Büyük bir şehirde yaşamanın getirdiği karmaşa ve hız, bir yandan da sunduğu fırsatlar ve imkanlar, tercihlerimizi derinden etkiliyor. Bu devasa yerleşim yerlerinde, her birimiz kendi hikayemizi yaşarken, aynı zamanda şehrin ritmine ayak uymaya çalışıyoruz. Şehirlerin kalabalık sokaklar, hızla akan zamanı; bir yandan stres ve yorgunluk yaratırken, diğer yandan da hayatı kolaylıkla yakalamamızı sağlıyor. Büyük şehirlerin sunduğu olanaklar, kültürel etkinlikler, eğitim ve iş imkanları da bu karmaşanın içinde bize birçok fırsat sunuyor. Bu yüzden, büyük şehirlerde yaşamak, bir yandan zorlu bir deneyim, diğer yandan ise bir fırsatlar yumağıdır.
Peki ya küçük yerde yaşamak? 'caglaeksii' isimli içerik üreticisi küçük bir yerde yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlattı.
Büyük şehirde yaşamak bana bataklığa düşmüşüm gibi geliyor
Küçük yerde yaşamak beladır.Asla yalnız kalmazsın.O komşu teyzeler ve hatta yeni evli genç kadınlar,komşuculuğu çok severler.Eline bir tabak bir şey alan çalar kapını yanlışlıkla bir kere içeriye alırsan,artık arkadaş oldunuz zannedip,iki de bir bana da gel diye darlar.Sokakta yürürken,gelir koluna girer.Şöyle bir çay içip,iki satır kitap okuyayım dersin.Yok yok yani mümkün değil.O yüzden büyüm şehrin gözünü seveyim.Ben şehir insanıyım.Kapat kapını mis❤️
inanın dağ başı gibi şehirde yaşıyorum (bitlis) ama tek sorunu kışın kardan sonra oluşan sis