Beş yaşındaki Ece Su Yılmaz’ı İstanbul’un göbeğindeki Sirkeci İskelesi’nde ölüme ihmaller zinciri götürdü. Ece Su’nın annesi Ebru Güleren Yılmaz “Kapağın üzerindeydik, gemi hareket etti” derken, teyze Mine Dalkılıç görevlilerin kendilerine önce “Yer yok” dediğini, araçlarının son anda vapura alındığını anlattı.
Ece Su Yılmaz, cumartesi günü yaşanan kazada hayatını kaybetmiş, annesi ve teyzesi denize gömülen araçtan kendi başlarına kurtulmuştu.
Gemi niçin kapak kapanmadan hareket etti?
Anne Ebru Gülseren Yılmaz, sıranın kendilerine gelmesi sonrası yaşadıklarını şöyle anlattı: “Güvenlik arkadaş dedi ki, ‘Gemiye binemezseniz ilerleyin, almazsa ötekine binersiniz.’ Ben de dedim ki ‘Ben binmeyeyim, gitmeyeyim o zaman. Burada bekleyim.’
Tam o sırada telsizine anons geldi ‘Araba gönderin’ diye. Ben de duydum bunu. ‘İki araba gönderin’ diye anons geldi. Ben gittim. ‘Buyurun gidebilirsiniz’ dedi.
Daha kapağın üzerindeydim yarım… Orada arabaya yer vardı. Oraya gidiyordum. Kapağın daha yarısındayken hareket etti gemi. Arka tekerlek boşa düşünce ben zaten hiç bir şey yapamadım. Gidemedim ileriye daha fazla… Kapak kapanmadan, kapak kapanmayı boş verin daha üzerindeyken hareket etti.
”Niçin ısrar edildi?
Teyze Mine Dalkılıç, CNNTurk’teki 5N1K programında kendilerine vapura binmeleri için ısrar edildiğini anlattı. Dalkılıç, “Görevli önce ‘Geçebilirsiniz’ dedi, sonra ‘Durun’ dedi. En son da ‘Yer varmış, geçin’ dediler. Bize ayrılan bir araçlık yere geçiyorduk. Daha tekerleğimiz kapanmamışken feribot harekete başladı. Ben arkaya baktığımda tekerleğin kaydığını gördüm. Ben Ece Su’nın sıra beklerken açtığı camdan can havliyle çıktım. Bizi bile bile ölüme aldılar. Bu kadar feribot seyahati yaptım, kapaklar kapanmadan hareket ettiğini hiç görmedim” dedi.
Halat yok muydu?
Aile, bu tür kazaların engellenmesi için gerekli görülen halatların da iskelede bulunmadığını savundu.Niçin yardım edecek kimse yoktu?
Teyze Dalkılıç, araçları batmaya başladıktan sonra kendilerine kimsenin yardım etmediğini söyledi.
Görüntüler nasıl var oldu?
Olay yerinde bir güvenlik kamerası bulunmasına rağmen, İDO’dan ilk gün yapılan açıklamada ‘Görüntü yok‘ dendi. Ancak kazadan bir gün sonra, tam da otomobilin düştüğü gemi kapağını gösteren kameralar bulunduğu ‘ortaya çıktı‘.
İDO bunun üzerine şu açıklamayı yaptı: “Araç yüklemesi yapılan tüm gemilerimizde kamera bulunmakta olup yaşanan kazanın da görüntüleri mevcuttur. Kazayla ilgili kamera görüntüleri, savcılık ve Ulaştırma Bakanlığı yetkililerince incelenmektedir.
”Şüpheliler niçin bırakıldı?
Kazayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılırken, Kaptan Erkan Atalay ve üç gemi personeli ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Fakat görüntülerin bir gün sonra bulunmasının ardından Cumhuriyet Savcısı üç şüphelinin tutuklanmasını istedi.
Kaptanın, 2010′da Bandırma-Yenikapı seferi sırasında Malta bayraklı bir kuru yük gemisiyle çarpışan İDO’ya ait Mehmet Reis feribotunun da kaptanı olduğu ortaya çıktı. İki kişinin yaralandığı bu kazanın, Malta gemisinin dümeninin kilitlenmesi sonucu meydana geldiği açıklanmıştı.
Kaptan uyarılmadı mı?
Kaptanın ifadesinde, ”Yanıma bir gemi yanaştı. Yanaşan geminin çıkarttığı sesi ben neta zannederek öbür tarafa yöneldim. Gemimi hareket ettirdim. Kurtarmak istediysem de aracın geri geri kaydığını görünce sıkışıp içindekiler tamamen ezilir diye tekrar manevra ettim” dediği belirtiliyor…
Kaynak: Diken