkü bunu hiçbir insan evladı hak etmiyor. Bölgemizde, dünyada süren savaşlardan bahsetmeyeceğim çünkü acıları hatırlamaktan yorulduk. Ama haddim olmayarak Tezer Özlü'nün bir sözünü revize edeceğim; 'Bu ülke bizim ve onu bizi öldürenlere bırakmayacağız.'