İdrar kaçırmanın tedavisi epey emek istiyor... 😣Dikkat: Bu tedavi yöntemleri işe yaramıyor. Lütfen denemeyin.Günümüzde tedavisi hala zor bir hastalık olsa da Antik Roma döneminde bu durumu kontrol altına almak için oldukça garip yöntemler benimsenmiş. Epilepsi nöbeti geçiren bir Romalı'ya öncelikle ölü bir adamın kafatasından su içirilirdi. Ardından daha önce bir adamı öldürmüş olması gereken demir bir silah kullanılarak bir canavar öldürülmeli ve bu canavarın eti yedirilmeliydi. Eğer bunlar işe yaramadıysa, epilepsi nöbeti geçirilen yere demir çivi bırakılırdı. Epilepsi nöbeti için en geçerli olduğu düşünülen tedavi yöntemi ise kısrak sütüne batırılmış ayı ya da yaban domuzu testisi yenmesiydi.Bu hastalık, çeşitli tedavi yöntemleri kullanılarak hafifletilmeye çalışılıyordu. Özellikle hardal, safran yağı, erkek keçi yağı ve dişi keçi gübresinin birleştirilmesi ile oluşturulan karışım, en etkili tedavi yöntemi olarak anılıyordu. Bunun yanı sıra tekrarlayan şiddetli eklem iltihaplarını deniztavşanıyla ovmak ve bir kunduzun derisinden yapılmış ayakkabılar giymek tedaviye yardımcı olabilecek şeyler arasındaydı.Eğer Antik Roma döneminde idrar kaçırma sorunu yaşıyorsanız, sırtlan mesanesini şarapla ıslatarak yemeniz beklenir. Kavrulmuş yaban domuzu mesanesi de oldukça şifalı olarak görülüyordu. Eğer bir çocuk bu sorunu yaşıyorsa, haşlanmış fare yiyordu. Keten tohumu ve papirüsü genital organın ucuna değdirmek idrar kaçırma sorununu tamamen tedavi edecek uygulamalar olarak görülüyordu.Antik Roma döneminde dizanterinin neden dolayı meydana geldiğini bilmedikleri için tedaviler son derece garip kalıyordu. İlk tedavi şekli olarak tavuk çorbası seçilse de günümüzde asfaltlar için kullanılan zift diğer tedavi şekliydi. Zift, aynı zamanda kadınların adet kanamalarını hızlandırmak için de kullanılıyordu. Bir diğer tedavi yöntemiyse benekli kertenkeleyi haşlayıp yemekti.Mide gazı, Romalılarda epey yaygındı. Bunun en büyük nedeni ise uyguladıkları tedavi yöntemleri sonucunda yan etki olarak ortaya çıkmasıydı. Tavuk suyu, bağırsak temizleyici olarak sık sık kullanılırdı. Bunun yanında tavuk dışkısı, ayakkabı boyası ve fesleğenden oluşan bir karışım, en popüler tedavilerden biriydi. Yalnız bu karışımı dikkatli kullanmak gerekiyordu. Aksi halde gaz problemi çeken kişi komaya girebilirdi.Mide bulantısı için Romalılar şarap içmeyi tercih ediyordu. Bunun dışında sirkeyle pişirilen kabak yemeği en iyi tedavi olarak anılıyordu. Eğer hamile bir kadın mide bulantısı çekiyorsa, nar yiyordu.Günümüz gençleri kadar Antik Roma'nın gençlerinin de büyük derdi olan sivilceler için en yaygın tedavi yöntemi ekşi peynir ve yağdan oluşan bir karışımda banyo yapmaktı. Aynı zamanda pırasa yaprakları ile sivilceli yüzeyin ovulması da sivilcenin yok olacağını düşündürüyordu.Antik Romalılar siğillerden kurtulmak için inek gübresi, fare gübresi ya da kuğu yağı yakarak siğillere sürüyordu. Eğer bu işe yaramazsa ayın 20'sinden sonra yolda yüzüstü yatmak bir çözüm olarak görülüyordu.Antik Roma dönemindeki baş ağrısı tedavilerinin büyük çoğunluğunda hayvanlar bulunuyordu. Örnek olarak bir filin hortumunu kişinin başına dokundurması çare olarak görülüyordu. Eğer bu işe yaramazsa bir eşek ya da ineğin suyunu içmek tedavi olarak kabul ediliyordu. Hala baş ağrısı geçmezse adet kanıyla boyanmış bir bez başa bağlanarak geçmesi beklenirdi.Antik Romalılar kabızlık çektikleri zaman balda beklettikleri çiğ ayvaları yerlerdi. Bu normal bir tedavi olarak görülse de garip yöntemler bunda da vardı. Örnek olarak kurt safrası verilebilir. Kurt safrasını süt, tuz ve balla ıslattıktan sonra göbek deliğinde bekletmek kabızlığa iyi geldiği düşünülen şeylerdendi.