'Sevgili Ben,
Bu mektubu, okuldaki tutum ve başarınla dönemi bitirmeni kutlamak için yazıyorum.
Gil, Lynn, Angela, Steph ve Anne ile birlikte bu yıl çok güzel çalıştınız ve sen olağanüstü bir ilerleme kaydettin.
Bilmeni istediğim çok önemli bir şey var; bu sınav, kabiliyetlerinin sadece çok küçük bir kısmını ölçüyor. Evet sınavlar önemli, ama sen bu okulda sınavla ölçemeyeceğimiz çok fazla yetenek ve beceriye sahipsin.
Bu sınavın ölçmediği yeteneklerin şunlar:
-Sanatsal becerilerin
-Grup olarak çalışma kabiliyetin
-Gelişen bağımsız kişiliğin
-Kibarlığın
-Fikrini ifade edebilme yeteneğin
-Spor becerilerin
-Arkadaşlık kurma becerilerin
-Kendi gelişimini fark edip ölçme kabiliyetin
-Tasarım ve geliştirme yeteneğin
-Müzik kabiliyetin
Tüm bu yeteneklerinin, seni şu an olduğun özel insan yaptığı için çok mutluyuz ve senin her zaman ilerleme kaydedebileceğine ve harika bir genç adam olacağına dair bize güven veren şeyler bunlardır. Seninle gurur duyuyoruz.
En iyi dileklerimle.'
bizdekiler ödev yapmayınca dövüyor aq
mesleğini severek yapan, öğrencilerinin hayatına dokunan öğretmenler çocukların hayatında ebeveynleri kadar ilham verici ve unutulmaz olabilirler.
ilk okulda "kapasitesi bu kadar, kendinizi fazla üzmeyin" dedikleri adam şu anda yazılım uzmanı olarak Amerika'da yaşıyor. Keza "biyoloji falan kazansa yeter. İlaç mümessili (inanın küçümseme amaçlı söylemiyorum, ki dershane hocasıydı bunu söyleyen) falan olur " dedikleri kız şu an (en son hatırladığım Fransa ya da Belçika'da ilaç firmasında ) Kısaca bizim eğitim sistemimizde umutsuz vaka diye kenara itilenler bildiğin beyin göçü :D