Biz hepsine bayıldık, bakalım siz hangisini seveceksiniz...😍
Biz hepsine bayıldık, bakalım siz hangisini seveceksiniz...😍
Gün boyunca kendinizi Aslan Kral gibi hissedebileceğiniz, uyanırken güneşin o güzel altın sarısını görüp, gece yıldızları sayabileceğiniz bu otel, Kagga Kamma'nın en tepesinde bulunuyor.
Otelin tek bir odası var ve tercih ederseniz, size iç mekan imkanı da sağlıyor. Tabii ki de, internet yok ve telefonlar da çekmiyor. Otelin söylediğine göre karşınıza ne bir aslan, ne bir ayı, ne de bir kaplan çıkacak. Tek istisna: arkadaş canlısı antiloplar!
Bu efsanevi otel özellikle de balayına çıkacak çiftler için eşsiz dizaynıyla dikkatleri çekiyor! Şampanya kadehi şeklindeki küvetlerinden ismini alan bu otel, Cove Haven' da kalan son konaklama merkezlerinden biri.
İtalya'nın ilk yerleşim yeri olduğu düşünülen Gravina Nehri civarlarında kurulmuş bu otel, bünyesinde 21 oda bulunduruyor. UNESCO'nun da listesinde bulunan Matera şehrinin de oldukça eski bir tarihi olduğunu söylemek mümkün. Odalar ise bu terk edilmiş mağaraların içine inşa edilmiş.
Oldukça talep gören bu otelin 2013 yılından bir fotoğrafını da şöyle bırakalım.
Sizi sakinleştirme sözü veren bu otelin odalarında telefon ya da televizyon yok.
Orient Express'in yapılacaklar listesinde ilk sıralarda yer alan bu gem 1993 yılından beri var.
Ve evet, bu gemide yer alan Agatha Christie süitinde de konaklayabiliyorsunuz...
Yatağınızda ulaşmak için 350 metre tırmanmanız gerekecek!
Maksimum sekiz kişilik kapasitesi olan bu odalar, uçaklarda kullanılan alüminyum ve su geçirmez malzemelerle inşa edilmiş...
Bu odaların gecelik ücreti ise 340 dolar!
Venedik'den doksan dakikalık araba mesafesinde konumlanan bu otelin adı ise 'La Scuola Lusiana Misafirhanesi'.
1920'lerde kurulan ve Lusiana'nın yerel okullarından biri olan bu yapı, 3000 kişilik bir kapasiteye sahip. Okulun yeni sahipleri 2013 yılında bu okulu sadece yatak ve kahvaltı hizmeti veren bir otele dönüştürmüşler.
Odaların gecelik ücreti ise 32.50 euro.
Bu otel, 1746 yılında aslında bir kış sarayı olarak kullanılmak üzere inşa edilmiş. 19. yüzyıldan sonra ise Avrupalılar tarafından sığınak olarak kullanılmış.
1960'da ise restore edilerek lüks bir otel görünümü kazanmış.
Manhattan'dan iki saatlik araba mesafesiyle ulaşabileceğiniz bu otel, konuklarına gece eşsiz bir manzara sözü veriyor.
1946 yılında Fransa'da Loire Vadisinde bulunan bu otel, misafirlerine oldukça lüks bir hizmet sunuyor. Kutup ayıları, kaplanlar ve kurtları da bulunduran bu yerde bir gece geçirmek isteyenler için ideal olan bu otel, aynı zamanda küresel ısınmaya da dikkat çekmek istiyor.
Beş yıldızlı bu otelde her an beklenmedik bir misafirle karşılaşabilirsiniz!
16 kişilik mürettebatı olan bu gemi, dünyanın en büyük kertenkelelerine ev sahipliği yapan eşsiz turkuaz rengiyle bilinen Komodo açıklarında bulunuyor. Purnama' da beş süit oda yer alıyor ve her oda 180 derecelik bir manzaraya sahip.
Çocukluk hayallerini gerçekleştirmek isteyenler için harika bir deneyim olacaktır!
Otel ayrıca denizle çevrili üzüm bağların içinde hazırladığı akşam yemekleriyle de meşhurmuş.
Amerikan rönesansını deneyimlemek için eşsiz bir fırsat!
Eğer Robinson Crusoe var olsaydı, sanırım böyle bir yerde kalırdı!
Ayrıca balayı için nereye gitsem diye düşünen çiftleri de mutlu edeceği kesin.
1965'de kurulan 'Landmark Trust', bir kalenin restore edilmesi sonucunda hizmet vermeye başlamış. Tarihi damarlarında hissetmek isteyenler için harika bir fırsat sunan bu otel, duyduğumuza göre cep yakan ücretlendirmeleriyle pek de öğrenci dostu değilmiş!
Otel değil, adeta bir müze!
Bünyesinde 4500 kitap bulunduran bu otel, 45 metrekarelik odalarıyla kitap kurtları için adeta bir cennet!
Ayrıca beş yıldızıyla lüks bir hizmet sununan bu otelde kitap okumak oldukça keyifli olmalı...
Oldukça küçük ama bir o kadar da tatlı olan bu otel 2018'de kurulmuş.
Bünyesinde kendi özel banyosu olan 46 kabin, ortak banyolu ağaçtan 14 kabin, 403 çadır ve 18 motel odası bulunduruyor.
Öğlen safari, akşam kamp ateşi başında oturmak isteyenler için harika!
Suján Rajmahal Sarayı, Jaipur'un en eskilerinden. Bünyesinde 13 oda bulunduran bu otelin her odası, duvar kağıdı seçimleriyle başka bir hikayeyi anlatıyor. Bu otelde bir gece konaklamanın fiyatı ise 370 euro!
Odundan yapılma yatakları olan, limon yeşili halılarla donatılmış ve her odası farklı bir kültürü yansıtan bir otel mi arıyorsunuz? Doğru yerdesiniz. Bazı odalarında size hissiyatı tam verebilmek için su sesleri bile var. Kaliforniya'da bulunan bu oteli 1958 yılında Alex Madonna 12 oda olarak kurmuş ama şu anda bünyesinde 110 oda barındırıyor!
Peki siz bu otellerden hangisinde kalmak istersiniz? Yorumlarda buluşalım.
5 numarada üstüne para verseler kalamam. Düşüncesi bile nefesimi kesti.
güzel ama ingilicçe
Bu otellerin gecelik fiyatı minimum 1500-2000$ ararsı yani bu bizlerin oww diyebileceği ama çoğumuzun gidip de göremeyeceği bir yer :))