Eski tatil anlayışlarını çöpe atın… Gerek yok bavullarla eşya taşımaya. Altta bir şort, üstte bir tişört… Basit, sorunsuz, sınırsızca, ama mutlu, keyifli, çılgın, kontrolsüz, neşeli, bol kokulu, hatta aşk kokulu bir tatil öneriyoruz size. Herkes pür dikkat deliymişsinizcesine size baksa da gülümseyerek bakarsınız etrafınıza, çünkü ayaklarınız özgürlüğünü ilan etmiştir. İşte öyle bir yer yalınayak..
Bu arada, bu aşk sözü germesin sizi; anne de, çocuk da, çiçek de, dağ da, deniz de, sevgili de aşktır bize. Aşk olsun, diyerek soralım: Hiç dağa tırmandınız mı? Hiç ağaca tırmandınız mı? Hiç üstünüz başınız kirlendi mi? Hiç çıplak denize girdiniz mi? Hiç yakamozlarla dertleştiniz mi? Hayır mı? O zaman doğa sizi bekliyor… Bırakın plastik bardaklarda her şey dahil tatillerde harcadığınız zamanı. Bırakın kalabalıkları, gürültüyü patırtıyı… Bazen değişmek gerekir, her anlamda..
Doğu ekspresini de böyle ballandıra ballandıra anlattınız. Dünyanın en fakir insanının bile binebileceği şeye artık sayılı zenginler biniyor. Şimdi sıra Olimpos'a geldi.
Denize girmek için ayaklarınızı kaybetmeyi göze alın çünkü her yer taş. Gözleme yemekten ciğerimiz soldu. Fiyatlar ucuz. Bira pahalı. Kaldığınız yerlerin çoğu aynı olduğu için tek kriteriniz tuvalet ve banyo olmalı bi de klima. Genelde otelde yemek yenir çok mekan yok.
Çok özledim lan. Şimdi Olimpos woods da Oktay Abi'nin orada olmak vardı. :'( Bildiğin insan huzur doluyor. Mekandan ayrılmak istemiyor.