Şimdinin Aromasını Bulmak

Her zamanki rutinine başlamanın getirdiği uyuşmuşluk ve isteksizlikle gözlerini açtı. Onu yataktan çıkaracak gücü bulmaya çalışırken düşündü. Hayalindeki iş için çabalamış ve başarmıştı. Ancak içindeki bu boşluk hissi ve mutsuzluk da neydi?

Düşüncelere daldı. Sevdiğin işi yapmakla sevmediğin ama iyi olduğun işi yapmak arasında bir fark var mıydı bu durumda?

İkisinde de bir çaba vardı. Ancak işi ile duygusal bağ kurduğundan dolayı, çalıştığı yerde sürekli mesailere kalıyor ve daha fazla çabalıyordu. Belki de öncesinde kazanmak için çok uğraştığı ve hayaller kurduğu işten artık hoşlanmıyordu ama hayatı boyunca aynı işi yapacağını düşündüğünden de vazgeçemiyordu. Şu anki hislerinden kopmuş ve geçmişteki iyi hislerine tutunmuş boşlukta sallanıyordu. Geç kalacağını fark ederek yataktan aceleyle kalktı. Hızlı bir şekilde giyinip evden çıktı. Her sabah uğradığı ve kahve aldığı yer kapalı olduğundan, biraz daha ilerdeki daha önce dikkatini çekmeyen küçük bir kafeye girdi. Her zamanki siparişini verip beklemeye başladı. Beklerken saatini kontrol etmeyi de ihmal etmedi. İçinde bir sabırsızlık vardı. Tezgâhın arkasındaki baristayı inceledi. Sakin bir ifadesi vardı. Filtre kağıdının içindeki kahvenin üzerine dairesel bir şekilde suyu yavaş yavaş ekliyordu. Bir anlığına buna odaklanmış ve kaygılarından sıyrılmış olduğunu fark etmiş, sakinleşmişti. Kahvesinden bir yudum aldı gözlerini kapattı. Çikolata ve meyve notalarının baskın olduğu hoş bir tadı vardı.

Kahvenin aromasını belirleyen şey; kahve çekirdeklerinin toplandığı yerin yüksekliği, kavrulma şekli, demlenme süresi gibi zaman isteyen, ama beklendiği zaman an içerisinde aldığınız bir yudumla size değişik duygular hissettiren lezzet tonlamaları…

Hangi aromanın size uygun olduğunu, beklemeden ve denemeden bilemezsiniz. O zaman arkanıza yaslanın. Kahvenizi nasıl alırsınız?

Mutluluk ve mutlu hissetmek arasındaki fark

Aristoteles, mutluluk ve mutluluk hissini birbirinden ayırır. Onun kastettiği mutluluk süreçteki mutluluk değil, sonuçta elde edilmesi beklenen mutluluktur. Yani yaşam boyunca elde edilen başarılardır. Duygular sürekli değişime uğrar. Bizi bir gün önce mutlu eden bir durum ertesi günü mutlu hissettirmeyebilir. Buradaki düşünceye göre, anlık mutluluklar değişkendir. 

Peki nedir bu mutluluğu istikrarlı kılma çabamız? Geçmişe dönüp baktığımızda iyi hissetmediğimiz bir anıya bile özlem duyabiliyoruz ama yaşarken bunu fark etmiyoruz. Geçmişin yanılsamaları, geleceğin kaygıları arasında mutluluğu arıyoruz. Ancak bunu şimdide yapmaktan kaçıyoruz. Hayattaki amacımızı bulmaya çalışırken, mutlu olacağımızı “düşündüğümüz” hedefler belirliyoruz. Başarmak için ve hedefe ulaşmak için çabalıyoruz. Sonuca o kadar odaklanıyoruz ki sürecin sonucu değiştireceğini düşünmüyoruz. Süreç otomatik pilotta geçerken ne hissettiğimiz ne düşündüğümüz sonucu elde etme üzerine kuruluyor. “Bunu başardığımda çok mutlu olacağım.”, “Bu hayatımı değiştirecek bir hedef.” Elde ettiğimizde aslında o kadar da mutlu olmadığımızı ya da sandığımız kadar bize hitap etmediğini fark ettiğimiz bir işin içinde kendimizi bulabiliyoruz. Yılların emeğini çöpe atmamak için buna devam ediyoruz. Tek bir hedefe odaklanıp elde etmek için hayatı askıya almak yerine “şimdi” de kim olduğumuzu ve ne istediğimizi bulabileceğimiz farklı alanlarda deneyimlere yer vermek gerekiyor. 

Duygu- Davranış

Danışanlarımın birçoğunda denk geldiğim durumlardan biri eylemsizlik. “Kötü hissettiğim için harekete geçmek istemiyorum.” şeklinde söylemler… Duygularının davranışlarını değiştirmesini beklerken geçen zaman ve bir kısırdöngünün içinde kaybolmak… Harekete geçmeden içinde bulunduğumuz durumu değiştirmek çok da mümkün olmasa gerek. 

Mihaly Csikszentmihalyi’nin akış teorisi 

Kişinin yetenekleri ve uğraşının zorluk derecesi dengeliyse akış hali gerçekleşebilir. Yaptığımız bir aktivite çok kolaysa, sıkılırız. Çok zorsa da kaygılanırız. Burada dengeyi sağlayabilirsek maksimum performans ve içsel motivasyonu elde edebiliriz. 

Burada dengeyi sağlamanın yolu kendimizi tanımamızla ilgilidir. Yapabileceklerimizin standardı ne? İdeal beklentiler ile gerçekte yapabileceklerimiz arasındaki uyum ne kadar? Düşüncelerin ve duyguların bizi kontrol etmesine izin vermek yerine eyleme geçerek deneyimleri arttırmak kendimizi tanımamızı ve aktiviteler sırasında mutluluğun bir amaç olmaktan çıkarak araç haline gelmesini yani bize eşlik etmesini sağlamış oluruz. 

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!