Sinema filmlerin bazen içerisinde dualist karışımları barındıran, bazen sert, bazen sado-mazoşist, bazen ise aşk dolu kahramanlar gönlümüzde yer etti.
Sayelerinde kafalarımız silgi kafa, gözlerimiz ise cennet bahçesi oldu.
Sinema filmlerin bazen içerisinde dualist karışımları barındıran, bazen sert, bazen sado-mazoşist, bazen ise aşk dolu kahramanlar gönlümüzde yer etti.
Sayelerinde kafalarımız silgi kafa, gözlerimiz ise cennet bahçesi oldu.
Hani kırtasiyelerden ya da kitapçılardan posterini, D&R'dan defterini aldığınız Hepburn vardı ya, tatlı mı tatlı, İşte Breakfast at Tiffany's filmini izlerken onun o saçlarını yolmak istersiniz.
Şu sağdaki kız var ya, tam bir cadaloz. Aşkın 500 Günü filminden sonra birçok romantik seri katilin cheklist'inin ilk sırasına yerleşmiş olmalı, Summer.
Ya aslında iyi kızda işte...
Filmin ismini okumak için bile, hazırlıkta intermadite'a geçmek, speaking sınıflarında pratik yapmak gerekiyordu, ey gidi günler. Bu hanımefendi ise, kocaman bir fil olmayı hayal ediyordu, sonra olaylar gelişti.
Uma Thurman Mia rolünü canlandırsın diye amiyane tabirle Tarantino kıçını yırtmış, bunu başardığında ise süpersonik bir kadın kahraman karşımıza çıktı.
İnsanın bu kadını görünce, elmacık kemikten başlayarak gıdığına kadar olan kısmı bir oturuşta yiyesi geliyor. Fransız bohemine öpücük koyan, şirin şey. Arıza değil sadece fazlaca romantik.
Filmin adı Canavar, kadın karakterin ismi Uzaylı gibi, daha ne olsun.
What kind of person, are you?
Aslında Arizona Dream'de yirmilik delikanlı Johnny Deep ile Aviator'ı oynadığı karakterde buraya uyardı ama Fane Dunaway'ın yarattığı her kişi bir olay zaten.
Davet edilmediği halde doğum günü partilerine gelen, niteliksiz ama aşık bir f.ckbody olan Julie, ne zaman bir köprü görse gaza daha çok basası gelir. Ama onu da böyle kabul ettik ne yapalım.
Bu kızı hatırladın değil mi? Bu kabusu size tekrar hatırlattığım için özür dilerim. :(
Şeker mi şeker, iskandinav kezbanı Hanna, ne zaman içi dolu bir silah görse, durmaz onunla oynamak ister. Yetenekleri arasında, kendisine çıkma teklifi eden çocukları kolundan yakaladığı gibi havada iki tatla attırma, koskoca istihbarat servisiyle saklambaç oynama var.
İsmaik YK söylüyor: ''Allah belanı versin...''
Sen vurursan dikiş atarlar, ben vururum toprak atarlar.
Senin bu yaşta çiçekleri sulaman gerekiyor, ne bileyim kardeşine California masalları okuman gerekiyor Mathi. Elde altıpatlar, ağızda ince slim sigara... ohhoo.
İlk vampir selfie'si
''I am big, it's the pictures that got small''