Almanya'nın en meşhur yemeği sorulduğunda kuşkusuz Türk döneri ilk sıralarda yer alır. Almanya'daki en ünlü dönerci veya sokak lezzeti denince de akla gelen ilk isim Mustafa's Gemüse olacaktır. Eğer bu ünlü ismi henüz duymadıysanız, yakında çok daha sık duyacağınızdan emin olabilirsiniz.
Sadece birkaç çalışanın olduğu birkaç metrekarelik seyyar bir büfe. Menüsü çok çeşitli değil ve oturacak yeri de yok.
Gemüse, Almanca'da sebze demek. Ancak aklınıza bildiğimiz sebzeli döner gelmesin. Sadece tavuk döner bulunan Mustafa's Gemüse'de dönere üç ayrı çeşit sos, kızarmış sebzeler, yeşillik ve beyaz peynirle servis ediliyor. Dürüm veya sandviç seçeneği olan dönercinin bu kocaman spesiyali fazlasıyla meşhur.
Yıllardır, günün her saati metrelerce uzun kuyruklar oluşan bu büfenin alamet-i farikası dönerinden ziyade bu kuyruk. İster yaz sıcağı, ister Berlin'in kara kışı olsun; insanlar burada ortalama 1 saat bekleyerek sipariş verebiliyorlar.
İnsanların aç karnına girmediği veya çevre büfelerden atıştıracak bir şeyler alarak girilmesini tavsiye ettiği bu sıra, kimilerine göre Mustafa's Gemüse'nin pazarlama başarısı. Az sayıda çalışan ağır şekilde çalışarak meşhur kuyruğun daima var olmasını sağlıyor. Uzun bekleyiş sonunda alınabilen dönerin bu bekleme süresine değmediğini ve kesinlikle değdiğini söyleyenler arasında görüş ayrılıkları sürüyor.
Geçtiğimiz yıl Münih'te şube açan dönercinin sabah 11'de de, sabaha karşı 5'te de aynı kalabalığa sahip olması onu herkesin mutlaka uğraması gereken turistik bir mekana çeviriyor.
Mustafa's Gemüse, metro istasyonu çıkışındaki küçük bir seyyar döner arabasının gelebileceği en ilginç nokta olarak bir moda koleksiyonuna ortak oluyor.
Tamamen sokak stilinin ve sokak alışkanlıklarının izinden giden moda dünyası, modayla alakası olmayan pek çok markayı ve logoyu da tasarımlarına taşıyor.
Gerçekten özenilmiş, üstünde düşünülen, kusursuzlaştırılmaya çalışılan moda dünyası yerini 'çirkin de olsa havalı' anlayışına bıraktığından beri görmeye alışkın olduğumuz hamleler ilk kez bu kadar lokal ve küçük bir markayla buluşuyor olabilir.
3 Eylül'den İtibaren tüm dünyadaki seçili Diesel mağazalarında satışa çıkacak koleksiyon sınırlı sayıda ve tükendikten sonra yenisi üretilmeyecek.
Numarayı geri aradığında İtalyan marka temsilcileriyle ve teklifleriyle karşılaşmış ve baştan buna inanamamış. Kendisinin Berlin'de bir kebapçı olduğunu hatırlatmış ve marka yetkilileri işbirliği için onu istediklerine ikna etmiş.
3 ayda hazırladıkları koleksiyon sürecinin normal olmadığını ama zevkli olduğunu, kahkaha atası geldiğini söylüyor.
Bilerek işini yavaş yapıp kuyruk oluşturma işini Türkiye'de yapsa adamın ağzına sıçarlar.
evet dünya mustafa ustayı konuşuyor. geçen gün venüs'e anlatıyordu ''bizde bi musrafa usta var'' diye.
helal olsun valla