Sinema Dünyasının En Önemli İsimlerinden Olan İlk Kadın Yönetmen: Alice Guy-Blaché

Sinema tarihinin en önemli kadınlarından biri olan Alice Guy-Blaché, hayallerini süsleyen sektörde var olabilmek adına zorluklara boyun eğmedi ve var gücüyle direndi. Alice, binin üzerinde sinema filmi yaptı ve birçok ilke imza attı. Onu bu kadar az tanımamızın en büyük nedeni ise kadın olduğu için yönettiği yapımlardan adının silinmesi! Esmeralda, Notre Dame'ın Kamburu gibi birçok  başarılı işe imza atan Alice'i tanımak için buyurun içeriğimize! 👇

Alice, 1896'dan 1906 yılına kadar bilinen ilk kadın yönetmendir.

1873, Paris doğumlu Alice'in hikayesi 1896 yılında bir kamera üreticisinin yanında sekreterlik yapmasıyla başladı. Sekreterlik yapmaya başladığı firmanın film yapımcılığına geçmesi ile birlikte, Alice sektördeki ilk deneyimlerini yaşamaya başladı. Fransız sinemasının öncü ismi, yapımcı ve aynı zamanda mucit Léon Gaumont'un yanında sekreterliğe başladı ve  ardından filmlerine prodüktörlük yaptı. Bu dönemde Alice ilk filmini çekti ve tarihe bilinen ilk kadın yönetmen olarak adını yazdırdı. Alice yani bilinen ilk kadın yönetmen, ilk filmini 1896 yılında çekti.

Alice, kurmaca filmlerin ilk yönetmeni oldu.

1896 yılında çektiği La Fée aux Choux (Lahana Perisi) yayınlandığı gün büyük beğeni topladı. Tam 200 kişi tarafından izlenen yapım izleyenler tarafından çok beğenildi. Küçük bir kafede gösterimi yapılan film 1 dakikaydı ve fantastik öğeler içeriyordu. Bu sayede Alice, sinema tarihinin ilk kadın yönetmeni olmasının yanı sıra, kurmaca film çeken ilk yönetmen olarak da büyük bir olaya imza attı.

Kadınların oy hakkının bulunmadığı bir dönemde Alice ilklere imza attı!

Alice tüm başarılarına rağmen kadın haklarının kısıtlı olduğu bir dönemde sinema sektöründe var olmaya çalışıyordu. Hatta ve hatta kadınların oy hakkının bulunmadığı bir dönemde, ilk kadın yönetmen ve ilk kurmaca film çeken kişiydi. Tüm bunlara rağmen Alice birçok kaynakta görünmüyor, adı arka plana atılıyordu. Nedeni belliydi, kadındı ve kadının bu sektörde yeri ne yazık ki bu kadardı! Tüm bu engellere rağmen Alice sinema sektöründe bini aşkın film çekti.

Filmlerinde kadın karakterler ön plandaydı!

Alice, ileri görüşlü bir yönetmendi ve sinema sektöründe birbirinden farklı alanlarda filmler çekti. Öyle ki kurmacadan romantik- komediye, fantastikten drama kadar farklı kategoride yönettiği birçok film bulunmaktadır. Özellikle filmlerinde kadın karakterleri ön planda tutuyor ve kadın karakterlerinin arzularını anlattığı filmler yaratıyordu. Alice, dönemin şartlarının ötesinde bir kadındı fakat ne yazık ki yaptığı işlerde ismi siliniyordu.

1912 yılında çıkardığı bilim kurgu filmde kadınların yönettiği bir dünyayı seyircilerle buluşturdu.

Alice, bilim kurgu alanındaki filmi 'In The Year 2000'de kadınların yönettiği bir dünyayı izleyicilerle buluşturdu. Bu film ütopik bir dünyayı anlatıyordu ve  kadın karakterleriyle ön plana çıkıyordu. Alice'in birçok filminde olduğu gibi bilim kurgu kategorisindeki bu filminde de ne yazık ki adı silindi.

“Gençliğim, tecrübesizliğim, cinsiyetim hepsi aleyhime işliyordu”

Alice, Léon Gaumont ve sinema sektörüyle tanışmadan önce sadece erkeklerin çalıştığı bir fabrikada sekreterlik yapıyordu. Bu dönemde ilk cinsel tacizini yaşadığı anlattı ama dimdik durdurduğunun da altını çizdi. Alice, kadın olmanın zorluklarını yer aldığı her sektörde yaşadı. Özellikle sinema sektörüne girişinde söylediği sözler bu durumu çok iyi anlatır vaziyetteydi. Alice: “Gençliğim, tecrübesizliğim, cinsiyetim hepsi aleyhime işliyordu.” Bu sözler Alice'in cinsiyet rollerinden dolayı sinema sektöründeki yaşadığı olumsuzlukları oldukça iyi anlamamıza neden oluyordu.

1905 yılına kadar Léon Gaumont'un tüm filmlerini Alice Guy-Blaché çekti.

'Lahana Perisi' 1896 yılında Paris Uluslararası Sergide gösterime girdi ve oldukça ses getirdi. Bununla birlikte Léon Gaumont'un fotoğraf makinelerinin satışları tavan yaptı. Bu başarı sayesinde Alice, Gaumont'un kurduğu prodüksiyon şirketinin başına getirildi. Artık prodüksiyon şirketinin Paris kolundan sorumluydu ve görevleri hızla artmaktaydı. Alice, 1905 yılına kadar Léon Gaumont'un filmlerinin hepsini çekti. Bunun ardından Alice birçok önemli filmin yönetmenliğini üstlendi. Herkesin bildiği Esmeralda, Notre Dame'ın Kamburu ve İsa'nın hayatı gibi önemli yapıtların yönetmenliğini yaptı.

Alice, kurduğu Solax yapım şirketiyle tam tamına yüz filmin yönetmenliğini yaptı.

1906 yılında Léon Gaumont'ın çalışanı Herbert Blaché ile evlendi ve bu evlilikten bir kızı dünyaya geldi. Alice, evlendiği sene Paris kolundan sorumlu olduğu prodüksiyon şirketinden ayrıldı. Kızının doğumuyla birlikte birkaç sene setlerden uzak kalan Alice, eşi Herbert'ın tayini ile birlikte New York'a yerleşti. 1910 yılında ise kendi şirketi Solax'ı kurdu. Solax şirketiyle birlikte tam üç yıl boyunca sinema sektöründeki hünerlerini ortaya koydu. Alice, Solax ile tam yüz film yaptı ve elli filmin yönetmenliğini üstlendi.

Alice yıllar sonra Fransa Hükümeti tarafından Onur Nişanı ile ödüllendirildi.

Alice, Solax yapım şirketiyle dönemin en başarılı işlerine imza attı. Bu dönem Blaché çiftinin ikinci kızları dünyaya geldi. Solax yaşadığı krizler nedeniyle başarılı bir üç yılın ardından iflas etti. Ardından kurdukları Blaché Features şirketi, tekelleşen sinema sektörüne yenik düştü. 1922 yılında Blaché çifti yollarını ayırdı ve Alice doğduğu ülkeye geri döndü. Alice Guy-Blaché, bundan sonra hiç film çekmedi ve çocuk kitapları yazmaya başladı. Yıllar sonra Fransa hükümeti tarafından Legion d'Honneur (Onur Nişanı) ile ödüllendirildi. Alice 1964 yılında kızının yanına, ABD'ye döndü ve 1968 yılında hayata gözlerini yumdu.

Bonus! İlk Türk kadın yönetmen Cahide Sonku 👏

Bu içerikler de ilgini çekebilir:

Çöpten Toplanan Etlerle Pişirilen Bir Yemek: Pagpag Yemeği
Vajina Resimleri Çizdiği İçin Yargılanan Yulia Tsvetkova Açlık Grevine Başladı!
Bir Zamanlar İşçiler İçin Üretilmiş Olup Şimdilerin En Sık Kullanılan Kıyafeti Kot Pantolonun Tarihçesi

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!