Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Kemalettin Cengiz Tekinsoy, düzenlemeyi anlatırken 'Turizm sektörünün dar bir alanda boğulmaması için yapılıyor' diyor ve şöyle devam ediyor:
'Doğal SİT alanlarının korunarak gelecek nesillere sağlıklı aktarılabilmesi için bilimsel kriterler ışığında yeni bir değerlendirme yapılıyor. Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi’ne neden ihtiyaç duyduk? Zaman içinde kimi doğal SİT olma özelliğini kaybetmiş, orman alanıysa yanmış, iklimsel etkilerden dolayı kurumuş, bitki örtüsü ortadan kalkmış. Sadece ağaçlar, çalılar değil orada yaşayan canlılar da yok olmuş. Doğal SİT alanı ile ilgisi kalmamış. Kimi yerde yanlışlıkla SİT ilan edilmiş. Örneğin Muğla ilinin yüzde 96’sı sit alanı. Bu derecelenme ve tescilin gözden geçirilmesi gerekiyordu. Örneğin, Tuz Gölü ve Beyşehir Gölü birinci derece koruma alanı. Zaman içinde çeşitli nedenlerle göl kurumuş, sınırları geriye çekilmiş. SİT özelliği tamamen kaldırılmaz ama sınırları yeniden gözden geçirmek gerekiyor.'
ruh hastaları güzel olan her şeye düşmanlar. nerede pedofili, hırsızlık, rant bunlar orada
Ezbere muhalefet ezbere küfür ezbere hakaret yine devrede doğal sit alanları Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçmeden önce anıtlar kurulu eliyle ilan edilirdi. Bizzat bu kurulların başındaki adamın ağzından duyduğum ( elimizdeki personel insan yapısı tarihi alanlar üzerinde uzman ancak aynı personel doğal sit alanlarında elde hiç bir veri olmadan sadece başvuru ve çok güzel yer ifadesiyle doğal sit ilanı yaptı.) ek olarak o özel şirket dediğiniz adamlar çalışma yaptıkları yerlerde üniversitelerle birlikte 1 yıl kalıp göçmeninden yerlisine makrodan mikro organizma birikimine kadar canlı cansız tüm yapısını inceler ve bu inceleme sonucunda rapor hazırlar bu rapor farklı bilim dallarına ait bilim adamlarınca ekindeki kanıt ve sayımlarıyla verilir. Önce küfür etmeyi bırakıp bir sorun
SİT tirin gidin başımızdan.