İşte bu fotoğraflar onun kanıtı
İzmir coşkusunu sahici yaşar.
Sağa, sola bakmaz; kim ne der diye düşünmez, içinden geldiği gibi davranır.
Matemi de öyledir; coşkusu da…
İnandığını yapar, inanmadığına yan gözle bakmaz bile…
O yüzden “sahicidir” diyorum; İzmirliler samimidir, nettir.
Ve bazı şeylere siyaset üstü bakar.
Bazen siyaset üstü kalmanın ne kadar doğru olduğunu tecrübeleriyle test etmiştir çünkü...
AK Parti’ye göre, CHP’ye göre, MHP’ye göre, BDP’ye göre bakmaz örneğin hayata…
Demokrasinin sancılı ama en doğru sistem olduğuna inanır.
Sert üsluptan hoşlanmaz.
Kadife dokunuşu tercih eder; konuşmayı, anlamayı, önyargısız yaklaşmayı bilir.
Diyalog kurmanın gerginlikleri azalttığına inanır.
Geçmişi unutmaz ama geleceğe bakmanın daha doğru olduğunu iddia eder.
“Siyasete İzmir’ce bakmak” sözünü sık duyarız bu kentte…
İzmir’in ikliminin, İzmir’in imbatının bütün Türkiye’ye yayılması hayal mi?
Bence değil…
İZMİR FARKI
Önceki gün Konya Kültür Sanat Günleri’nde çekilen bu fotoğraflar işte bu anlattıklarımın en güzel kanıtı. Başka şehirlerde adaylar yan yana gelmekten çekinirken; programlarını çakıştırmamak için bin türlü çaba sarf ederken; İzmir’de dört partinin büyükşehir belediye başkan adayları yan yanaydı, aynı karedeydiler.
MHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Taşer, Saadet Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özüdoğdu, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bütün Türkiye’ye aslında güçlü bir mesaj verdi.
Aziz Kocaoğlu; “Hep birlikte barışa ve kardeşliğe haraç” olalım dedi, Binali Yıldırım ise “Rekabet hizmeti getirir. Bu konuda İzmir çok şanslı” diye yanıtladı.
Aslında bu örnekler İzmir’in geçmişinde çoktur.
Bir seçim öncesinde Aziz Kocoğlu ile AK Parti’nin adayı Taha Aksoy benim de katıldığım birkaç televizyon programında canlı yayına çıkmış; liderlerin gösteremediği bu tavrı sergilemişlerdi.
Hatta Taha Aksoy; “Siyaseten benim rakibim ama ben Aziz Kocaoğlu’na kasamı bile emanet ederim” demişti.
Bu söz siyasetçiler tarafından yadırganmış; Aksoy’un yarışta büyük bir hata yaptığını söylemişlerdi.
Oysa çoğunluk bu kampanyanın İzmir’de olduğunu unutmuştu.
İzmir hep farklıydı çünkü…
Bütün dünyada “pazartesi sendromu” yaşanır; Türkiye ise bunun adı artık “salı sendromu”