Sinemanın En Güzel Yıllarından Biri Olan 1995'te Yayınlanmış 55 Harika Film

1995 yılı sinemanın en güzel yıllarından biriydi. İşte bu güzel yıldan çıkmış izlenilmesi gereken 55 harika film:

Not: Film açıklamaları İnternet üzerindeki film sitelerinden derlenmiş ve alınmıştır. Sıralama IMDb puanlarına göze çoktan aza doğrudur.

1. The Usual Suspects / Olağan Şüpheliler | IMDB: 8,6

Beşi de birbirinden yetenekli ve kendi alanlarında uzman sabıkalı, basit bir kaçırma olayından sonra gözaltına alındıklarında hiçbiri olaya bir anlam veremeden boş gözlerle birbirlerine bakmaktadır. Hikayeyi araştıran ajan David Kujan Kaliforniya San Pedro Limanı'nda 27 kişinin ölümü ile sonuçlanan gizemli patlama ile bu beş kişinin bağlantısı olduğunu varsaymaktadır. Elinde kalan tek canlı tanık Verbal Kint hikayeyi baştan sona soğukkanlılıkla kendisine aktarmaktadır fakat tüm soru işaretleri bir kişinin üzerinde yoğunlaşır: 'Keyser Soze'.

The Usual Suspects (1995)

2. Se7en / Yedi | IMDB: 8,6

Bir seri katil 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi yöntemleriyle öldürmektedir. Yedi Ölümcül Günah, Hristiyanlık inançlarına göre Kibir, Açgözlülük, Şehvet Düşkünlüğü, Kıskançlık, Oburluk, Yıkıcılık ve Tembellik'tir. İki polis dedektifi bu seri katilin peşindedir.

Se7en (1995)

3. Braveheart / Cesur Yürek | IMDB: 8,4

13. yüzyıl İskoçyası... İngiliz Kralı Edward, İskoçya'yı da krallığına katmak istemektedir.

İngiliz soylularına Prima Nocta; yani topraklarında evlenen her kadınla ilk geceyi geçirme hakkını vererek İskoç halkının ayaklanmasına sebep olur.

Çocukken ailesini ve yakınlarını özgür İskoçya uğruna kaybeden William Wallace, yıllar sonra karısı da öldürülünce halkı organize etmeye ve İngilizleri topraklarından atmaya karar verir.

Braveheart (1995)

4. Toy Story / Oyuncak Hikayesi | IMDB: 8,3

Buzz Lightyear adlı yeni çıkan oyuncak, Andy'e hediye edilir. Oyuncağı çok seven Andy, eski gözdesi Şerif Woody'e olan ilgisini yitirir. Bir gün Buzz yanlışlıkla pencereden aşağı uçunca, herkes Woody'nin onu öldürdüğüne inanır. Woody, kendisini kurtarabilmek için Buzz'ın arkasından giderek onu geri getirmeye karar verir. Fakat ikiliyi dış dünyada büyük tehlikelerle dolu maceralar beklemektedir.

Toy Story (1995)

5. Heat / Büyük Hesaplaşma | IMDB: 8,2

Gerek içgüdüleri gerekse üstün zekasıyla, içerisinde bulunduğu her türlü suçtan arkasında kesin deliller bırakmadan, başarılı bir şekilde sıyrılmayı başaran Neil McCauley profesyonel bir hırsızdır.

En az kendisi kadar yetkin hırsızlardan oluşturduğu çetesiyle altından kalkılması zor işlere kalkışıp minimuma yakın hasarla başarıya ulaşırlar.

Her azılı suçlu vakasında olduğu gibi söz konusu hırsızın peşinde de hırslı ve takıntılı bir dedektif vardır. Dedektif Hana, şimdiye dek bu usta hırsızın zekasıyla başa çıkamasa da davayı çözmekte kararlıdır.

Heat (1995)

6. Casino | IMDB: 8,2

Sam 'Ace' Rothstein (Robert De Niro), Mafya'nın milyon dolarlık Las Vegas kolunun başındadır. Mafya, yatırımlarını koruması için, Ace'ın yanına çocukluk arkadaşı Nicky Santoro'nu (Joe Pesci) da Las Vegas'a yollar. Ace'ın zekası ve Nicky'in kasları ikiliyi Las Vegas'ın zirvesine taşıyacaktır. Taa ki seksi Ginger McKenna (Sharon Stone) şehre gelene kadar...

Ace Rothstein, 1970'lerin Las Vegas'ında bir kumarhane işletmecisidir. İşini korumak için gereken her yola başvuran Ace, işletmesinin bol miktardaki kârının büyük kısmını patronlarıyla paylaşmaktadır. En iyi dostu Nicky Ace'in işletmenin çalışanlarına ve zaman zaman da müşterilere göz kulak olmasına yardım etmeye başlar.

Ace'in amacı gelirini belli bir seviyede tutmak, patronlarla başını belaya sokmamak ve kumarhanesinin güvenilir ve sevilen bir yer olarak kalmasını sağlamaktır, fakat Nicky işletmeye adımını attığı günden itibaren tüm kumar piyasasını eline geçirmeyi ve Vegas'ın kralı olmayı hayal etmektedir. Ace'in azılı bir dolandırıcı ve baştan çıkarıcı bir kadın olan Ginger'a aşık olması ve Nicky'nin uyuşturucular ve alkole düşkünlüğünün artmasıyla ikilinin arasındaki gerginlik daha da artacaktır.

Casino (1995)

7. Underground / Yeraltı | IMDB: 8,1

Marko ve arkadaşı, aynı kadına aşık olmuş iki ayrılmaz dosttur. Eğlence cümbüş geçen günlerden birinde savaş, onların ülkesine de uğrar ve şehri kuşatan Almanlar'a karşı ikili kendi silahlarını üreterek karşılık verirler.

Yeraltında üretilen silahları yukarı ulaştıran Marko, savaşın bittiğini arkadaşlarına söylemez ve üretilen silahları arkadaşlarından habersiz partizanlara verir. Nihayet gün ışığına çıkan silah üreticileri savaşın bittiğini anlamak şöyle dursun, daha da güçlendiğini zannederek Marko'yu tahmin edemeyeceği bir hale sokarlar.

Underground (1995)

8. La haine / Protesto | IMDB: 8,1

Protesto (La Haine) Mathieu Kassovitz'in 1995 yılında çektiği Fransız filmi. Film, Paris'in gettolarında yaşayan biri pied-noir (Said), biri yahudi (Vinz), biri ise siyahi (Hubert) üç arkadaşın hikâyesini konu alarak, Fransa'da gettolarda yaşayan gençlerin hayatından bir kesit sunmaktadır.

Tamamı siyah beyaz çekilen filmde Yahudi Vinz, siyahi Hubert ve Arap Said Paris'in varoşlarında yaşayan üç gençtir. Arap asıllı Abdel polisin saldırısına uğrayınca varoşlarda tansiyon yükselmeye başlar. Bu arada Vinz bir polisin düşürdüğü silahı bulur. Genç adam, Abdel'in intikamını almaya kararlıdır.

La Haine (1995)

9. Before Sunrise / Gün Doğmadan | IMDB: 8,1

Fransız yüksek lisans öğrencisi Celine (Julie Delpy) ile Amerikalı Jesse (Ethan Hawke), Budapeşte - Viyana treninde bir çiftin kavgası ile tesadüfen tanışırlar. Jesse, Celine'e, ertesi gün uçağa bineceğini ancak parası olmadığından sabaha kadar Viyana caddelerinde dolaşacağını söyler ve Celine'in kendisine eşlik etmesini ister. Viyana'da trenden inerler ve 14 saat boyunca hayatlarını derinden etkileyecek bir beraberliğe adım atarlar.

Before Sunrise (1995)

10. Záhrada / Bahçe | IMDB: 8

Jakub'un hayatı dönüşü olmayan bir noktaya sürüklenmiştir, tatilden sonra öğretmenlik yaptığı okula dönmez, babası sürekli onun işe yaramaz biri olduğunu söyleyince de araları iyice bozulur. Babasının bir kadın müşterisiyle ilişkisi olan Jakub babasına yakalanır ve babası ona evden ayrılmasını ve ölen büyükbabasının bahçeli evini satıp yeni bir daire almasını söyler.

Büyükbabasının eski bahçeli evine giden Jakub orada büyükbabasının tersten yazılmış ve ancak bir ayna yardımıyla okunabilen günlüğünü bulur, ve bahçeli eve yerleşmeye karar verir Bu sırada bir melekle karşılaşır ve gerçek aşkı onunla keşfeder Jakub artık bambaşka biri olmaya başlamıştır.

The Garden (1995)

11. Twelve Monkeys / 12 Maymun | IMDB: 8

1997’de ortaya çıkan bir virüs, 5 milyar insanın ölümüne yol açar. Çok az sayıda insan, yer altına çekilip virüsten korunmayı başarır. Kurtulanlar, çözüm bulabilmek için bir zaman makinesi geliştirirler. Henüz test aşamasında olan cihazı kullanmak üzere, mahkumlardan James Cole’u seçerler.

Cole, ilk denemesinde yanlış bir tarihe gider. Başarılı olan ikinci denemesi sonucunda, kendisini 1990’da bir akıl hastanesinde bulur. Burada psikiyatrist Kathryn Railly ve çılgın oda arkadaşı Jeffrey Goinesile tanışır. Goines’un virüsün yayılmasında kilit rol oynadığından şüphelenen Cole, tekrar zaman yolculuğu yaparak birkaç yıl ileri gider. Ona inanmaya başlayan Dr. Railly’nin de yardımıyla Goines’un bu virüsü yaymasını engellemeye çalışan Cole, kendisini karmaşık olayların içinde bulur.

Twelve Monkeys (1995)

12. Mimi wo sumaseba / Yüreğinin Sesi | IMDB: 8

14 yaşındaki Shizuku Tsukishima orta okulu bitirmek üzere olan bir genç kızdır. Kitap okumayı çok seven Shizuku, kütüphaneden aldığı kitapların içinde kart bulur.

Kartlarda Seiji Amasawa yazmaktadır. Bu kişinin kim olduğunu merak eden ve araştırmaya başlayan Shiuzku, kendi hayatıyla ilgili de önemli şeyler keşfedeceği bir yolculuğa çıkar.

Whisper of the Heart (1995)

13. Love Letter | IMDB: 8

Zorlu bir dağ tırmanışında hayatını kaybeden Itsuki Fujii'nin (Takashi Kashiwabara) ölümünün ikinci yılında Japonya'nın batısındaki karlı bir kasabanın mezarlığında hatırası anılır. Törene ailesi, arkadaşları ve nişanlısı Hiroko Watanabe (Miho Nakayama) de katılmıştır.

Geçen iki yıla rağmen Hiroko Watanabe nişanlısını unutmamış, buna rağmen devam eden hayat Itsuki Fujii'nin yakın arkadaşı Akiba Shigeru'nun Hiroko Watanabe'yi sevmesine engel olamamıştır. Akiba Shigeru Hiroko Watanabe'nin hatıralarını geride bırakıp onu seveceği anı sabırla bekler.

Mezarlık ziyareti sonunda Itsuki Fujii'nin annesinin evine giden Hiroko Watanabe, Itsuki Fujii'nin ortaokula gittiği yıllardaki evinin şimdilerde yıkılmasına ve oranın otoyol olmasına aldırmadan bir umuda 'cennete' mektup niyetiyle bugünlerde olmayan bir adrese mektup yazar.

Love Letter (1995)

14. Ghost in the Shell | IMDB: 8

Yıl 2029. Dünya, Net sayesinde sınırsız hale geldi ve insanlar artık sanal dünyada yaşamaya başladılar. Düzen, süper güçlü ve istedikleri yere download olabilen polisler tarafından sağlanıyor.

Japonya'da, Dışişleri Bakanlığı tarafından yaratılmış ve net ortamında istediği gibi hareket edebilen Project 2501 kod adlı bir süper ajan, bilgi denizinde kazandığı bilinçle kendisine bir beden arayışına başlar. The Puppet Master (Kuklacı) olarak kendisini tanıtan ajan, onun varlığından habersiz hükümet istihbarat birimleri tarafından bir güvenlik tehdidi olarak görülür ve yakalanması için peşine iki ajan takılır.

Yarı sibernetik yarı insan olan iki ajandan son derece iyi eğitimli kadın ajan Albay Motoko Kusanagi, Kuklacı'ya ulaşınca onunla aynı bedende buluşmak isteyecektir.

Ghost in the Shell (1995)

15. Badkonake sefid / Beyaz Balon | IMDB: 7,8

Yedi yaşındaki Razieh adlı kız çocuğu, İran'da büyük bir kutlamanın yapıldığı bir günde annesinden aldığı para ile bir akvaryum balığı almak için yola çıkar. Küçük kız ilk kez ailesinin gözetimi olmadan sokağa çıkmaktadır. Film küçük kızın bu hayale ulaşma yolunda başından geçenleri anlatıyor.

The White Balloon (1995)

16. The Cure / En İyi Arkadaşım | IMDB: 7,7

Erik, annesinin hiç ilgilenmediği yalnız bir çocuktur. Okul tatil olduktan sonra komşuları olan Dexter ile arkadaş olur. Dexter aids hastasıdır. Fakat bu onların arkadaşlığına engel olmayacaktır.

The Cure (1995)

17. Sense and Sensibility / Aşk Ve Yaşam | IMDB: 7,7

Mr.Dashwood yasalar gereği mirasını ilk karısından olan oğluna bırakmak zorundadır. Oğlundan ikinci karısı ve ondan olan kızlarına destek olmasını rica eder. Fakat oğlunun karısı bunun gerçekleşmesini engellemek için elini yapar. Biri tamamen duygularıyla, diğeri de sadece mantığıyla hareket eden iki kız kardeş, 19.yüzyılın erkek egemen ve ahlakçı dünyasında bir de ekonomik sorunlarla baş etmek zorunda kalırlar. Tüm toplumsal ve ekonomik baskılara rağmen mantık ve duygu aşkla birleştiğinde, bu iki kız kardeşe güç verecek, onlara mutluluğun kapılarını açacaktır.

Sense and Sensibility (1995)

18. La cité des enfants perdus / Kayıp Çocuklar Şehri | IMDB: 7,7

Kötü yürekli Krank ve adamları çılgın bir bilim adamı tarafından imal edilmişlerdir. Krank'ın en büyük acısı, rüya görme yetisinden yoksun olmasıdır. Tek çareyi, rüyalarını çalmak için kaçırdığı çocuklarda bulur. Oysa çocuklar ondan korktuğu için tek elde ettiği onların kabusları olacaktır.

Bir gün bir sirkin güçlü adamı olan One'ın küçük kardeşi de Krank'a götürülmek üzere Cyclops ve çetesi tarafından kaçırılınca esrarın ardındaki perdenin kalkmasıyla sonuçlanacak olan fantastik olaylar serisi başlamış olur.

The City of Lost Children (1995)

19. Do lok tin si / Reddedilmiş Melekler | IMDB: 7,7

In The Mood For Love ve 2046'nın yönetmeni Wong Kar Wai'nin aslında Chungking Express adlı filminde kullanmak istediği bu hikayenin senaryosunu genişleterek Fallen Angels'ı oluşturmuştur. Filmde bir kiralık katil ve dilsiz bir adamın aşk hikayeleri anlatılmaktadır.

Fallen Angels (1995)

20. Dead Man / Ölü Adam | IMDB: 7,7

19. yüzyılın ikinci yarısında, kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünen genç bir adam, Batı Amerika'nın uç kısımlarına, bilmediği bir yere muhasebeci olmak için gider.

Fakat o gidene kadar yerine çoktan başkası alınmıştır. O da 'Hiç kimse'' isimli dışlanmış bir Amerikan yerlisinin hayatına girmesiyle gerçek bir Batılı olmayı kendine iş edinir.

Hiç kimse'yle tanışmasıyla hikaye komik ve vahşi bir hal alır. Blake'in doğasına zıt olsa da, durum Blake'i silah kullanan, kural dışı avlanan bir katile dönüştürür. Blake yavaşça kontrolünü kaybeder.

Dead Man (1995)

21. A Little Princess / Küçük Prenses | IMDB: 7,7

Babasının 1. Dünya Savaşı’nda cepheye gitmesiyle birlikte yatılı okula verilen küçük bir kızın buradaki masalsı hikâyesini anlatıyor.

A Little Princess (1995)

22. Die Hard with a Vengeance / Zor Ölüm 3 | IMDB: 7,6

Dedektif John McClane her şeyi görüp geçirdiğini sanmaktadır. Artık New York'tadır ve kendini güvencede hissetmektedir. Hayatında karşılaştığı en zorlu ve tehlikeli düşmanıyla karşı karşıya gelmeyi beklediği en son yer New York'tur. Ama Simon adındaki bir dahi, McClane ve New York şehrini çok tehlikeli bir oyunun içine itmek üzeredir. McClane yeterince kötü günler geçirmiştir ama Simon'a göre geçireceği kötü bir gün daha vardır...

Die Hard with a Vengeance (1995)

23. To vlemma tou Odyssea / Ulysses'in Bakışı | IMDB: 7,6

Yıllardır Amerika'da yaşayan Yunanlı bir yönetmen, son filminin prömiyeri için anavatanına döner. Bir yandan da Balkanlarda çekilen ilk görüntüler olarak kabul edilen Makedonyalı Manaki kardeşlerin filmlerini bulmak niyetindedir. Filmi, içerdiği dini temalar yüzünden protestolara neden olur. Yönetmen bundan sonra uzun bir yolculuğa koyularak Manaki filmlerinin izini sürmeye başlar. Angelopoulos, yüzyıllardır süren bir etnik kargaşayı ve varılan son noktayı, Bosna savaşını durgun, etkileyici bir dille anlatmayı başarmaktadır.

Ulysses' Gaze (1995)

24. Memorîzu | IMDB: 7,6

Akira yaratıcısı Katsuhiro Otomo'nun başı çektiği Japon animasyon ustalarından üç ayrı fantastik hikaye. Magnetic Rose isimli birincisinde, 2092 yılında uzayda dolaşıp çöp nesneler toplayan bir grup gezgin, gül şeklinde bir yapının içine girerler ve bir kadının olağanüstü kırılgan hayalleri içinde kaybolurlar.

İkinci öyküde genç ve içe kapanık bir araştırma görevlisi istemeden kendisini yaşayan bir 'koku bombası'na çevirdiğinde Tokyo'nun altını üstüne getirir. Öykünün adı Stink Bomb.

Üçüncü ve son bölüm Cannon Fodder adını taşıyor. Savaşın ve I. Dünya Savaşı estetiğinin hükmettiği isimsiz bir gelecekte, koskoca bir şehirde yaşayan herkes adeta dev bir mekanizmanın çalışması için gerekli parçaların görevini üstlenmiştir. Şehir dev bir topu ateşlemekle sorumludur ve aslında tüm yaşamları bundan ibarettir.

Memories (1995)

25. Maboroshi no hikari | IMDB: 7,6

Yumiko (Makiko Esumi) ve eşi Ikuo (Tadanobu Asano) sade ama mutlu bir hayat sürmektedirler. Ayrıca bir oğulları dünyaya gelmiştir. İkuo bir fabrikada çalışmakta; Yumiko ise bebeği ile ilgilenip eşinin yolunu gözlemektedir. Bir akşam İkuo geri dönmez ve gece yarısı kapıya gelen polis raylarda bulunan ve tanınmayacak halde ezilmiş olan cesedin ona ait olabileceğini söyleyerek Yumiko'yu karakola götürür. Eşinin ölümü sonrası içine kapanan Yumiko kendisine ve çocuğuna destek olan yaşça büyük bir komşularının aracılığıyla Osaka'dan ayrılarak küçük bir balıkçı köyünde yaşayan bir adamla (Tamio 'Takashi Naitô') evlenerek oraya yerleşir. Tamio babası ve ilk eşinden olan kızı ile yaşamaktadır. Yumiko bir taraftan yeni ortama uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da eşinin ölümünü düşünmektedir...

Maborosi (1995)

26. Living in Oblivion / Başımıza Gelenler | IMDB: 7,6

Acemi film yönetmeni Nick (Steve Buscemi), küçük bütçeli filminde ismi duyulmamış oyuncularla çalışmak zorundadır. Daha çekimlere başlamadan önce kabus dolu rüyalar içinde, filminde her tür aksiliklerin olduğunu görür. Nitekim çekimin ilk günü başrol oyuncuları Nicole (Catherine Keener) ile Palomino kavga eder. Ayrıca kameraman Wolf ile yönetmen asistanı sevgilisi Wanda (Danielle von Zerneck) da tartışarak ayrılma kararı alacaktır. Rüya sahnesinin cücesi Tito da seti terkedince Nick çekimi iptal etmeye karar verir. Tam bu sırada setteki davetsiz misafir konumunda olan Nick'in annesi Cora, sürpriz bir mizansenle hem sahneyi, hem de filmi kurtarır.

Living in Oblivion (1995)

27. Leaving Las Vegas / Elveda Las Vegas | IMDB: 7,6

Alkol sorunları yüzünden her şeyini kaybetmiş olan Hollywood senaristi Ben Sanderson (Cage) ölümüne içmek için Las Vegas'a gelir. Burada tesadüfen tanışacağı hayat kadını Sera (Shue) ile aşka dönüşen ilişkisi ise artık hayata farklı bir açıdan bakmasına sebep olacaktır.

Leaving Las Vegas (1995)

28. Land and Freedom / Ülke Ve Özgürlük | IMDB: 7,6

İspanya İç Savaşı'nın başladığı 1936 yılının başlarında, İngiltere'nin Liverpool şehrinde yaşayan ve Britanya Komünist Partisi üyesi olan David, Cumhuriyetçilerin direnişine destek olmak için İspanya'ya gider.

Ancak burada kendi partisinin de üyesi olduğu Stalin önderliğindeki Komintern'e üye İspanya Komünist Partisi'yle değil, anti-stalinist POUM (Birleşik Marksist İşçi Partisi)'la tanışır ve POUM'un açtığı cephelerde savaşmaya başlar.

Bir süre sonra Stalin önderliğindeki SSCB, iç savaştaki milislere yardım göndermeyi reddederek, herkesin Halk Cephesi liderliğindeki düzenli orduya katılmasını zorunlu kılar. Ancak POUM bunu kabul etmez. Silah ve erzak yardımı alamayan POUM'un güçsüzleşmesi David'i rahatsız eder. Silahların bakımsızlığı nedeniyle yaşadığı bir kazadan sonra POUM'u terk ederek düzenli orduya katılır.

Land and Freedom (1995)

29. La cérémonie / Seremoni | IMDB: 7,6

Sophie, üst düzey bir burjuva hayatı süren Lelievre'lerin malikanesine hizmetçi olarak girer. İçine kapalı ve sessiz bir kadın olan Sophie, işverenlerinin isteklerini layıkıyla yerine getirmekte, aile de bu çekingen kadının çalışkanlığından memnun olmaktadır. Bu arada Sophie, kasaba postanesinde çalışan agresif ve hiperaktif Jeanne ile tanışır ve yakın dost olur.

Aileye hizmet ettiği günlerden birinde Sophie'nin okuma yazma bilmediği ortaya çıkar. Lelievre'lerin örtük horgörüleri Sophie'yi çok kızdırır. Bu durumu Jeanne'a açması, Lelievre'ler için sonun başlangıcı olur.

La Cérémonie (1995)

30. Dead Man Walking / Ölüm Yolunda | IMDB: 7,6

Bir rahibe (Susan Sarandon) ölmeyi bekleyen bir idam mahkumundan (Sean Penn) yazılmış bir mektup alır. Rahibe mahkum idam edilene kadar mahkumla değil onun kurbanlarının yakınları ile yakınlaşarak onların ne düşündüğünü öğrenmeye çalışır. İdam mahkumuyla da giderek yaklaşır ve onun aslında iyi bir insan olduğunun farkına varır.

Dead Man Walking (1995)

31. Apollo 13 | IMDB: 7,6

Jim Lovell, Jack Swigertve Fred Haise'den oluşan Apollo 13 ekibi, NASA'nın yürüttüğü beşinci uzay görevinin sırasında 'yarı yolda' oksijen tanklarından birinin patlaması yüzünden güç ve oksijen sıkıntısı çekmeye başlarlar ve aracın Dünya'ya dönmesi risk altına girer. Geri kalan oksijeni idareli kullanırken donma ve havasızlıktan ölme tehlikelerini göze alan ekip ne pahasına olursa olsun yörüngeden kurtularak Dünya'ya dönmeyi deneyeceklerdir. Fakat Houston'daki komuta merkezindeki görevliler hasar görmüş olan aracın atmosferden geçerken yanarak parçalanabileceğini tahmin etmektedir...

Apollo 13 (1995)

32. Welcome to the Dollhouse / Bebek Evine Hoşgeldiniz | IMDB: 7,5

11 yaşındaki Dawn ergenliğe mutsuz ve acı dolu bir geçiş yapar. Tek düşü, bazı kızlar gibi popüler olmaktır ama ne tipi ne de tarzı uygundur. Okul arkadaşlarının alay ettiği kimsenin birlikte takılmak istemediği yalnız ve mutsuz Dawn, aradığı ilgi ve sevgiyi ailesinde de bulamaz. Her şeye rağmen başını dik tutar ve mutlu görünmeye çalışır çünkü kendisini güzel günlerin beklediğinden emindir. Özünde acıklı bu öyküyü, bağımsız sinemanın genç yönetmeni Todd Solondoz son derece komik ve eğlenceli bir bakış açısıyla ele alıyor...

Welcome to the Dollhouse (1995)

33. The Bridges of Madison County / Yasak İlişki | IMDB: 7,5

1960'larda bir gün fotoğrafçı Robert Kincaid Madison County'e bazı köprü resimleri çekmek için geliyor. Ama orada tanıştığı Francesca Johnson adlı bir ev kadınına da aşık oluyor. 4 gün boyunca müthiş bir aşk yaşayan Robert ve Francesca bu dört günün sonunda bir seçim yapmak zorunda kalıyorlar. Francesca evlidir ve çocukları vardır. Robert, ondan kendisiyle beraber gelmesini istiyor ama Francesca, Robert'ı hayatında kimseyi sevmediği kadar sevse de öbür tarafta da bir ailesi vardır.

The Bridges of Madison County (1995)

34. Richard III | IMDB: 7,5

Shakespeare'in 3. Richard oyununun oldukça modern biçimde yorumlandığı filmde, Tudor hanedanlığının şeytani olarak andığı, tarihin belki de en acımasız adamlarından biri olan 3. Richard'ı, aktör Ian Mckellen'ın vücudunda Hitler ve Mussolini'yi andıran faşist bir kılıkta izliyoruz.

Richard III (1995)

35. Nelly & Monsieur Arnaud / Nelly Ve Mösyö Arnaud | IMDB: 7,4

Nelly (Emmanuelle Beart), evliliğinin içinde sıkışıp kalmış, yirmi beş yaşında güzel ama mutsuz bir kadındır. Kocası işsiz, güçsüz, bir baltaya sap olamamış bir adamdır. Bir gün arkadaşı Jacqueline (Claire Nadeau) ile bir pastanede otururken, Jacqueline'nin eski sevgilisi, ince ve kibar Monsieur Arnaud (Michel Serrault) ile tanışır.

M. Arnaud eski Fransız kolonilerinde uzun süre yargıçlık yapıp emekliye ayrıldıktan sonra başarılı ve zengin bir iş adamı olmuştur. Bu emeklilik döneminde bir yayımcı ile anlaşıp anılarını yazmaya karar vermiştir. Bunun için bilgisayardan anlayan ve metni redakte edebilecek bir yardımcıya gereksinim duymaktadır. Maddi açıdan zor durumdaki Nell'ye yardım teklif etmiş ama kabul edilmemiş olan M. Arnaud bu kez Nelly'den ücretli olarak bu işi yapmasını ister. Nelly teklifi kabul eder ve birlikte çalışmaya başlarlar. Aralarındaki yaş farkı bu süreçte gelişen yakınlaşmayı nasıl etkileyecektir?

Nelly & Monsieur Arnaud (1995)

36. Smoke / Duman | IMDB: 7,4

Bu filmin ilginç bir öyküsü var. 1990 yılında 'The New York Times' gazetesi, yazar Paul Auster’den bir Noel hikayesi yazmasını ister. Bu istek sonucunda ortaya çıkan 'Auggie Wren’s Christmas Story' isimli hikaye, Smoke’un senaryosu için temel oluşturur.

Wayne Wang’ın yönettiği ve Brooklyn’deki bir tütün dükkanında geçen film için, Auster öyküyü, hayatları Auggie Wren ile kesişen dört yeni karakter ekleyerek genişletti. Mahallenin buluşma yeri olan dükkanın işletmecisi Auggie rolünde, Harvey Keitel, muhteşem bir performans sergiledi.

Diğer karakterleri oluşturan; önü kesilmiş bir yazar olan Paul (William Hurt), baş belası bir delikanlı Rashid, Auggie’nin eski sevgilisi Ruby ve diğerleri, yazın bir kaç günü boyunca bir arkadaşlık ağı kurarlar.

Bundan önce, romanı Şans Müziği’ni oldukça sıkı bir stilde sinemaya uyarlayan Auster bu kez epey gevşek ve doğaçlamaya açık bir üslup tutturuyor; karakterlerini kendi hayatları hakkında konuşmak üzere serbest bırakıyor.

Smoke (1995)

37. Kjærlighetens kjøtere / Sıfır Derece Kelvin | IMDB: 7,4

Hans Petter Moland'ın Kjærlighetens kjøtere’si (Sıfır Derece Kelvin) Roman Polanski'nin sert ve zorlu gerilimlerini andıran keskin bir yalınlığa sahip. Öykü, iç karartacak denli kapalı bir mekânda geçiyor: Grönland'da , fok avcısı olarak işe alınan üç adamın anında kafayı üşüttüğü küçük bir kulübede. Larsen (Garb. B. Eidsvold) bir züppe, Holm (Bjorn Sundquist) sessiz, bilim meraklısı bir tip, Randbaek (Stellan Skarsgârd) ise tam bir kızgın boğadır. Bir süre boyunca Larsen ve Randbaek'in arasında, şiddetli ve çocuksu, taşkın gövde gösterileri arasında gidip gelen dramatik bir gerilim doğar. Ancak Holm beklenmedik bir şekilde araya girer ve karakterleri kulübenin dışına, buz ve karın içine iten bir dizi olayı tetikler. Böylelikle Moland, hazırladığı birbirinden etkileyici görüntüleri ve zeki, çarpıcı gelişmeleri gözler önüne serer.

Karakterler, uygarlığın tüm izlerinden mahrum bir yerde sıkışıp kalmış olsalar da toplumsal değerlerini yitirmezler ancak bu baş döndürücü coğrafya onları karşı konulmaz bir şekilde değiştirecektir. Moland'ın asıl ilgilendiği şey, baskı altında ahlaki çıkmazlara giren insan doğasıdır. Kjærlighetens kjøtere, normalde son derece uygar davranışlar sergileyen bir kişinin, tüm bağlarından koptuğu en dayanılmayacak koşullar altında nasıl hareket ettiğini, son derece başarılı bir şekilde gözlemliyor. İnsanı hayvanlardan ayıranın ne olduğunu sorgulayan film, karakterlerin dur durak bilmeyen ahlaki üstünlük mücadeleleri ya da dört başı mağrur, idealizm iddialarını da pek nükteli bir şekilde yokluyor.

Zero Kelvin (1995)

38. Dolores Claiborne | IMDB: 7,4

Dolores Caliborne; aksi,ağzı bozuk ve berbat bir yaşantıya sahiptir. Little Tall adası halkı, kocası Joe'nun otuz yıl önceki bir güneş tutulması gününde ölümünün hikayesini öğrenmek için otuz yıl bekliyor. Polis ise adanın en zengin ama yatalak kadını, aynı zamanda Dolores'ın işvereni olan Vera Donovan'ın ölümünü merak etmektedir. Dolores'ın kızının da adaya gelmesiyle eski defterler açılmaya başlar.

Dolores Claiborne (1995)

39. L'uomo delle stelle / Yıldız Avcısı | IMDB: 7,3

Akademi ödüllü Cinema Paradiso'nun yaratıcısından, dünyanın her yerinde eleştirmenlerce bir başyapıt olarak coşkuyla karşılanan muhteşem bir film.

Joe Morelli bir 'yıldız avcısı'dır. Bir küçük kasabadan diğerine sürekli seyahat eden bu üçkağıtçı adam, gittiği yerlerde en iyi film stüdyoları için çalışan bir yetenek avcısı olduğunu iddia etmektedir. Ve Joe nereye giderse gitsin, içlerinde büyük ekranın yeni sansasyonu olma isteği duymaya başlayan insanlarla karşılaşması hiç de zor olmaz. Filmlerin büyüsü ve sıradan insanların sıra dışı hayalleri üzerine hayat dolu ve eğlenceli bir hikaye.

The Star Maker (1995)

40. The Basketball Diaries / Günlük | IMDB: 7,3

Jim, lise basketbol takımının başarılı oyuncularından biridir. Milli takımda oynama ve bir basketbol yıldızı olma hayalleri, uyuşturucu ile tanışınca yerini, New York sokaklarının acı gerçeklerine bırakır.

Annesi tarafından evden atılması ile birlikte para bulup hayatta kalabilmek için her türlü suçu işlemekten çekinmeyen bir insana dönüşür. Suç, sefalet, çarpık ilişkiler ve ölüm gibi kötü tecrübelerle dolu bir yaşamla karşı karşıya kalmıştır. Ta ki, kendini kurtaracak şeyi, yazı yazmayı keşfedene kadar...

The Basketball Diaries (1995)

41. Murder in the First / İlk Canilik | IMDB: 7,3

5 dolar çaldığı için en azılı mahkumların kapatıldığı meşhur Alcatraz hapishanesine gönderilen Henri Young (Kevin Bacon), buradan kaçmaya çalışırken yakalanır ve hücreye kapatılır.

Karanlık ve soğuk bu hücrede, 3 yıl acımasız gardiyan Milton Glenn’in (Gary Oldman) işkencesine maruz kaldıktan sonra çıktığında bir caniye dönüşen Henri, şimdi ise bir mahkumu öldürmek suçundan birinci derece cinayetle yargılanmaktadır. Kazanma şansı görünmeyen bu davaya atanan yeni mezun avukat James Stamphill (Christian Slater) ise davayı bambaşka bir yönüyle ele alarak asıl suçlunun Alcatraz’daki sistem olduğunu savunacaktır.

Murder in the First (1995)

42. Mr. Holland’s Opus / Sevgili Öğretmenim | IMDB: 7,3

Ritm duygunuz olmadan davul çaldığınızı, ya da aşık olur gibi şarkı söylediğinizi hayal edin. Bazen öğretmenler öğrencilerinde farkında olmadıkları yetenekleri keşfederler.. bazen Bay Holland gibi birisi çıkar ve hayatınıza girer.

Glenn Holland (Dreyfuss), en çılgın hayallerinde bile gençlere müzik öğretmeninin yeteneğini boşa harcamaktan farklı bir şeye dönüşebileceğini düşünemezdi. Ama genç bestekar ailesini destekleyebilmek için bir muhteşem eser yapmaya karar verince, ilham verdiği öğrencilerin onda yarattığı etkiyi fark eder ve onların senfonisinin notalarını oluşturduğunu anlar.

Mr. Holland's Opus (1995)

43. Crimson Tide / Denizde İsyan | IMDB: 7,3

Tony Scott’ın favori oyuncusu Denzel Washington ile yollarının ilk kesiştiği film olan Crimson Tide, Scott’ın daha önce denemediği bir türde kendini kanıtlamasını sağladı. 90’larda bolca çekilen denizaltı filmlerinden biriymiş gibi görünse de, Crimson Tide Scott’ın aksiyon ve gerilim yeteneğini dar alanda bile gösterebilmesi sayesinde, benzerlerinden ayrılıyor. Soğuk Savaş sonrası dönemde geçen hikaye, Rus asiler ile Amerikalı denizciler arasında çıkan nükleer füze krizini konu alıyor. Başrollerdeki Gene Hackman ile Denzel Washington’ın yanı sıra, yan rollerde bugün birbirinden popüler aktörler çıkıyor karşımıza.

Crimson Tide (1995)

44. Strange Days / Tuhaf Günler | IMDB: 7,2

1999 yılında‚ yeni milenyuma geçişin arifesinde‚ batı toplumu yarı anarşik kontrolden çıkmış bir hayat yaşamaktadır. Kendi geçmişinin hayaletlerinden kurtulamayan Los Angeleslı genç bir polis eskisi olan Lenny Nero‚ şimdi artık kısaca klip denilen‚ başkalarının yaşadığı anıların satıldığı karaborsanın simsarlarından biridir. Kaybettiği eski kız arkadaşı Faith ile olan kendi kliplerinin de bağımlısıdır. Los Angeles polisinden iki dedektif‚ Lennynin elinde bulunan bir klibi ele geçirmek için hayatını cehenneme çevirir.

Yılbaşı kutlamaları yaklaşırken‚ bu esrarengiz klip Lennyyi umduğundan daha büyük bir komplonun içine itecektir. Kathryn Bigelowun kendi filmografisi adına bu sıra dışı sayılabilecek yakın gelecek bilim kurgusu‚ görsel olarak baştan çıkarıcı olmanın yanısıra‚ meraklıları için hafif bir siber punk lezzeti de sunuyor. Tuhaf Günler‚ sürükleyici ve uzun finaliyle de izleyende bir tatmin duygusu bırakmayı biliyor.

Strange Days (1995)

45. Le hussard sur le toit / Damdaki Süvari | IMDB: 7,1

1832 yılında, Napoleon’un düşüşünün ardından Avusturya’nın baskısını hisseden İtalya’da birçok kişi Fransa’ya kaçmaktadır. Bu kaçaklardan biri de Angelo Pardi adında genç bir askerdir. Fransa’da yayılan kolera salgını onun başına hiç beklemediği işler açacaktır.

The Horseman on the Roof (1995)

46. Mighty Aphrodite / Sevimli Fahişe | IMDB: 7,1

Filmde Woody Allen Yunan tragedyalarına öykünüyor. Çocuk sahibi olmaya karar veren Lenny ve Amanda, Max adında bir çocuğu evlat edinirler. Zaman geçtikçe Max’in bir dahi olduğu ortaya çıkar ve Lenny çocuğun ailesinin peşine düşer... Bu dehanın biyolojik ailesinin de en az bu kadar zeki olacağı yanılgısına düşen Lenny, Max’in annesinin Linda Ash adında yarı zamanlı porno yıldızı ve bir fahişe olduğunu öğrenince şaşkınlığını gizleyemez.

Mighty Aphrodite (1995)

47. Safe | IMDB: 7,1

Kaliforniya’da zengin bir ev kadını olan Carol White’ın (Julianna Moore) bu hayatta hiç bir eksiği yoktur. Parası da vardır, onu seven bir kocası da, güzel bir evi de… Son derece “güvenli” bir hayat yaşamaktadır kendisi. Bir gün, Carol’un burnuna, nereden geldiğini çözemediği kokulargelmeye başlar. Ardından, Carol’un bu güvenli hayatının surları, başağrıları ile tehtit edilmeye başlar. Bu başağrıları gittikçe kriz nöbetlerine dönüşür. Carol durup durduk yerde ağlamaya başlar, histeri nöbetlerine girer ve bayılmalar başlar.. Doktorlar Carol’un bu duruma bir çare veya sebep bulamaz…

Sonunda Carol, içinde bulunduğu durumu modern hayatın dikenleri olan aerosol gazları, sentetik kumaşlar ve egzoz dumanı gibi şeylere bağlar. Carol acaba deliriyor mu, bilinmeyen yeni bir hastalık mı çıkıyor, yoksa vücudu bir anda çevresel problemlere karşı aşırı hassasiyet göstermeye mi başlıyor… meçhuldür. Belirsizliğin dehşeti ve bu fizyolojik çöküş, Carol’un hayatını günden güne ezmektedir. Hikaye ilerledikçe Carol kendisi gibi başka insanların varlığını keşfedecek ve yavaş yavaş kendini hayattan izole edip, bu insanlarla beraber sonu meçhul bir hayat tarzına doğru karanlık bir yolculuğa başlayacaktır.

Safe (1995)

48. Desperado | IMDB: 7,1

Robert Rodriguez'i dünyaya tanıtan şu ünlü 7000 dolarlık film 'Gitarım ve Silahım' (El Mariachi) o kadar büyük bir ilgi topladı ki Rodriguez, Hollywood'a çağrıldı ve aynı filmin değişik bir versiyonunu bu sefer yüksek sayılabilecek bir maliyetle çektirildi. Mariachi'nin, kendi halince gezgin bir gitaristken bir karışıklık sonucu, yine gitar kutusuyla dolaşan bir kiralık katille karıştırıldığından dolayı başı derde giriyor. Öldürülen sevgilisin intikamını almak için yemin eden Mariachi artık bir ölüm makinası halini alıyor.

Desperado (1995)

49. Lust och fägring stor | IMDB: 7

Stig, İkinci Dünya Savaşı döneminde Malmö'de 15 yaşında bir öğrenci, Viyola ise 37 yaşında ve Stig'in öğretmenidir, aralarında oluşan elektriklenmelerden sonra aşk yaşamaya başlarlar, her şey güzel başlamıştır ama öyle devam edecek midir?

All Things Fair (1995)

50. Othello | IMDB: 7

İngiliz ordusunun başındaki Berberi asıllı komutan Othello Kıbrıs'ta büyük bir zafer kazanmıştır. Geri dönen Othello, şehrin ileri gelenlerinden birinin kızı olan Desdemona'ya aşık olur. Genç kız da Othello'yu sevmektedir. Babasının ilk başta karşı çıkmasına ve çıkan dedikodulara rağmen Othello ve Desdemona evlenir. Kıbrıs'a Desdemona ile birlikte dönen Othello'yu, onun yerine göz koymuş İago yalanları ile zehirlemektedir. Başta etkilenmeyen Othello, bir süre sonra karısının sadakatinden şüphelenmeye ve yoğun bir kıskançlık duymaya başlar. Bu kıskançlık hem Othello'nun hem de çok sevdiği Desdemona'nın trajik sonunu hazırlar.

Othello (1995)

51. Rob Roy | IMDB: 6,9

1700lerin İskoçyasında, sürüye inek alabilmek için asillerden borç alan Rob Roy, küçük kasabasını daha iyi bir geleceğe taşımayı planlamaktadır. Fakat borç aldığı para çalınınca, Rob Roy, ailesini ve onurunu korumak için 'Robin Hood' tarzı bir hayat tarzını benimsemek zorunda kalır...

Rob Roy (1995)

52. Jumanji | IMDB: 6,9

Bir kız ve erkek kardeşi eski ve esrarengiz bir masa üstü aile oyununu keşfedip oynamaya başladıklarında, aynı oyun tarafından 25 yıl önce yutulmuş Alan Parrish'in serbest kalmasına sebep olurlar. Yutulduğu zaman onlar gibi bir çocuk olan Parrish şimdi koca bir adamdır.

Oysa oyun bitmemiştir ve önce evleri sonra tüm kasaba oyunun içinden çıkıp gelen muzip maymunlar, yok edici gergedanlar, filler, aslanlar ve her türden hayvan tarafından işgal edilmeye başlanır. Yarım kalan oyunu durdurmanın tek yolu, tabii ki oyunu kazanıp bitirmektir. Peki kahramanlarımız bunu anladıklarında her şey için çok mu geç olmuştur?

Jumanji (1995)

53. Things to Do in Denver When You’re Dead / Karışık İlişkiler | IMDB: 6,8

Eski bir gangster olan Jimmy, ölmek üzere olan insanların yakınlarına dilek ve isteklerini dile getirdikleri bir video çekimi yapıp öldükleri zaman bu videoyu çocuklarına postalayan bir şirketi yürütürken yeni patronu işleri karıştırır.

Things to Do in Denver When You're Dead (1995)

54. Grumpier Old Men / Daha Hınzır İki Adam | IMDB: 6,6

İki huysuz ihtiyarın yaşadığı kasabada hiçbir şey değişmemiştir. John ve Ariel'in evlenmesiyle Max yalnız kalmıştır. Kasaba halkı onun da evlenme vaktinin geldiğini düşünürken ortaya birden kasabanın balıkçı dükkanının yeni sahibesi çıkar.

Grumpier Old Men (1995)

55. Powder / Harika Çocuk | IMDB: 6,5

Film, annesine hamileyken yıldırım çarptığı için bembeyaz, kılsız, elektriklenme

özelliği ile dünyaya gelmiş dünyanın en zeki çocuğunun hikayesini anlatıyor. Annesi bu olayda ölmüş, babası onu reddetmiştir. Birlikte yaşadığı büyük anne ve büyük babası ölünce, gencin varlığı şerif tarafından keşfedilir. Liseye başlatılan ve okula yerleştirilen gence 'PUDRA' lakabı takılır.

Powder (1995)

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
11.05.2017

Ne varsa eskilerde var son yıllarda ki yapımlar birbirinin aynısı kısır bir döngünün devamı gibi, ne güzel filmler var içlerinde. Hey gidi pazar akşamları parlement film kuşağı.

11.05.2017

Bazılarının acayip hayranıyım.

11.05.2017

Ne yıllardı be, cine5'e acaba bu ay hangi film düşecek diye beklerdik :( orjinal hikaye kalmadı artık, bırak hikayeyi kurgu bile hep aynı şahsen amerikan sineması benim için bitti yeni bir soluk arıyorum -.-

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ