Bazı insanlar sivrisineklerden adeta kaçamazken, yanlarındaki biri hiç ısırılmadan kalabiliyor. Bu fark neden oluyor, hiç düşündünüz mü? Üstelik konu yalnızca kaşıntı değil. Sivrisinek ısırıkları ciddi hastalıkları da taşıyabiliyor. Bilim insanları da bu yüzden sivrisineklerin neden bazı insanları daha çok tercih ettiğini araştırmış. Görünüşe göre cevap, düşündüğümüzden çok daha karmaşık.
Gelin bakalım...
Sivrisinekler sadece dişi olduklarında ısırıyor ve bunu yumurtlamak için ihtiyaç duydukları proteini kandan almak amacıyla yapıyorlar. İnsanları bulmak için anten ve palplerini kullanıyor, çevredeki karbondioksiti tespit ediyorlar. Çünkü nefes verirken yaydığımız karbondioksit onlar için ilk işaret. Ama sadece bununla yetinmiyorlar. Vücut ısısı, ter, nem ve kokular da onları yönlendiriyor.
Bazı deneylerde, insan şeklindeki ısıtılmış tanklara ter ve karbondioksit eklendiğinde sivrisineklerin bu tanklara daha çok yöneldiği görülmüş. Özellikle laktik asit, amonyak gibi vücut salgıları onları daha da çekici hale getiriyor. Hamile olanlar, spor yapanlar ya da metabolizması hızlı çalışanlar daha fazla karbondioksit yaydığı için daha sık ısırılıyor.
Ayrıca bazı araştırmalarda sivrisineklerin kan gruplarına farklı tepki verdiği de fark edilmiş. Özellikle 0 kan grubuna sahip kişilerin daha çok ısırıldığı düşünülüyor. Ama bu konuda fikir birliği yok. Asıl farkı yaratan şey, genetik yapımızın belirlediği vücut kokusu gibi görünüyor.
İşte sivrisineklerin bazı insanları daha çok sevmesinin en büyük nedenlerinden biri bu kokular. Boston Üniversitesi’nden sinirbilimci Meg Younger, bu kokuların sivrisinek davranışını etkilediğini söylüyor. İşin içine bir de genetik giriyor. 2015’te yapılan bir çalışmada, tek yumurta ikizlerinin sivrisinek çekiciliği konusunda birbirine daha yakın tepki verdiği görülmüş.
Yani aynı genetik yapı benzer vücut kokularına neden oluyor ve bu da sivrisineklerin kararını etkiliyor. Kısacası, aynı ortamda iki kişi varsa ve biri sürekli ısırılırken diğeri rahat kalıyorsa, bu durum büyük ihtimalle ciltteki mikrobiyota farkından ve genetikten kaynaklanıyor.
1897’de Sir Ronald Ross, sivrisineklerin sıtma taşıdığını keşfettiğinden beri bu canlılar hakkında daha çok şey öğrenildi. Artık biliyoruz ki sıtmanın yanında zika, chikungunya, Batı Nil virüsü ve dang hummasu gibi ciddi hastalıkları da taşıyabiliyorlar. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sivrisinek kaynaklı hastalıklar her yıl 700 binin üzerinde can alıyor. Bu yüzden korunmak, hayati bir konu.
yakaladığınızın enjektörlerini sökün de, arka çıkıştan içeri verin. diger pçler görüp ibret alsın
O Rh (-)'im ve her dışarıya çıktığımda sineklerin hedefi oluyorum ve işin kötüsü sivrisinek alerjim var:( Geçen gün aile hekimine gidip pomat ve alerji ilacı yazdırdım. Aile hekimimiz de çok tatlı bir bey, " Sinek kovucu spreyi siz mi alırsınız, reçeteye mi yazayım " diye espri yaptı:D
Soyunu kurutsak olmaz mı ya bilimsel olarak mümkün olduğunu düşünüyorum.