Size 'Bu Kadarı da Tesadüf Olamaz Artık!' Diye Düşündürtecek, Gariplik Sınırlarını Zorlayan 12 Olay

Hayatta bazen öyle şeyler oluyor ki, bunların bir tesadüften ibaret olduklarına ihtimal veremiyoruz. Peki sizce burada bahsettiğimiz olaylar birer tesadüf mü, yoksa değil mi? Karar sizin...

1. John ve Arthur Mowforth, İngiltere'de birbirlerine yaklaşık 130 km uzaklıkta yaşayan ikiz kardeşlerdi. 22 Mayıs 1975 tarihinde, her iki kardeş de şiddetli göğüs ağrısı çekmeye başladı.

Bu olaylar yaşanırken ailelerin birbirlerinden haberleri yoktu. John ve Arthur aynı zamanlarda hastaneye kaldırıldılar ve her ikisi de hastaneye vardıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.

2. Henry Ziegland adlı bir adam, kaderden kaçtığını düşünüyordu. 1883'te artık ondan hoşlanmadığına kanaat getirdiği sevgilisinden ayrıldı ve genç kadının intihar etmesine neden oldu.

Kadının erkek kardeşi, intikam alma arzusuyla Ziegland'ı tabancayla vurdu. Daha sonra, adamın öldüğünü düşünüp kendisine ateş etti. Ama Ziegland ölmemişti, mermi sadece yüzünü sıyırmış ve arkasındaki ağaca saplanmıştı. Ziegland, muhtemelen ne kadar şanslı olduğunu düşünmüştür. Tabii, olaylar bununla sona ermedi. Aradan geçen birkaç yılın ardından Ziegland, merminin saplandığı ağacı kesmeye karar verdi. Ağacın gövdesi çok iri göründüğünden işini kolaylaştırmak için dinamitle patlatmak istedi. Patlama yüzünden mermi fırladı ve Ziegland'ın kafasına isabet edip onu öldürdü.

3. Amerikalı yazar Anne Parrish, 1920'lerde Paris'te bir kitapçıyı gezerken çocukken favorisi olan "Jack Frost ve Diğer Hikayeler" adlı hikaye kitabını gördü.

Eski kitabı alıp kocasına gösteren Parrish, kitabı şefkatle tutarak nasıl sevdiğinden bahsetti. Kocası kitabı aldı, kapağını açtı ve eski sahibinin yazdığı notu gördü. Notta, 'Anne Parrish, 209 N. Weber Street, Colorado Springs' yazıyordu. Kitabın eski sahibi Anne Parrish idi.

4. Joseph Aigner, 19. yüzyılda Avusturya'da oldukça tanınmış bir ressamdı. Ancak melankolik bir yapısı vardı ve hayattan pek zevk aldığı söylenemezdi. Aigner, yıllar içerisinde birkaç kez intihar girişiminde bulundu.

İlk seferinde, 18 yaşındaydı ve kendini asmaya çalışmıştı; bu girişimi bir Fransisken rahibi tarafından engellendi. 22 yaşında tekrar kendini asmayı denedi, aynı rahip tarafından bir kere daha kurtarıldı. Sekiz yıl sonra, siyasi faaliyetlerinden ötürü idam cezasına çarptırıldı, aynı rahibin müdahalesiyle hayatı yine kurtuldu. Aigner, 68 yaşına geldiğinde bir kere daha intihar etmeye kalktı ve bu sefer amacına ulaştı. Cenaze törenini yapan ise 3 kere hayatını kurtaran o rahipti.

5. New York'ta yaşayan Dominic Calgi adlı bir adamın arabasının plakası 5V 17 32'ydi. İşin garip olan kısmı ise Dominic Calgi'nin tam da plakanın üstünde yazan tarihte yani 17 Mayıs 1932'de hayatını kaybetmiş olmasıydı.

6. Fotoğraftaki çiftin adları Aimee Maiden ve Nick Wheeler. Evlenmeye hazırlanan bu iki genç, Nick'in büyükanne ve büyükbabasını ziyaret ettikleri sırada fotoğraf albümlerini karıştırmaya karar verdiler.

Nick'in bu fotoğrafı İngiltere, Cornwall'daki bir plajda çekilmişti. Fotoğrafa yakından baktıkları zaman, Aimee'nin arkada duran çocuk olduğunu fark ettiler. Üstelik bu fotoğraf 11 yıl öncesine aitti ve o dönemlerde ikili birbirlerini tanımıyorlardı. Genç çift, fotoğrafın çekildiği sahilde hayatlarını birleştirdi.

7. Ohio'da bir yetimhanede yaşayan ve farklı aileler tarafından dört hafta arayla evlat edinilen tek yumurta ikizlerinin hikayesi oldukça ilginç. Onları evlat edinen aileler, çocuklara James adını verdi.

Her iki James'in de ilk eşlerinin adı Linda'ydı. James kardeşler, boşandıktan sonra tekrar evlendiler ve bu kez ikisinin de eşlerinin adı Betty'di. İkizlerden her birinin iki oğlu oldu ve adlarını James Alan ile James Allan koydular. Her ikisinin de Toy adlı bir köpeği vardı ve aynı eğitimi alıp şerif olmuşlardı. James kardeşler, 39 yaşındayken tekrar bir araya geldiler ve birbirlerinin o güne kadar ne yaşadıklarına dair en ufak bir fikirleri bile yoktu. Bütün bunlar bir tesadüf olabilir mi? Bize pek öyle gelmedi...

8. 1858 yılında Robert Fallon adlı bir adam, birlikte kumar oynadığı bir kişi tarafından öldürüldü. Sebebi ise Fallon'ın oyun sırasında hile yapıyor olmasıydı ve Fallon, bu sayede 600 dolar kazanmıştı.

Fallon öldükten sonra, kimse kazandığı parayı almak istemedi, çünkü o paranın lanetli olduğuna inanıyorlardı. Yeni bir oyuncu Fallon'ın parasını almayı kabul etti ve o parayla 2200 dolar kazandı. Polisler, Fallon cinayetini araştırdıkları sırada ise yeni oyuncunun Fallon'ın yedi yıldır görmediği oğlu olduğu ortaya çıktı. Üstelik, genç adam paranın babasına ait olduğundan bile habersizdi.

9. İtalya, Bari'de motorsikletli bir gaspçının saldırısına uğrayan bir kadın, polis tarafından sorgulandı ve onlara saldırganın detaylı bir tarifini verdi. Polis, kadına saldıran kişiyi yakaladığında onun kadının oğlu olduğu ortaya çıktı.

10. Ünlü oyuncu Anthony Hopkins'e 1973 yılında George Feifer'in bir romanından beyaz perdeye uyarlanan "Petrovkalı Kız" filminde yer alması için teklif götürüldü ve Hopkins bu teklifi kabul etti.

Rolüne hazırlanmak için bahsi geçen kitabı okumak isteyen ancak kitabın kopyasını Londra'nın herhangi bir yerinde bulamayan Hopkins, tren istasyonundaki bir bankta aradığı kitabın durduğunu fark edince oldukça şaşırdı. Sonradan bu kitabın, Feifer'in bir arkadaşına ödünç verdiği ve arkadaşının arabasından çalınan kendi kişisel kopyalarından biri olduğu ortaya çıktı.

11. Tesadüfün de böylesi... Brad Pitt, 2004 yılında Truva filminin çekimleri sırasında kolay kolay unutulmayacak bir performans sergilemişti.

Düşmanı Hector ile yaptığı zorlu bir dövüş sahnesi sırasında yukarı zıplayan ve kötü bir şekilde yere düşen Pitt'in aşil (achilles) tendonu yırtıldı ve çekimlere ara vermek zorunda kaldı. İşin ilginç tarafı, Brad Pitt'in filmde canlandırdığı karakterin, bizzat bu tendona ismi verilen Achilles olmasıydı.

12. Birmingham'da yaşayan Jason ve Jenny Cairns-Lawrence çifti için tatil yeri seçmek, yedi yıl boyunca üç terör saldırısına tanık olduktan sonra adeta bir kabus haline geldi.

Çift, 2001 yılındaki İkiz Kule saldırısı sırasında New York'u ziyaret ediyordu; Temmuz 2005'te üç metronun ve bir otobüsün bombalandığı sırada ise birkaç günlüğüne Londra'da bulunuyorlardı. Daha sonra, 2008 yılında Mumbai'de yaşanan silahlı saldırıya tanık oldular. Bu kadar olayın üzerine hayatta kalmış olmaları bile bir mucize...

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Trabzonspor'un Galatasaray'a Attığı Üçüncü Gol Öncesinde Top Dışarı Çıktı mı?
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi