DHA'nın aktardığı bilgiye göre, plastik kalıp ve üretimi yapan Ramazan Orhan ise, daha güvenli olabilecek bir kapağı da yaklaşık 10 dakika içerisinde tasarladı. Çocuklar için güvenli bir ürün yapmanın çok zor olmadığını belirten Orhan sözlerini şöyle sürdürdü:
'Merdiven altı üreten firmalar var. Çok ucuza da mâl edebiliyorlar. Göz adedi ile alakalı. 10 gözlü ufak bir makinada basar. Ya da seri üretimle daha detaylı bir şey yapar. Ama bu çok maliyetli bir şey değil. Çok büyük bir kalıp olmasına gerek yok. Normal bir imalatla üretilebilir. Bu şırınganın ciddi bir firma tarafından üretildiğini sanmıyorum. Ciddi firma böyle bir şey yapmaz. Malzeme kalitesi kendini belli ediyor zaten. Kaliteli firmalar her türlü testi tapıyorlar. Devletin merdiven altı dediğimiz olayı çözmesi lazım. Bu tür şeyler de genelde merdiven altında oluyor. Ucuz olsun diye. Ham maddesi, baskısı ucuz olsun diye merdiven altı imalat yapıyorlar. Ancak insan için çok zararlı şeyler.'
Son yıllarda Türk Lirası karşısında değer kaybeden tek şey insan hayatıdır.
Turkiye'de gida denetiminin olmadiginin kanitidir bu, varsa da gostermelik denetim oldugunun. Kantinlerde satilmasini toplattirmasini gectim, bir urun piyasaya cikmadan once denetlenmez mi ya her onune gelen piyasaya mal surebilir demek ki. En bastan denetim yapilsa o kapagin tehlikeli oldugu bin kere anlasilirdi.
Tasarımcı, üretici, dağıtıcı, satıcı hepsi bu suça ortaktır. Mesele öylece kapanıp gidecek.