'Türkiye'nin adı Osmanlı olsun' diyen Sinan Çetin'in samimiyetini, neyin peşinde olduğunu sorgulamak bize düşmez. Onedio olarak niyet okumasını sevmiyoruz. Ancak Sinan Çetin'in basına sızdırılan reklam fikirleri defterindeki reklam taslaklarını görünce ister istemez aklımızda soru işaretleri uyandı.
Ali Paşaoğlu padişah kıyafeti içinde kadraja girer. Yanında vezirleri vardır.
Ali - Buralar neden böyle boş be hey vezirlerim
Vezir1 - Hiç düşünmedik hünkarım
Ali - Ama düşünmek gerek, tebaam için bir şeyler yapmak lazım gelir
Vezir2 - Size saray yapsak?
Ali - Olmaz! Önce halkım!
Vezir3 - Pazar yeri yapsak
Vezir4 - Kapalı çarşı yapsak
Vezir5 - Ahaliye Ev yapsak
Vezir6 - Çocuk parkı yapsak
On saniye sessizlik olur...
Ali - Peki ya hepsini bir arada yapsak!!
Ardından benim söylediğim 'Paşaoğlu Osmanlı Yaşam Merkezi' sloganı işitilir.
Kapanış.
Ali - Buraya kamyon giremezse, kamyonları denizden yürütün!!
Gülüşmeler.
Ali Paşaoğlu padişahın önünde, elleri arkadan bağlı diz çöktürülmüştür. Yanında iki cellat hazır beklemektedir. Padişah (Haluk Bilginer olsun istiyorum) sinirli sinirli bakmaktadır.
Padişah - Ee son bir sözün var mı mimarbaşı
Ali - Huzurunuzda boynum kıldan ince padişahım yalnız, izin verseydiniz de başladığım işi bitirseydim
Padişah - Sen benle eğlenir misin mimarbaşı??!!
Ali - Haşa padişahım o nasıl söz öyle
Padişah - Öyle öyle, olmasa her şeyi içinde bir saray yapma fikrini bana sunmazdın
Ali- Padişahımın büyüklüğüne ancak bu yakışır hünkarım...
Padişah düşüncelere dalar, sakalını sıvazlar.....
- Gel bi daha anlar bakalım
O sırada dış ses olarak 'Paşaoğlu Osmanlı Yaşam Merkezi'nin tanıtımı girer. En son ben 'Paşaoğlu Osmanlı Yaşam Merkezi' derim.
Kapanış
Padişah - Bu nedir bre mel'un!!
Ali - Divan-ı hümayun için spor merkezi padişahım...
Gülüşmeler.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethetmiş, uzaktan üzgün bir şekilde şehri izlemektedir. Başvezir yanına yaklaşır.
Başvezir - Hayırdır hünkarım, bugün bayramınız olması gerekirken yüzünüz neden düştü?
Padişah - Ah vezirim, bu kutlu şehri aldım almasına da... Bir şeyler eksik gibi...
Başvezir - Valide Sultanımız yok, Hasekiniz, gözdeniz, şehzadelerimiz....
Padişah - Değil vezir başka bir şey....
Başvezir - Ben sizin derdinizi anladım hünkarın, bekleyin biraz.
Ardından vezir gider ve elinde üstünde dumanı tüten bir bardak çay ile geri gelir. (bardağa yakın çekim)
Başvezir - Buyurun hünkarım
Padişah - Bu da nedir vezir?
Başvezir - Eksik olan şey sultanım
Padişah çaydan bir yudum alır ve yüzü gülmeye başlar, gülerek vezire bakar ve,
Padişah - Şehir şimdi fethedildi bre vezir!!
Der ve karşılıklı gülerler, ardından benim sesimden 'güzel anlarınız eksik kalmasın' sloganı işitilir.
Topkapı sarayı'na drone ile yaklaşarak film başlar, posta güvercinlerinin kümesine zoom yaparız. O sırada iki kuş eğitmeni aralarında konuşmaktadır.
Eğitmen1 (bu bizim oğlan olsun) - Padişah'ın gözdesine yolladığı mesajı gönderdin mi?
Eğitmen2 - Yok, şimdi onu hallediyorum
Eğitmen1 - Acele et, geç kalırsa padişah kızıyor, iletildi raporunu yolladın mı?
Eğitmen2 - Az önce yolladım
Eğitmen1 - İyi bari, çabuk tut elini
Eğitmen2 - Sen şehzadenin sünneti için gönderilen grup mesajlarını ne yaptın?
Eğitmen1- Sorma 3 gündür hala bitiremedim...
Eğitmen2- Bugün bitir yoksa kelle gider...
Dış ses girer, 'Belki bu kadar eski değil ama yıllardan beri her şeyimizle sizin için çalışıyoruz...'
Eğitmen1 - Padişah resimli mesaj yollamış, baksak mı?
Açıp bakarlar, padişahın üzerinde 'biriciğime' notu yazan mukaddes sıfatını görürler ve ikisi de korkudan yere düşer
Gülüşmeler.
Şehzadeler sınıfta yan yana oturuyorlardır, lala ise fıkıh dersi vermektedir.
Şehzade1 - Bana da versene
Şehzade2 - Bana ne kendininkini getirseydin
Şehzade1 - Benimkini de odada yeriz ver hadi çok canım çekti
Şehzade2 - Olmaz, bana kadar var
Şehzade1 - Lala duyacak ver hadi
Derken lala duyar ve
Lala - şehzadelerim siz ne yapıyorsunuz orada... Ağzınızda ne var sizin sultanım?
Şehzade utana sıkıla rahlenin altından bisküviyi çıkarır, bisküviye zoom yaparız. Lala sinirli bir ifadeyle 2-3 saniye bakar sonra gülümser ve,
Lala - Vallahi ben de olsam bunun için dersi bölerdim...
Der ve gülüşmeler.
Benim sesimden 'Gerçek hayatta çok işinize yarayacak bilgi' sloganıyla 'saltanat' bisküvisinin ambalajı görünür.
Film İstanbul'un fethi görüntüleriyle başlar (Fetih 1453'ten sahneler için Osman'la konuş) 10 saniye falan izleriz. Ardından Ulubatlı Hasan (bu rol için İbrahim Çelikkol iyi gider, Sinem olayı falan gündemi de yakalar) sancağı dikmek için surlara çıkar, üzerinde takım elbise vardır. Düşman askerleri şaşkınlıktan Ulubatlı'yı (İbrahim olmazsa Mehmet Günsür ile irtibat kur) vurmayı akıllarına bile getirmezler. Kendi aralarında reklamı yapılan takım elbiseyi konuşurlarken Osmanlı surlardan girer ve şehri zapteder.
Benim sesimden 'Fark edilirsiniz' sloganı duyulur.
Ulubatlı takım elbisesiyle Fatih Sultan Mehmet'in huzuruna çıkar, Fatih kıskanır, bir sonraki karede aynı takımı Fatih'in üzerinde görürüz.
Gülüşmeler.
Bir drone ile sanki kuş uçuşuyla saraya yaklaşıyormuşuz gibi film başlar. Kuş yaklaşır, yaklaşır ve sarayın avlusuna bir şey bırakır. Yeniçeriler hemen koşup o şeyi alarak padişahın huzuruna yetişirler.
Padişah - Hah geldi mi, hemen ver!
Yeniçeri - Buyurun hünkarım
Gelen şeyin gazete olduğunu görürüz, padişah gazeteyi logosu görünecek şekilde açar, manşette 'Kanije düştü' haberi vardır. İçeri doğru bağırır
Padişah - Validem müjde Kanije'yi almışız
Ardından slogan girer, 'İlk öğrenen siz olun'
Valide - ...... (gazetenin adı) yazmadan inanma
Padişah - E zaten oradan okudum
Gülüşmeler.
Sıraya girmiş cariyelerle başlar reklam. Hepsi süslenmiş hazırlanmıştır (aralarında Meryem Uzerli olursa süper olur!!) derken padişahı görürüz hızla onların olduğu yere doğru ilerlemektedir (Halit'i düşündüm bu rol için, biraz pahalı olur ama çok güzel olur). Tam önlerinden geçerken içlerinden biri (Meryem süper olacak) Sülüman diye kucağına düşer. Padişah yakalar, gözlerine bakar.... Ama bir anda yere bırakıp oradaki başka bir cariyeye yönelir
Padişah - Sen gel benimle!
Der, kız giderken Meryem'e göz kırpar.
Sonra has odada kızın soyunduğunu görürüz, içinde reklamı yapılan iç çamaşırı vardır.
Benim sesimden 'Kendini mutlaka hissettirir' sloganını duyarız.
Sonra hareme gideriz, Meryem yanındaki cariyeye döner ve,
Meryem - Acaba Sülüman dememe mi kızdı?
Der.
Gülüşmeler.
Çıplak erkek kullanımıyla meşhur firmanın rakibi için alternatif reklam. Kaslı erkekler mutfakta çikolata yapmaktadır. Hazırlarlar ve padişaha yollarlar. Padişahın odasına gelir çikolatalı bisküviler. Önce çeşnicibaşı yer ve çok beğenir,
Çeşnicibaşı - Âlâ!!
Padişah - Ver bakalım ne kadar âlâymış biz de görelim
Alıp yer ve tükürür...
Padişah - Tiz bana aşçıları getirin!
Üstleri çıplak adamları getirirler, hepsine bakar ve,
Padişah - Cellada götürün, o ne yapacağını bilir
Der ve Validesini çağırtır.
Valide- Buyur paşam.
Padişah - Dün yaptığın kurabiyelerden kaldı mı?
Valide - Kalmaz mı ayırmıştım sana.
Padişah - Getir de adam gibi bir şeyler yiyelim
Ardından slogan gelir 'Gerçek çikolatalı bisküvi, annenizin yaptığı gibi'
Celladın önünde yatan kaslı erkekler konuşur
Kaslı1- Şeker yerine tuz mu koydun acaba?
Kaslı2- Yok yahu, glikoz şurubu kullanıyoruz ki zaten
Gülüşmeler.
Padişahı vezirleri ve kalabalık bir yeniçeri ordusuyla AVM'de gezerken görürüz. Hayran hayran etrafı izlemektedirler. Alış veriş yaparlar, yemek yerler, oyun alanında eğlenirler, vs. Sonra çıkışta valenin at arabasını getirmesini beklerken padişah vezirine döner;
Padişah - Bre vezir burası bizim mi?
Vezir - Elbette hünkarım
Padişah - Olmasaydı da alırdık zaten
Gülüşmeler.
Sonra benim sesimden 'Keyifli zamanların ortak adresi' sloganı duyulur.
At arabasında padişah vezire eğilerek,
Padişah - Sarayı buraya mı taşısak acaba?
Vezir - Çatı rezidanslarından alalım bir tane hünkarım
Padişah - Rezidans da mı var?
Vezir - Siz istedikten sonra sultanım ....
Gülüşmeler.
adam ruh hastası moruk Osmanlı'ya ve padişahlara takmış. Biz yıllarca okulunu okuyup senaryo yazımı üzerine dersler alalım yaptığımız hiçbir iş beğenilmesin ama bunun gibi kendini tekrarlamaktan, aynı şeyleri yazıp çizmekten başka birşey bilmeyenler parayı götürsün vay anasını be :)
Biz götürsek bu senaryo yazımını bizi okuldan atarlar
ne hünkarmış be adam vezirlere veriyor