Sinemacılardan Antalya Film Festivali'ne Tepki: Bu Toplu Bir Sansürdür

Çoğunluğunu belgeselcilerin oluşturduğu 150’den fazla sinemacı, bu sene Ulusal Belgesel Yarışması’nı kaldıran Antalya Uluslararası Film Festivali’ni protesto ettiklerini ve bunu toplu sansür olarak gördüklerini açıkladı.

Documentarist İstanbul Belgesel Günleri, Hangi İnsan Hakları? Film Festivali, Yeni Film dergisi, İşçi Filmleri Festivali, Pembe Hayat Kuirfest ve Yapım 13 Mezopotamya Sinema gibi festival ve ekiplerin yanısıra İmre Azem, Can Candan, Zeynel Doğan, Bingöl Elmas, Kazım Gündoğan, Nezahat Gündoğan ve Ümit Kıvanç gibi isimlerin de olduğu 150 belgeselcinin imzasıyla yapılan açıklmada, festivalden “belgeselcilere toplu ambargo uygulama kararı”ndan vazgeçilmesi istendi.

FESTİVAL ‘ZARARSIZ BELGESELLERE’ KUCAK AÇIYOR

Belgeselcilerin yaptığı açıklama şöyle; Geçen yıl yaşanan sansür ile anılan festival, bu yıl adını Antalya Uluslararası Film Festivali olarak değiştirerek programından Ulusal Belgesel Yarışması’nı çıkardığını açıklamış, böylece geçmişteki skandal hatalarını telafi etmek yerine, belgeselcilere toplu ambargo uygulama kararı almıştır.

Tepkiler üzerine festivalin yaptığı “Belgesel filmlerin ulusal ve uluslararası ana yarışmalara katılabileceği, özel gösterim altında yer alabileceği” yönündeki açıklama ise bir kandırmacadan ibarettir. Belgesellerin uzun metraj kurmacalarla rekabet ederek Ulusal Yarışmaya seçilebilmesinin zorluğu bir yana ‘özel gösterim’ başlığı altında festival yönetiminin seçeceği bir kaç ‘zararsız’ belgeselin gösterilmesi festivalin belgesellere kucak açtığı anlamına gelmemektedir. Bizim açımızdan bu ambargonun nedeni açık ve nettir: Belgesellerin siyasi içeriğinden korkulması ve yerli belgesellere toplu sansür uygulayarak bu “baş belası”ndan hepten kurtulma hevesidir.

FESTİVALİN HİÇ BİR ETKİNLİĞİNE KATILMAYACAĞIZ

Festivaller, belgesellerin yegane gösterim olanağı yakalayabildiği, bilhassa Antalya seyircisinin yoğun ilgi gösterdiği, ele aldıkları konular hakkında bir tartışma ortamının yaratılmasına vesile olan kamusal etkinliklerdir.

Tüm zorluklara rağmen her yıl yüzden fazla belgeselin üretildiği bir ülkede, kamusal kaynaklarla gerçekleştirilen festivallerin bu şekilde belgesel sinemayı dışlayarak belgeselcilere kapılarını kapatması, belgesellerin seyirci ile buluşmasını engellemesi kabul edilemez.

Bizler biliyoruz ki festivalin bu tutumu, senelerdir muhalif gazetecileri baskılayan, hapislere tıkan, sadece son bir yılda çoğunluğu muhalif ve Kürt haber siteleri olmak üzere toplam 52 bin internet sitesini karartan, dergileri matbaalardan toplatan yasakçı zihniyetin bir devamıdır.

Bu şartlar altında, biz aşağıda imzası olanlar, festival yönetimi söz konusu sansürcü yaklaşımını terk edene kadar Uluslararası Antalya Film Festivali’nin hiç bir etkinliğine katılmayacağımızı bildiriyor ve tüm sinemacı meslektaşlarımızı bizimle bu konuda dayanışmaya çağırıyoruz.

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?