Şimdi Dört Bir Yanı Betonlarla Çevrili Olan İstanbul'un Bir Zamanlar Bütün Halkı Kucakladığı Eski Plajları

İstanbul'da yaşayanlar veya gidenler sayısı sürekli olarak artan ve betonlaşan şehri gördükçe 'Nerede o eski İstanbul!' demekten kendini alıkoyamıyor. Tabii ki artan nüfus ve hızlı yapılaşma neticesinde sıkıntılar var; ancak yeşil alanların eksikliği fazlasıyla hissediliyor. 

Bugün sizler için eskiden halkın nefes almak, dinlenmek ve güzel vakit geçirmek için boş zamanlarında koştuğu 'eski İstanbul plajlarını' paylaşacağım.

Cumhuriyet'in ilk yılları ile birlikte plajlar hayatımıza girmeye başlamış. Aşağıda İstanbul'un ilk plajı olan Florya Plajı'nı görüyorsunuz.

İstanbul'un pek çok semtinde plajlar açılmaya başlanmış. Henüz mayo ile denize girip dinlenme ve eğlenme kültürü yeni yeni yaygınlaşmaya başlarken halkın hemen sevdiği bir yer haline gelmiş. 1935'te Atatürk için İstanbul Belediyesi tarafından yaptırılan Florya Cumhurbaşkanlığı Köşkü sayesinde modern bir sahil beldesine dönüşen Florya plajı en popüler İstanbul mekanlarından birisi haline gelmiş. Öyle ki bazı kaynaklara göre 1948 yılında Temmuz ayında sadece Sirkeci - Florya tren hattında 123 bin bilet kesilmiş.

Eski İstanbul'un yapısını, tarihin ve kültürünü anlamak için öncelikle İstanbul'un cumhuriyet dönemi öncesindeki deniz hamamlarına değinmek gerekiyor.

1867 yılına kadar uzanıyoruz. Büyüğüyle küçüğüyle 1867 yılında İsntabul'da 62 deniz hamamı bulunuyormuş. Bunların 34'ü erkeklere aitken 28'i de kadınlar aitmiş.Yaz ayları geldiğinde mis kokan ağaçlar ve denizin esintileriyle hamam bakıcıları eşliğinde halk deniz hamamlarına akın ederlermiş. Kadınların deniz hamamlarının çevresi ve üstü sımsıkı örtülürmüş. Çoğunlukla Ermeniler bu hamamları işletirlermiş. 

Deniz hamamlarının hikayesi de uzun, buna da belki bir başka yazımızda değiniriz.

Ataköy Baruthane Plajı

Florya plajları dolup taşmaya başlayınca halk için yeni bir plaj açılması kararı verilmiş. Listedeki en sonradan açılan plajlardan olan Ataköy Plajı'nda 250 metre uzunluğundaki alanlar, 1000'den fazla kilitli dolap ve 400'den fazla da kabin mevcutmuş. Bu arada Tarık Akan'ın zamanında burada cankurtaran olarak çalıştığını da ekleyelim. Yani anlayacağınız Amerika'nın o meşhur Sahil Güvenlik dizisini bizim yakışıklı aktörümüz çoook önceden çekmiş :)

Bugün bu alanda yüksek katlı binalar mevcut.

Haylayf Plajı

Haylayf plajı da Florya ile birlikte ilk açılan plajlardan.

Suadiye Plajı

Günümüzde de oldukça değerli bir semt olan Suadiye, plaj ile birlikte gazinolar, lokantalar ve caz dinletileriyle ünlü bir yermiş. Plaja ulaşım tren, tramvay ya da otobüs ile mümkündü ve kalabalık sürekli artarmış. Plaja giden her yolun etrafında ağaçlar bulunurmuş. Bu plaj ile ilgili de önemli bir anektod var. 

Plajın sahibi Mustafa Güler'dir. Sahilde bulunan kayaları parçalatmış ve plaj haline getirmiş, sonra da halka ve ticarete açmıştır. Mustafa Güler aynı zamanda Manş Denizi'ni geçen ilk Türk(1954) Murat Güler'in de babasıdır. Murat Güler babasından sonra plajı devralsa da devam edememiş ve şimdilerde sahil yolu geçen arazide otel bulunmaktadır.

Moda Plajı

Kadıköy Moda'da bulunan bu plaj da halkın Anadolu Yakası'nda sıklıkla ziyaret ettiği bölgelerden birisi olmuş.

Burası da Maltepe Süreyya Plajı. Görüntü tam kartpostallık değil mi?

1939 yılınan dayanan hikayesi ile Kadıköy'e yaptığı hizmetlerle tanınan Süreyya Paşa'ya Kartal Kaymakamı ve Maltepe Reisi ricada bulunur. Deniz kenarındaki bölgeye bostanlık değil plaj kurulması istenir. Süreyya Paşa hem zengin hem de girişken bir insanmış. İnşaatı 7 yıl süren plaj 1946'da açılır. Karaköy'den motorla, Kadıköy'den de otobüs seferleri ile ulaşım yolları açılır. Simgesi de 'Bakireler Mabedi' imiş. 

Bu plaj, döneminde İstanbul'un en uzak semtlerinden olan ve arazisi para etmeyen Maltepe'yi hareketlendirmiş ve büyümesine katkıda bulunmuştur.

Büyükdere Plajı

Aynı zamanda gazinosu ile de meşhur olan bu plaj tam bir eğlence ve dinlenme mekanıymış. 1926 yılında Rasim Kayra tarafından kurulmuş. Hamam usülünde erkek ve kadın ayrı iken Atatürk'ün emriyle haremlik selamlık kaldırılmıştır. Plajın sembolü ise üç kademeli atlama kulesi olmuştur.

Salacak Plajı

Üsküdar'daki tek plaj Salacak Plajı'ymış. Aile Gazinosu'nun altında ve Kız Kulesi'nin karşısında olan bu plaja 80 basamaklık bir merdivenle inilirmiş. Her Haziran açılan plaj Eylül ayında kapanırmış.

  • Fotoğraflar pinterest.com adresinden 'İstanbul Plajları' bölümünden alıntılar bulunmaktadır.(Oğuz Topoğlu, Kasımpati Adali, vb.)

  • Ayrıca Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu'na ait, basına mal olmuş fotoğraflar da bulunmaktadır.

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
12.04.2022

olsaydı şimdi suriyelilerden yine gidilmezdi heralde

12.04.2022

İstanbulun plajlarının tadını işgalci ortadoğu bokları çıkartıyor. Florya-Yeşilköy’deki o villalarda oturanlara acıyorum. Paralarıyla rezil oluyorlar. Adamın milyonluk evi var ama deniz manzarasına ek olarak beyaz atletle donla denize giren suriyeliler nargileci afganlar mangal yakan pakistanlılar var…

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ