Haluk Türk şu bilgileri aktardı:
'“Tolgahan Demirbaş benim yanıma geldi. Çok tedirgindi, ‘Abi beni yanlış anlama, seni teşkilattan bildiğim için yanına geldim’ dedi. Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz beni gönderdi, elçi olarak tayin etti. Sinan Ateş’in yanında durma, koruyup kollama, kalemini kırdılar. Bunu söylememi istediler. Ben de dedim ki ona ‘Bana bunu söylemiş olma, bu konuyu hiç açmamış ol, sana bunu kim söylüyorsa git onlara de ki ‘Sinan sahipsiz değil, Sinan Ateş’in yanında Haluk Türk duracakmış.’ İstiyorlar ki Sinan’ın yanında koruyup kollayan kimse olmasın, yalnızlaştıralım, tek kalsın istiyorlar. Bu şekilde bir cinayet olacağı aklımızın ucundan bile geçmedi. Bunların hepsi ifademde var. Ama ifademi iddianameye bile koymadılar.
Ayşe Ateş’e Tolgahan Demirbaş’ın gelip bu sözleri söylediğini bizzat ben anlattım. Ayşe Ateş’e ifadesinde bu görüşmeden bahsetmesini, çünkü ifade vermek istediğimi söyledim. Bunların bilinmesini istedim. Ayşe Ateş’ten sonra da ikinci ifade veren kişiyim. Dava başladığında da takipçisi olacağız, avukatlarımız ilgileniyor.”
Siyaset ve siyasetçilerin ne kadar pis bir şey olduğunu kanıtlayan bir olaylardan biri.