Sinema Tarihinin En Fedakar Aşk Hikayesi Casablanca'dan Tarihe Geçmiş 17 Replik

ABD'li ünlü film eleştirmeni Andrew Sarris 'Mutlu tesadüflerin en mutlusu' der Casablanca için. Umberto Eco ise tüm klişeleri bir arada kullanma cüretini gösteren film olduğunu söyler ama bu orjinalliğinden bir şey kaybettirmez Casablanca'ya. Neredeyse tüm klişeleri bünyesinde topluyor olsa da o klişeleri yaratan ve ilk örnekleri sunan olması bakımından önemlidir film. Asıl çalımını ise malum finali ile atar seyirciye. Mutlu sonlara karşı verilmiş esaslı bir cevaptır da aynı zamanda Casablanca. Hem de kitlesel trajedileri kişisel dramların önüne koyan ve bir aşk hikayesinden beklenmeyecek rasyonel bir tavrıyla yapar bunu. Rick'in 'Dünya harabeye dönerken biz aşık olmakla uğraşıyoruz' repliği de bu açıdan önemlidir. Paris'te başlayıp Casablanca'da yeniden hayat bulan bu aşkın dekoru 2. Dünya Savaşı olduğu için başka türlüsü de beklenemez belki de.  

Nazilere karşı direnişin tam ortasında kalan bir aşk, yaralı ve karizmatik aşık Humprey Bogart ve hiçbir şey göründüğü gibi değildir sözünün kanıtı, güzeller güzeli Ingrid Bergman ile sinema tarihinde özel bir yeri vardır Casablanca'nın. Yönetmen Michael Curtiz'in çekimler boyunca tekrar tekrar yazdığı ve sonunu son sahneye kadar herkesten sakladığı senaryo pek çok unutulmaz replik de barındırır içinde. Amerikan Film Enstitüsü AFI, sinemanın 100. yılında yaptığı 100 Yılın 100 Repliği seçkisinde Casablanca'dan 6 repliğe yer vermiştir. Belki bazılarının anlamını ve gerçekte yarattığı etkiyi filmi izlemeden anlamak zor olsa da bu unutulmaz aşk filminden unutulmaz bazı replikleri sizin için derledik.

Bazen aşkların feda edilmesi gerekir...

1.

Yvonne: Dün gece neredeydin? 

Rick: Çok uzun zaman geçti, hatırlamıyorum. 

Yvonne: Bu akşam seni görebilecek miyim?

Rick: O kadar uzun süreli planlar yapmıyorum.

2.

Ilsa: Sana iki kelimelik, sonunu bilmediğim bir hikaye anlatayım mı?

Rick: Evet.

Ilsa: Seni seviyorum.

3.

Ilsa: Benden nefret mi ediyorsun? 

Rick: Seni düşünecek vaktim olsaydı inan senden nefret ederdim.

4.

Rick: Ne çalıyorsun?

Sam: Benim küçük bir parçam.

Rick: Dur. Hangisini istiyorum biliyorsun.

Sam: Bilmiyorum.

Rick: Onun için çaldın, benim için de çalabilirsin.

Sam: Hatırlayamıyorum...

Rick: O dayanıyorsa, ben de dayanırım. Çal!

5.

Rick: Dünya harabeye dönerken biz aşık olmakla uğraşıyoruz.

6.

Rick: Son karşılaşmamız La Belle Aurore'daydı.

Ilsa: Hatırlaman ne güzel. Almanların Paris'e girdiği gündü.

Rick: Kolay unutulacak bir gün değil. Her ayrıntıyı hatırlıyorum. Almanlar gri giymişti, sen ise mavi.

7.

Ilsa: Çal Sam. 'As Time Goes By'ı çal.

8.

Rick: Bütün dünyada, tüm kentlerdeki tüm barlar arasında, o benimkine geldi.'

9.

Major Strasser: Hangi milliyettensiniz? 

Rick: Ben ayyaşım.

Captain Renault: O halde Rick bir dünya vatandaşı.

10.

Rick: Peki, senin işini kolaylaştırayım.

Durma, ateş et. Bana iyilik yapmış olursun.

11.

Rick: Ben kendimi kimse için tehlikeye atmam, ben beni ilgilendiren tek konuyum.

12.

Rick: İkimizde Victor'a ait olduğunu hep biliyorduk.

Sen, onun görevinin bir parçası, onun desteğisin.

O uçak kalkarsa ve sen onunla gitmezsen pişman olacaksın.

Belki bugün değil, yarın değil ama yakında. Bütün hayatın boyunca.

Ilsa: Ya biz?

Rick: Paris hep bizim olacak.

13.

Rick: Ilsa, soylu biri olduğum söylenemez ama şu çılgın dünyada üç küçük insanın sorunlarının incir çekirdeğini doldurmadığını görmek çok zor değil.

14.

Rick: Sesinin değişmemesi tuhaf. Hala kulaklarımda.

'Richard, sevgilim, seninle her yere giderim. Bir trene binip, hiç durmayacağız.'

Ilsa: Yapma, Rick. Neler hissettiğini anlıyorum.

Rick: Neler hissettiğimi anlıyor musun? Ne kadar zaman geçti, tatlım?

Ilsa: Günleri saymadım.

Rick: Ama ben saydım. Her Allah'in gününü. 

Daha çok, son günü hatırlıyorum. O 'acıklı' sonu. Yağmur altında,

bir peronda bekleyen, yüreği tekmelenmiş, komik suratlı adamı.

Ilsa: Sana bir hikaye anlatabilir miyim, Rick?

Rick: Sonu 'acıklı' mı bitiyor?

Ilsa: Sonunu henüz bilmiyorum.

Rick: Anlat. Belki anlatırken, bir son aklına gelir.

15.

Rick: Hiç bunlara değer mi, diye düşündüğün oluyor mu? Yani, savaştığın şeye.

Victor: Neden nefes aldığımızı da tartışalım bari.

Nefes almazsak, ölürüz, düşmanımızla savaşmazsak da dünya ölecek.

Rick: Ne olmuş? O zaman bu perişanlık da biter.

16.

Kadın: Rick'e, bizimle bir şey içer mi diye sorar mısın?

Carl:  Madam, o müşterilerle içki içmez. Katiyen. Hiç rastlamadım.

Kadın: Salon sahipleri neden böyle ukala olurlar?

Erkek: O halde, Amsterdam'ın 2. büyük bankasının sahibi olduğumu söyle.

Carl: İkinci büyük bankası mı? Rick ilgilenmez. Amsterdam'ın en büyük bankacısı, şimdi bizim mutfağımızda pasta ustası olarak çalışıyor.

17.

Ilsa: Öp beni, bu bütün soruların cevabı olur.

Popüler İçerikler

Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
YORUMLAR
14.11.2016

boşa efsane olmamış değil mi :D

14.11.2016

Birdaha çal Sam..

14.11.2016

As Time Goes By (zaman geçtikçe, ya da günler geçiyor) ne güzel bir şarkıdır. Kazablanka filmini severim ben. Kısa replikleri ve diyalogları aslında çok şey anlatır. Bir de öyle sanıyorum ki filmdeki aşk öyküsünün benzerleri çok insanın hayatının bir bölümünde yaşanmış ve zaman geçtikçe maziye dair buruk anılar olarak kalplerinde kilitlenmiştir.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ