Şimdikiler Gibi Telefonlara Gömülmüyorduk: Çocukken Teneffüslerde Oynadığımız 21 Oyun

Bir an önce zil çalsa da şu sınıftan çıkıp oyun oynasak diye dakikaları/saniyeleri az saymadık. Bu arada bir ara hep beraber buluşup eskisi gibi tekrar bu oyunları oynasak güzel olmaz mı ya? 😊

1. Pet şişe kapağı ile ya da kola kutusu ile maç yapmak.

İlkokulda kimsenin top alacak parası olmayınca ya da okula top getiren olmayınca mecbur pet şişeler, kapakları ya da kola kutuları ile o futbol maçını yapardık arkadaş. 😄

2. Rekabetin ve mücadelenin sonuna kadar hissedildiği sınıf maçları.

10 dakikaya en fazla kaç gol sığdırabilirsiniz ki? O doya doya koştuğumuz, tadını çıkardığımız mahalle maçlarından daha efsaneydi sınıf maçları. Çünkü zaman kısıtlıydı. Neyimiz varsa ortaya koyuyorduk.  😌

3. Kız erkek demeden herkesin oynadığı oyun: "İp atlama"

'Laleli bir, içeriye gir. Laleli iki, ormandaki tilki...' 😅

4. Şiddet çözüm değil ama dostluk bir başka: "Önümüze gelene yüz tekme" 😅

Kollarınızla sıkıca yanınızdaki arkadaşlarınızın omuzlarından tutarsınız. 3 kişi - 5 kişi, kaç olursanız olun büyük büyük adımlar atmaya başlar 'Önümüze gelene yüz tekme' diye bağırır, okulun kabadayılığına soyunursunuz. 😂

5. Bakalım en fazla kim zıplıyor: "Birdir bir" 😄

Bunun tekerlemesi de ip atlamaya benzer şekilde: 'Birdir bir, yerin dibine gir; ikidir iki, ormandaki tilki...' şeklindeydi. Her atladığımızda kaçıncı atlayışımızsa onun tekerlemesini söylüyorduk. Yedidir yedi en zoruydu galiba. 😄

6. Tek ayak üstünde durmak bizim için suç değil oyun hocam: "Seksek" 😊

Ne muhteşem dostluklar bitti o çizgiye bastın/hayır basmadım kavgalarında. 😂

7. Başta öğretmenlerimizin güç bela oynattığı sonra da çok sevdiğimiz oyun: "Yağ satarım bal satarım"

Ustası öldükten sonra yağ-bal satmaya devam eden gamsız çocuklar da burada mı? 😅

8. Teneffüste bile çağdaşlığından ödün vermeyen çocukların oyunu: "Dansa davet" 😅

Ne aşklar o dansa davet yüzünden daha başlamadan erkenden bitti biliyor musunuz arkadaşlar? Berna, Gökhan'a Gizem'le dans ettiği için küstü ve bir daha da hiç konuşmadı. Kıskançlık oyunlarda bile vardı. 😄

9. Bir 1. sınıf klasiği: "Yerden yüksek" ya da "Köşe kapmaca"

Çıktığı yerden bütün teneffüs boyunca inmeyip oyun oynarken bile risk almayanlara da selam olsun. 😄

10. O dönemlerde sadist miydik bilmiyorum ama yine de zevkli oyundu: Simit

Sıradaki teneffüs zili de sesi kısılana kadar simit diye bağırıp arkadaşlarını kovalayanlara gelsin. 😅

11. O zaman altta kalanın canı çıksın mı: "Uzun eşek"

'Bizim köyün imamı, 

Alttan verir samanı,

Üstten çıkar dumanı. 

Çattı da pattı kaç attı?' Tek mi çift mi? 😁

12. Öğretmenlerden gizli oynadığımız, görmesinler diye cebimizde taşıdığımız yegane servetimiz: "Taso"

Bir dönem o kadar çok oynuyorduk ki artık öğretmenler bile illallah etmişti. Gördükleri zaman alıyorlardı tasolarımızı. Eee biz de onların görmediği zaman oynuyorduk doğal olarak. 😊

13. Göz bağının altından bakmaya çalışanlar da burada mı: "Körebe"

Görmediğimiz için bazen arkadaşımız diye nöbetçi öğretmeni de yakaladığımız zamanlar oluyordu. 😅

14. Yaka cebimize konulan o mendillerle bile oyun oynayacak kadar yaratıcıydık aslında: "Mendil kapmaca"

Mendili genellikle öğretmenlerimizden biri tutardı. Hem hakemlik de yapmış olurdu. 😌

15. Oynayacak hiçbir şey yoksa taş var: "Beş taş"

Tabii taşların da güzellerini seçmek çok önemli öyle her taşla oynanmaz bu oyun. 😌

16. El emeği göz nuru: "Kağıdı katlayarak yaptığımız tuzluk" (Bu arada evet tuzluk bizce de çok saçma bir isim ama öyleymiş adı yapacak bir şey yok.)

Öncelikle bir konu belirlenirdi. Örneğin: 'Büyüyünce ne olacaksın?' Sonra içerisine doktor, mühendis, futbolcu, şoför vb. gibi meslekler yazılırdı. Sonra arkadaşlarımız köşelerden birini seçer ve bir sayı söylerdi. Biz de onlara büyüyünce ne olacaklarını söylerdik.

İlkel Onedio testi dersek yanlış olmaz sanırım. 😂

17. Kareli defteri olan varsa gelsin teneffüste oynayalım: "SOS"

Teneffüste oyun bitmeyince derste öğretmene çaktırmadan devam da edilirdi. 😄

18. Alfabenin tüm nimetlerinden faydalandığımız oyun: İsim-Şehir

-'J' harfi ile şehir yok ki ama ya? Kaç puan yazcaz? 😁

19. Ortaya çok farklı sonuçların çıkabildiği oyun: "Kim kiminle nerede ne yapıyor"

Bkz: 'Kamil öğretmen İbrahim Tatlıses'le küvette çifte telli oynuyor.' 😂

20. Doğruluk mu cesaret mi: "Şişe çevirmece"

Peki ya cesaret demenin o karizması? 😎

21. Harcamaya para bulamıyoruz ama oyun oynamak için var: "Para oyunu" 😄

Belki de en çok oynadığımız oyunlardan biri. O serçe parmak az sakatlanmadı, çarpan kocaman 1 liralık madeni paralar yüzünden. 😁

Tabii saymakla bitmez bu oyunlar ama siz de aklınıza gelen oyunları yorumlarda belirtebilirsiniz. 😌

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
30.10.2020

Ne kadar mutluyduk o zamanlar... Keşke şimdi de tek üzüntümüz oyunda kaybettiğimiz gazoz kapaklarımız için olsaydı...

Pasif Kullanıcı
30.10.2020

agab hızlı zamanlarımız...

her şey i nasılda tüketiyoruz. teknoloji mutluluk vermiyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ