Sivas Katliamı'nda Hayatını Kaybedenler İçin Yazılmış 15 Şiir

Bugün Sivas Katliamı'nın 23. yıl dönümü. Giden 33 can için söyleyecek çok şey var... Sözlerini söylemek için şiiri seçenler de olmuştu. Madımak Oteli'nde o gece aralarında konuştukları gibi: 'Kalanlar, ölenler için şiirler yazar.'

#1

Sonra geldin bir şeydin 

Tanrı da tanrı misafiri bu dünyada 

Diyenlerin arasına girdim; hafif ıslak bir ağız vardı avuçlarımda 

Dört tarafı cüce zürafalarla çevrili bir ormandaydım 

En iyisi ben seni seveyim dedim kestirmeden 

O patikadan, o biraz engebeli yoldan, çıkayım seni seveyim dedim 

Kim bilir, üçümüz beşimiz bir araya gelir indiririz mahlukatı 

Sen de unutursun eski arkadaşlarını beni seversin 

Benim mürekkebim leke yapar ellerine 

Gece yarısı şarap içeceğine birileriyle 

Beni okursun onlara sahilde saat ikide, dertliyken, 

Delirmiş kadınlar gibi bağıra bağıra gemiler geçer ansızın 

Sersem sepet kabarır deniz, su sıçratır, aşk sıçrat1r 

Diye.

Sonra geldin bir şeydin 

Ağlıyordun, kucağında yandıkları iyi oldu bu şairlerin diye diye 

Şiir yazdığını sanan bir celladın kitabı 

Celladın sırtını sıvazlayan bir tıfıl zakkum 

Zakkumun dibinde ise tırtıllar, böcekler ona alkış tutan .. 

Ama ben geldim aşkım, sen daha zehir zemberek bir tohumsun 

Açacaksın, zıplayacaksın aha gökyüzü şuracıkta 

Tutup indireceksin göğü 

'oteller kenti'ni otellerin yağmalandığı bir memlekete dönüştürenlerle 

hayatını bir otelde kalınanın mahcubiyetine sığdıranlar arasında 

kalacaksın incecik bir gevşeyişle.

Ben ölümüme iki dakika kala Allah'a inanmayacağım 

Böyle bir lüksüm yok, böyle bir kimlikle gelmedim yeryüzüne; 

Seninle aynı gezegeni paylaşmak evrenin en güzel şeyi, amma, 

Onlarla paylaştığım oksijenden nefret ediyorum 

Ateşi, ah o otel ateşini körükleyen pis kokulu her nefeslerinde.

Sonra ben geldim sen hep bir şeydin, bunları dedim tek tek, 

Kelime kelime, 

Ağlıyordun, gözyaşların yere düşmeden önce 

Ben düştüm yere, 

Oraya. 

Hayatın kefenini diken sahte şairlerin 

Parmaklarımla kazdığım

Mezarına Şerefine. 

Küçük İskender

#2

Hasretime hasret kattın, hasrete

incinsek de incitmeyiz, zulm ile

geldik size, dikensiz bir gül ile

can veririz, can almayız, biz canız

Akarsular ile coştum, çağladım

hasret ile yandım, ağladım

nice canlar ile kül oldum, öldüm

can veririz, can almayız, biz canız

Pirimi asanlar, doymadı kana

canımı yakanlar, baktı dumana

zulüm yapmaz, insan insana

can veririz, can almayız, biz canız

Nesimiler ölmez gafil, aldandın

mazlumlar ardından gelmez mi sandın

akarsu'lar coştu, birden bulandın

can veririz, can almayız, biz canız

Canımı yaktınız, kanlı sivasta

gülemem, ağlarım, şu gönlüm yasta

canım feda olsun, pir sultan dosta

can veririz, can almayız, biz canız

Bizi yakıp, duman duman, baktınız

yetmedi mi, bir de alkış tuttunuz

sonra birer masum olup çıktınız

can veririz, can almayız, biz canız 

Selda Bağcan

#3

asamak bu yangin yerinde

Her gün yeniden ölerek

Zalimin elinde tutsak

Cahile kurban olarak

Yalanla kirlenmis havada

Güçlükle soluk alarak

Savunmak gerçegi çogu kez

Yalnizligini bilerek

Korkagi dönegi suskunu

Görüp de öfkeyle dolarak

Toplanir ölü arkadaslar

Her biri bir yerden gelerek

Kiminin boynunda ilmegi

Kimi kanini silerek

Kucakliyor beni Metin Altiok

Aldirma diyor gülerek

Yasamak görevdir yangin yerinde

Yasamak insan kalarak

Kucakliyor beni Metin Altiok

Aldirma diyor gülerek

Yasamak görevdir yangin yerinde

Yasamak insan kalarak

Yasamak bu yangin yerinde

Her gün yeniden ölerek

Zülfü Livaneli

#4

Bir düş gördüm geçenlerde

Görmez olsaydım ah olsaydım

İçime şeytan girdi sandım

Keşke hiç uyumasaydım

Birdenbire

Ateş ve duman

Feryad-ı figan

Sanki elele

Geliyor habire

Üstümüze, üstümüze

Canlar, sazlar

Kan oldular

Kesildi teller

Durdu nefesler

Ama hala

Dimdik ayakta

Ayaktalar

Çığlık kalleş

Sessizlik mi dost

Ateş ve duman

Hain düşman

Issızlığın ortasında

Issızlığın ortasında

Moğollar

#5

Yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini

Ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda

37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde

Nasıl uyku tutar gözlerimi

Döne döne samaha duranlar tutuştu önce

Sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin

yanı başına

Sivas Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak

Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp

karanlığa kuban etmek

Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak

Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak

loov

Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma

Varsın ateşim suskunlukla beslensin

Benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik

Senin de dağların var Sivas senin de dağların

Dağlarında Şahanların!

Gün tutuşur canım gece tutuşur

Yangınlarda tutsak canlar tutuşur

Gülüm toprak olur yele karışır

Yürür gelir canlar yollar tutuşur

Sivas ellerinde sazım tutuşur

Söz tutuşur canım türkü tutuşur

Teller bizi söyler diller yarışır

Özgürlüğü yazan kalem tutuşur

Canlar can olurda eller tutuşur

Dost evinde canım sevda tutuşur

Pir Sultanlar ölmez binler yetişir

Grup Yorum

#6

Güneşin ak yüzüne, bir duman çöktü.

Bir türkü çığlıkla ateşe düştü.

Kuytu bir köşede bir çiçek küstü.

Döktü yaprağını, boynunu büktü.

Şu Sivas'ın elinde sazım çalınmaz.

Güllerim yandı, yüreğim dayanmaz.

Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz.

Bilmez misin ki türküler yanmaz.

Günü gelir sanma hesap sorulmaz.

Dayanır kapına ''Pir Sultan'' ölmez.

Şu Sivas'ın elinde sazım çalınmaz.

Güllerim yandı, yüreğim dayanmaz. 

Edip Akbayram

#7

ölüler dirilirdi

çıkamazdım ki otelden

ben otelden hiç cıkamazdım ki

her şeyi bilen bir adam gibi gelip geçerdi

kış

ve hayaletler halinde yaz sürüleri

gündüz ve gece

gece desem gece, gündüz desem gündüz

ve desem ki sonuncu günü

dünyanın insan eliyle yaratılmasının

sonuncu günü

Cansever

#8

Ateş vardı. Can vardı. Canlar vardı.

Yangın ve Ölüm vardı.

Onlar ateşte semaha durdular.

Benim Kabem insandır diyerek

Dost senin derdinden

Ben yana yana

Ali Ali Ali

Ben yana yana diyerek

Canlar katledildiler

2'Temmuz'da

Madımak'ta, Sivas'ta

Öldüler!

Canlar 'ölümü güzel kıldılar.'

Ali Yıldırım

#9

Renklerde yaşamak seninle

Diyelim ki mavide

Diyelim ki mavide

Gökyüzünün denizle buluştuğu çizgide

Türkülerde yaşamak onunla

Diyelim ki semahta

Diyelim ki semahta

Sazın sözle dönmeğe başladığı anda

Ölümlerde yaşamak sizinle

Diyelim ki sivas’ta

Diyelim ki sivas’ta

Işığın ateşle göz göze geldiği anda

Metin - Kemal Kahraman

#10

Allah Allah dost diyerek

Koştuk Sivas ellerine

Halk türküsü söyleyerek

Coştuk Sivas ellerinde

Dışarda tekbir sesliler

İçerde kara yaslılar

Tüm Sivas'ın suçu yoktur

Ama yaktı Sivaslılar

Madımak'ta şimsek çaktı

Alevler göklere çıktı

Kime kızdı, kimi yaktı

Şaştık Sivas ellerinde

Dışarda tekbir sesliler

Eli sopalı fesliler

Müslüman kanı helal mi

Ama yaktı Sivaslılar

Alev kapladı yanımız

Hak'ka ulaştı canımız

Ateşle yandı tenimiz

Taştık Sivas ellerinde

Dışarda tekbir sesliler

Eli kanlı iffetsizler

İnsan kıyar mı insana

Yazık yaktı Sivaslılar

Devlet baba, devlet baba

Ne kötülük ettik sana

Döne döne yana yana

Piştik Sivas ellerinde

Mahzuni tekbir sesliler

İçerde yanıyor canlar

Şeriatın içtiği kanlar

Bileniyor tüm insanlar

Tüm Sivas'ın suçu yoktur

Ama yaktı Sivaslılar

Sivastan göklere uçtuk

Gönlümüz Hak'kı diler

Alevlerle kucaklaştı

Muhlis'ler Nesimi'ler

Yıldız daği toz dumanlı

Yollarımızı tutmayın

Biz bu yolun son yolcusu

Siz bizi unutmayın

Bu yol çok yolcular gördü

Gültekin'ler Gülsüm'ler

Biz hak'kı severek öldük

Sevmeyenler ne bilsinler

Verdiğiniz bu duman

Sanma ki bizi boğar

Bir Pir Sultan kurban olur

Yüzbin Mahsuni doğar

Yüzbin Mahsuni doğar

Aşık Mahsuni Şerif

#11

2 Temmuz sıcağında

Ben yanarım Sivas yanar

Pir Sultan'ın ocağında

Ben yanarım Sivas yanar

Ya dost derim yana yana

Şavkım vurur Horasan'a

Canım kurban Pir Sultan'a

Ben yanarım Sivas yanar

Ben hallaca aşık oldum

Nesimi'ye beşik oldum

Kör gözlere ışık oldum

Ben yanarım Sivas yanar

Bu sahip olduğum ölüme

Dostlar dil sürer külüme

Dulda etmeyin yerime

Ben yanarım Sivas yanar

Koç gibi ve girdim dize

Kaşanlı'da döndüm köze

Anlar beni Seyit Rıza

Ben yanarım Sivas yanar

Pirim Pir Sultan adında

Erler cem tutar odunda

İnsanlığın hudunda

Ben yanarım Sivas yanar

Ozan Emekçi

#12

Sen güneşin ozanlarını 

Durdurabilir misin sandın? 

Rüzgarın şarkısını 

Susturabilir misin sandın? 

Korkmuyorum şiddetinden 

Ateş tutan ellerinden 

Ürkmüyorum nefretinden 

Ve karanlık nefesinden 

Boyun eğmem asla sana 

Yaksan bile bedenimi 

Ben doğarım küllerimden 

Gücün varsa durdur beni! 

Kayaların ruhundanım ben, 

Yüzyılların öyküsü bende 

Otuzyedi güneşim var 

Işıldar durur yüreğimde 

Tutamassın zincirlerinle 

Yıldızların ışığını 

Susturamassın nefretinle 

Güneşin ozanlarını 

Boyun eğmem asla sana 

Yaksan bile bedenimi 

Ben doğarım küllerimden 

Gücün varsa durdur beni!

Soner Canözer

#13

2 temmuz sıcağında

Ömürlerin baharında

İnsan düşmanı azmanlar

Ateşe verdiler sizi

Birer birer hepinizi

Sivas madımakta canlar

Daha çağında fidanlar

Henüz kana doymayanlar

Ateşe verdiler sizi

Birer birer hepinizi

Hangi kitapta vardır bu

İnsanın insana zulmü

Böyle müslüman olur mu

Ateşe verdiler sizi

Birer birer hepinizi

Aydın insanlar kıskaçta

Salyalar akıyor dışta

Devlet suskun bir bakışta

Ateşe verdiler sizi

Birer birer hepinizi

Güzelim semahlar dönen

Gülten’i kime diyem

Akarsu Sulari Çimen

Ateşe verdiler sizi

Birer birer hepinizi

Altıok Bezirci Gelmez

Kahırından getti Ilgaz

Gülabi sizi unutmaz

Ateşe verdiler sizi

Birer birer hepinizi

Aşık Gülabi

#14

Sonra onlar çılgınlık bitip

Sürü dağılınca, yapayalnız gecelerde

Durgun ve dilsiz, yastıklara çivili

Bir mızıka sesiyle uyanmazlar mı

Asaf’ın ateşlere karşı çaldığı?..

Bir otel odasında gencecik çocuklar

Çırpındıkça bir yudum soluk için

Üzerine benzin döküp oynayanlar

Onlar birgün öpmeye eğilince çocuklarını

Dudaklarında duman ve yanık et kokusu

Boğum boğum tıkamaz mı soluklarını?..

Sevgisiz bir Tanrının kinle büyüttüğü

Ölüme tapınan o siyah adamlar

Onlar birgün yağmurlardan sonra

Güneş salkım salkım dallarda yanarken

Rüzgârdan utanıp sudan korkmazlar mı?..

Ayrılık herkesin kapısını çalar birgün

Dağlar kararırken ya da günün eşiğinde

Onlar, saz kırıp şiir yakanlar

İçlerinde gezinen kederi bir türküyle

Bastırmak isterlerse derinden ve sessiz

Çalmazlar mı duvarlara kirli bedenlerini?..

Kimse temizim demesin, kimse

Bütün bir ülke odun taşıdı Behçet’in yangınına…

Onlar, secdesi küf kıblesi korku olanlar

Onlar birgün ölüm menevişlenince içlerinde

Tütmez mi kirpiklerinde “dumanı lekesiz biri”?..

Şükrü ERBAŞ

#15

Öyle ağırım ki kendime 

Sen benden gittin gideli 

Tenim küs olmuş tenime 

Sen benden gittin gideli 

Öyle bıkmışım ki kendimden 

Kurudum düştüm dalımdan 

Sanki ruhum çıktı canımdan 

Sen benden gittin gideli 

Bir cefam var idi bin oldu 

Aktı gözüm yaşı sel oldu 

Yaz baharım döndü kış oldu 

Sen benden gittin gideli

Mazlum Çimen

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
03.07.2016

Galeriyi hazırlayan editör gibi editör

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ