Siyaset Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkileyecek?

Roubini Global Economics analistleri, Türkiye'nin seçimlerden sonra şekillenecek politik yapısının ülke ekonomisini orta vadede nasıl etkileyeceğine dair bir araştırma yayınladı.

Araştırmada doğrudan oy oranı tahminlerinden ziyade, sonuçların yaratabileceği risklere odaklanarak 3 senaryo üzerinde duruluyor: Baz, olumlu ve olumsuz senaryo.

Business HT'de yayınlanan analize göre, baz ve olumlu senaryo ağırlıklı olarak AK Parti iktidarının devam edeceği varsayımı üzerine kurulmuş; ancak hem gücün AK Parti kanadında toplanması hem de koalisyon gerçekleşme ihtimalinin olumsuz senaryoya sebep olabileceği belirtiliyor.

Yüzde 70 ihtimalle gerçekleşmesi en muhtemel görülen baz senaryonun belirleyici özelliği sadece gerektiği kadar reform yapılması. Bu senaryoda hükümet ekonomik krizin gelmesini engellemesine yetecek kadar önlem alıyor. Bunun sonucu olarak çekilebilen yatırım da “yetecek kadar” ve kısa vadeli oluyor. Analistler, bu durumda 'kurumsal sorunlar, gücün merkezileşmesi, yolsuzluk ve rekabet sorunları' yüzünden uzun vadeli yatırım çekilemez diyor. Böylece büyüme ve varlıkların dış şoklara karşı kırılganlığı artıyor.

Olumlu senaryo aynı zamanda yüzde 10 ile gerçekleşme ihtimali en düşük olan senaryo. Bu senaryoda AK Parti'nin ekonomik reformları hızlandırma ve 2023 planlarını hayata geçirme konusunda çabaları tekrar hızlanıyor. Böylece orta vadede daha az oynak büyüme, daha yüksek gelir ve daha yüksek mevduat sağlanıyor. İstikrarlı büyüme ve güçlü kurumlar, hem kısa hem de uzun vadede Türkiye'ye yatırımcı ilgisini artırıyor.

Yüzde 20 ihtimalle ekonomi açısından en olumsuz senaryoyu tetikleyecek şey ise mikroyönetimin çökmesi. Gücün bir yerde fazla toplanması veya para politikasına müdahalenin sınırlarını aşması buna sebep olabilir. Yani orta vadede Merkez Bankası politikalarına karışılmasının bankanın toplum tarafından güvenilirliğine darbe vuracağı düşünülüyor. Bu senaryoda sermaye çıkışları bir finansman krizine zemin hazırlıyor, böylece ekonomi politikasının sıkılaşması, sonunda da talepte düşüş ve resesyon geliyor. Şirket iflaslarının artmasıyla bankacılık sistemindeki takipteki krediler artıyor ve muhtemelen likidite krizine dönüşüyor.

Popüler İçerikler

Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!
Rasim Ozan Kütahyalı’dan Atatürk Sözleri: “Şeytan Taşlamakla Anıtkabir'de Yapılanlar Benzer Eylemler”
İzmir'de 5 Küçük Kardeşi Öldüren Yangında Acı Detay: Kapıyı Kilitleyerek Giden Annenin İfadesi Ortaya Çıktı!