Aristoteles, mutluluk ve mutluluk hissini birbirinden ayırır. Onun kastettiği mutluluk süreçteki mutluluk değil, sonuçta elde edilmesi beklenen mutluluktur. Yani yaşam boyunca elde edilen başarılardır. Duygular sürekli değişime uğrar. Bizi bir gün önce mutlu eden bir durum ertesi günü mutlu hissettirmeyebilir. Buradaki düşünceye göre, anlık mutluluklar değişkendir.
Peki nedir bu mutluluğu istikrarlı kılma çabamız? Geçmişe dönüp baktığımızda iyi hissetmediğimiz bir anıya bile özlem duyabiliyoruz ama yaşarken bunu fark etmiyoruz. Geçmişin yanılsamaları, geleceğin kaygıları arasında mutluluğu arıyoruz. Ancak bunu şimdide yapmaktan kaçıyoruz. Hayattaki amacımızı bulmaya çalışırken, mutlu olacağımızı “düşündüğümüz” hedefler belirliyoruz. Başarmak için ve hedefe ulaşmak için çabalıyoruz. Sonuca o kadar odaklanıyoruz ki sürecin sonucu değiştireceğini düşünmüyoruz. Süreç otomatik pilotta geçerken ne hissettiğimiz ne düşündüğümüz sonucu elde etme üzerine kuruluyor. “Bunu başardığımda çok mutlu olacağım.”, “Bu hayatımı değiştirecek bir hedef.” Elde ettiğimizde aslında o kadar da mutlu olmadığımızı ya da sandığımız kadar bize hitap etmediğini fark ettiğimiz bir işin içinde kendimizi bulabiliyoruz. Yılların emeğini çöpe atmamak için buna devam ediyoruz. Tek bir hedefe odaklanıp elde etmek için hayatı askıya almak yerine “şimdi” de kim olduğumuzu ve ne istediğimizi bulabileceğimiz farklı alanlarda deneyimlere yer vermek gerekiyor.
Duygu- Davranış
Danışanlarımın birçoğunda denk geldiğim durumlardan biri eylemsizlik. “Kötü hissettiğim için harekete geçmek istemiyorum.” şeklinde söylemler… Duygularının davranışlarını değiştirmesini beklerken geçen zaman ve bir kısırdöngünün içinde kaybolmak… Harekete geçmeden içinde bulunduğumuz durumu değiştirmek çok da mümkün olmasa gerek.
Mihaly Csikszentmihalyi’nin akış teorisi
Kişinin yetenekleri ve uğraşının zorluk derecesi dengeliyse akış hali gerçekleşebilir. Yaptığımız bir aktivite çok kolaysa, sıkılırız. Çok zorsa da kaygılanırız. Burada dengeyi sağlayabilirsek maksimum performans ve içsel motivasyonu elde edebiliriz.
Burada dengeyi sağlamanın yolu kendimizi tanımamızla ilgilidir. Yapabileceklerimizin standardı ne? İdeal beklentiler ile gerçekte yapabileceklerimiz arasındaki uyum ne kadar? Düşüncelerin ve duyguların bizi kontrol etmesine izin vermek yerine eyleme geçerek deneyimleri arttırmak kendimizi tanımamızı ve aktiviteler sırasında mutluluğun bir amaç olmaktan çıkarak araç haline gelmesini yani bize eşlik etmesini sağlamış oluruz.
Instagram
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio