Beşinci sınıftayken nöbetçiydim okulda, okulun ana kapısında yaptığım ilk nöbet olacak. Tabii büyük bir prestij göstergesiydi orda nöbet tutmak. Sınıf listesinin sonunda ben ve kardeşim dediğim arkadaşım var. Biz tabii seviniyoruz nöbet tutacağız diye. Vay arkadaş, akşama kadar giriş kapısını en az 10 kere silmişimdir o küçücük boyumla. Müdüre, müdür yardımcısına dört dörtlük hizmet ettim bir de… Ben dersteyken saatler geçmez sanardım, nöbetçiyken öyleymiş asıl. Ohh, ne güzel 6. ders de bitti derken bir adam gelmez mi! Müdür yardımcısıyla kavga etmeye başladılar. Bizim de nöbet masamız çöpün yanında. Müdür yardımcısı adamdan kaçacağım derken geri geri geldi, arkadaşımla arka arkayayız o sırada, ayakta. İlk önce birimiz düştü çöpe sonra diğerimiz, iki küçük adam çöp koka koka eve gittik… Nöbet değil, rezalet. Sonra, hep nöbet tutacağım günler hastalık bahanesiyle okula gitmedim.
Yazan:Yusuf
Bazıları cidden den çok iyi. 😄😄 #8 in anlatım tarzını ve #10 daki arkadaşın incesini çok beğendim. 👏😂 (Merkep eşek demek bu arada)