Trafikte yolların birleşme noktalarında kaynak yapanlar ve kuralları keyfine göre yorumlayanlar... Size çok kızgınız, en çok da trafiğin gerçek kaynağı olduğunuz için.
Trafikte yolların birleşme noktalarında kaynak yapanlar ve kuralları keyfine göre yorumlayanlar... Size çok kızgınız, en çok da trafiğin gerçek kaynağı olduğunuz için.
Çoğu zaman tabelalar yahut şerit çizgileriyle gösterilen yol daralma ifadesi yahut kavşak şeritlerinden haberdarız. Peki herkes sırasını beklerken neden ısrarla kaynak yapanlarla karşılaşıyoruz? Acele olması, bazı özel durumlar haricinde büyük bir yalan.
Ayrıca kurallara harfiyen uyulan ülkelerde kimsenin bir yere yetişmesi gerekmiyor mu ya da yasalarda 'Acelesi olanlar kuralları ihlal edebilir.' gibi bir madde mi var?
Otomobil kullanırken çoğunlukla alışkın olduğumuz bir şeyi yaptığımız için o anda yaptıklarımızdan odağımız kayabiliyor, hızlı kararlar almak gerektiğinde ancak bilinçli hareketler yapıyoruz. Dönüş yaparken sinyal vermeyi unutan sürücülerin düştüğü temel hata da bu, onlar dönüş yaparken herkesin buna göre hiza almasını bekliyorlar.
Zaten sinyal vermeden dönüş yapan birini uyardığınızda 'Dönüyorum, görmüyor musun?' gibi bir yanıt almamızın sebebi de bu.
Trafiğin akışını zorlaştıran bu hareketin en temel sebebi Narsizm, yani kişilerin kendilerine duyduğu hayranlık. Alakasız mı geliyor? Bir düşünün, sinyal vermeyen kişi aslında farkında olmadan başkasının hakkını yok sayar, onu takip eden kişinin ona uyum sağlamasını bekler, üstün olduğunu düşünür ve ona göre davranır.
Size hoşgörü gösterilmesini istiyorsunuz çünkü siz onlardan daha önemlisiniz, işiniz herkesten 'daha acele'. Kurallara uymayan taksi ve dolmuş sürücülerine sorulduğunda duyduğunuz 'ekmek parası için yoldayız' argümanı da bundan başka bir şey değil. Sürdüğü araçta para kazanmak için bulunmayan herkes dışarı gezmek için çıkan, taksi ve dolmuşlara saygı göstermesi gereken detaylardır.
İşte, narsist bozukluk burada da ortaya çıkıyor. Kurallara uymayanlar sorunun başkalarında olduğunu, diğerlerinin acemi olduğunu düşünüyor ve davranışını kendince mantıklı zemine oturtuyor.
Yani Türkiye'de olduğu gibi otomobil bir yerden bir yere gitmek için kullandığımız basit bir araç değildir. Lüks araçlar sınıfsal farkı belirtir ve kullanıcıları bunun farkında olarak sürekli zenginliklerini göz önünde tutmaya çalışırlar.
Yani Ahmet otomobiliyle yaptığı bir kuralsız davranışa Ahmet olarak değil kullandığı araba olarak dahil oluyor, ondan rahatsız olan insanlar da otomobilinde olduğu ve onları görmediği için yanlış davranışının etkilerinden saklanabildiğini düşünüyor. Normal hayatta sakin, kurallı kişilerin otomobile bindiğinde canavara dönüşmesinin sebebi bu.
Herkesin kurallara uyarak zamanında istediği yere ulaşabileceği bir durumdan kendi kendimize kaos çıkarmayı başarabiliyoruz. Sözün özü, tip kuralsızlıkları yaratan narsizm ve başkalarına saygısızlık hali trafiğin asıl sebebini oluşturuyor.
'Trafikte sizden yavaş giden herkesin aptal, sizden hızlı gidenlerin ise manyak olduğunu düşünürsünüz, bunu fark etmiş miydiniz?'
Maalesef, etmemiştik ve bunu yapanların da edeceğini pek sanmıyoruz.
Araçtayken geçen yayaya küfrediyoruz, yayayken durmayan araca küfrediyoruz :)))
Kaynak yapanlara asla yol vermiyorum,onun haricinde ara sokaklarda bile sinyal veren bir sürücüyüm..Anlamsız bir yarışa giriyorlar.Bir çok andaval gitmem gereken yöne sinyal verdiğimde yavşakça gaza basıp geçişimi kısıtlıyor.Halbuki yarışmak umurumda bile değil,sadece çıkışı kaçırmaman gerek...Bir de sinyal vermeden şerit değiştiren yavşak oğlu yavşaklara sesleniyorum : sinyalinizi verin de millet ne bok yiyeceğinizi anlasın..Başkalarının canına kastetmeyin..Trafik cezalarının 100TL-200TL olmaması gerekir.10-15 katına çıkaracaksın ,bak bakalım bir daha yiyolar mı öyle boklar...
Müthiş bir içerik... Bizim sorunumuz cehalet tabii ki. Cahil insanlar araba kullanırken çok hızlı gidebilmenin, kemer takmamanın, sinyal vermemenin bir yetenek olduğunu, usta şöforlük olduğunu sanırlar fakat aslında tam tersi olduğunu ve bütün hayatlarını trafikteki diğer düzgün soförlere borçlu olduklarını bilmezler. Herkes bu salaklar gibi kullansa zaten trafikte kazadan ve ölümden geçilmezdi. Özellikle taksicilerin büyük çoğunluğu bu gruba giriyor. Umarım ülkemizde denetimler ve cezalar artar. Bu konuda bir Almanya kafasını yakalamak lazım. Hayır bu tarz salaklar trafikte sadece kendilerini öldürseler ne mutlu ama masum ve belki de çok daha nitelikli insanlara zarar gelmemeli...