Hedeflerin peşinden koşmaktansa anti hedeflerden kaçmak neden daha önce aklımıza gelmedi?Peki, yeni bir şeyler denesek ve hedeflerimiz yerine bu hedeflerin en uzağındaki durumları dikkate alsak nasıl olurdu?Yani en iyi gününüzü tanımlayın desek hızlıca bir yanıt verirsiniz, peki olası en kötü gününüzün nasıl olabileceğini (umuyoruz ki) daha önce oturup planlamamışsınızdır. Farklı bir bakış açısıyla neler yapabiliriz, bir bakalım.Upuzun toplantılar, sıkışık bir takvim, hem sevmediğimiz hem de güvenmediğimiz insanlarla sürekli iletişim halinde olmak...Yorulmak, hep yorulmak. İş için arabayla bir yerlere gidip gelmek ancak bir an bile bu hareketler arasında nefes alacak boşluk bulamamak. Akşam beynimiz patlamaya ramak kalmışken eve gelmek...Sabah uykunun en kıymetli olduğu saatte başlayan ve tahminden uzun süren ders, uykusuz bir biçimde derslere katılmak...Aralıksız kahve içerek yaşanan baş ağrısı, onlarca yeni ödev ve sınav için hazırlık yapılacağını kendi kendinize hatırlatmak ve üstüne üstlük trafik saatinde eve dönüş yaparak yorgun argın bir kapanış...İyi bir günü yazacak olsaydık muhtemelen güllük gülistanlık bir tablo ortaya çıkacak, böyle bir günün gelmesi için heveslenecektiniz. Sonra ne olacaktı? Bu hevesiniz on beş dakika sonra ortadan kaybolacak, günün akışına kendinizi kaptırıp yine aynı rutine dönecektiniz.İyi hissettiren hedefler için harekete geçmek pek de kalıcı etki yaratamıyor.Hedefler bizi motive eden ancak peşlerinden koşmak için gerekli tutunmayı sağlayamayan itki güçleriyken onların zıt noktasında kalan, 'anti hedefler' bizi öylesine kovalar ki hedeflerimize ulaşmazsak bizi bekleyecek olan cehennemin farkında olmamızı sağlar. Bu yüzden de çok etkilidir.Herkes için anti hedefler farklı olsa da bir yol gösterici ortaya koyarsak kendi mini listenizi yaparken faydası olabilir. Örneğin bir ofis çalışanı için günün toplantılarının yarattığı baskıyı dikkate alarak şöyle bir anti hedef koyulabilir:Takvimde plan yaparken asla iki saatten fazla etkinlik yaratma.Sevmediğimiz insanlar iş hayatımızda da kişisel hayatımızda da olacak, buna lafımız yok. Fakat planlar yaparken onları dahil edip etmemek bazen bize kalıyor, gözden kaçırmamak için bir anti hedef olarak ne diyelim?Asla sevmediğin ya da en ufak antipatik enerji yayan bir kişiyle uzun sürecek bir işe girişme, kalabalık da olsa planlarına ekleme.O halde bir anti hedef de bunun için yaratılabilir. Hem sağlıklı bir uyku hem de baş ağrısına yenik düşmeyen bir gün için,Eğer başka bir saate ertelenebiliyorsa sabaha toplantı koyma, bir alternatifi varsa da sabah saatlerine denk gelen dersi alma.Bu yöntemin yaratacağı fark bir ters etki yaratacağı için bunları yapmayarak asıl hedeflerinizin peşine gitmeniz kolaylaşabilir. En azından denemekten zarar gelmez! Konunun detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
çöp
Demircan, bence çok daha iyisini yapabilirsin.