Geleceğe dair karanlık tasvirleriyle herkesin ilgi odağı olmayı başarmış Black Mirror, yeni sezonuyla geri döndü. Peki bu sezon neler vadediyor?
Geleceğe dair karanlık tasvirleriyle herkesin ilgi odağı olmayı başarmış Black Mirror, yeni sezonuyla geri döndü. Peki bu sezon neler vadediyor?
Black mirror: İng. Siyah ayna
Distopyaya, insanlığın olası karanlık geleceklerini tasvir eden sanat eserlerine verilen genel bir isim olarak bakabiliriz. Ortak özellikleri de mevcut düzene atıf yaparak ve içinde yaşadığımız sistemin alegorisini kurarak geleceğe ışık tutmaları. Black Mirror'ın yaptığı şey de temelde bu.
Bölümler birbirlerinden bağımsız hikayeler anlatıyor. İlk iki sezonda üçer farklı bölümde, üçer farklı 'karanlık' hikaye izledik. Bunların üzerine yılbaşına özel bir bölüm daha eklendi. Black Mirror'ın bize vadettiği bilim-kurgu sınırlarından ayrılmadan, toplumumuzun gizlice tohumlarını ektiği geleceğin ne şekillerde gerçek olabileceğiydi.
Yine de haberler güzel. Dizi geçtiğimiz sezon Netflix'e geçerek en az 12 yeni bölüm yayınlayacağını duyurdu. Bunlardan 6'sını geçtiğimiz günlerde 3. sezon olarak bizlerle buluştu. Şimdi o bölümlere bir göz atacağız. Zaten bunun için buradayız.
Bölümlerin gidişatı ya da sonlarına dair büyük spoiler'lar yok. Yine de izlemeden evvel bölümlere dair hiçbir şey öğrenmek istemiyorum diyorsanız, şu an okumayı bıraksanız iyi olur.
Nosedive, sert ve hızlı yaşanan düşüşleri tanımlamak için İngilizcede kullanılan bir deyim. Bölüm, bir çeşit sosyal medya platformunun yaşamın her alanına sirayet ettiği bir gelecekte geçiyor.
Bu gelecekte insanlar nefes alır gibi birbirlerinin eylemlerini ve paylaşımlarını oyluyor ve kendi toplam beğeni puanlarını yukarı çekmeye çalışıyorlar. Bu puanlar da onların yaşam standartlarını ve statülerini belirliyor. Biz de Lacie'nin hikayesine tanık olarak bu dünyaya dahil oluyoruz.
Bölümün bir noktasında Lacie'yi bir kahve alıp fotoğrafını paylaşırken görürüz. Gelen beğenilerle kendinden geçerken, kahveden aldığı ilk yudum yüzünü ekşitir.
Evet, bu kesinlikle berbat bir kahvedir. Fakat tam puanlık beğeniler akmaya devam edince Lacie'nin yüzü yeniden gülmeye başlar. Kişisel deneyimlerin değerinin sıfıra yaklaştığı, her şeyin beğenilmek ve kabullenilmekten ibaret hale geldiği bu dünya ile ilgili çarpıcı bir sahnedir bu. O noktada Lacie'nin kahveyi zaten yalnızca paylaşım yapmak ve beğenilmek için aldığını fark edersiniz.
Playtest ile artırılmış gerçeklik teknolojisinin ufkuna dalış yapıyoruz. Böylece bugün VR maskelerle yavaştan entegre olduğumuz bu dünyanın ulaşabileceği -belki de- son noktayı deneyimleme şansınız oluyor.
Bölümün kahramanı olan Cooper, dünya gezisi sırasında Londra'da parasız kalınca, bir oyun firmasının geliştirdiği yeni oyununun tester'lığını üstleniyor.
Bölümde video oyunlarının değişen amaçları, gerçekçiliklerinin ulaşabileceği sınırlar, bilinçaltındaki korkuların bilinçüstüne taşınması gibi konseptler güzelce işlenmiş.
Sonuç olarak Playtest çarpıcı kurgusuyla, konuya ilgi duysun ya da duymasın, seyircisini koltuğuna çivilemeyi başarıyor.
Shut Up and Dance (Sus ve dans et) ile Black Mirror, geleceğe uzanmak yerine günümüz sınırları içerisinde mümkün olabilecek bir hikayeye sürükleyici biçimde ışık tutuyor.
Bir restoranda garsonluk yapan Kenny'nin bir akşam aldığı esrarengiz bir mail, onun tüm hayatını mahvedebilecek güce sahiptir. O andan itibaren Kenny, itibarını ve geleceğini korumak için ona söylenen her şeyi itaatsiz yapacaktır.
Son derece dramatik ve sürprizli sonu ise, bölüm boyunca ilmek ilmek dokunan hikayenin kapanışını ustaca yapıyor.
Bu bölümde San Junipero isimli bir parti kasabasını ziyaret ediyoruz. Kasaba, insanların her türlü eğlence ihtiyacına cevap veren mekanlar barındırıyor. Biz de oradaki bir gece kulübünde tanışan Kelly ve Yorkie'nin ilişkisine tanıklık ediyoruz.
Bölümde yaşananları tam anlamıyla bir distopya olarak tanımlamak zor. İncelikle sunulan LGBT temsilinin de ötesinde, bölüm sonlarına doğru ortaya saçılan gerçeklerle birlikte önemli bilimsel sorgular elde yapılıyor.
Bu bölümde tekrardan geleceğe dönüyoruz. İnsanlığın 'böcekler' olarak tanımlanan vahşi bir türün tehlikesi altında olduğu bir dünyada, böcekleri ortadan kaldırıp insanları güvende tutma amacı taşıyan bir silahlı birliğin arasına dalıyoruz.
Bölümün kahramanı Stripe, genç bir asker olarak ilk operasyonuna çıkıyor. Heyecanı, korkusu ve tecrübesizliği peşini bırakmasa da elinden geleni yapmaya çalışıyor. Olay yerinde yaşadıkları da, onun hikayesini özel yapacak olan detayları beraberinde getiriyor.
Men Against Fire; hakikat problemi, hegemonya, tahakküm gibi konulara ilgi duyanlar için emsal niteliğinde bir Black Mirror seyirliği.
Sezon, sık sık tanıklık ettiğimiz, hatta bazen bir parçası haline geldiğimiz fenomen olan sosyal medyada linç kültürünün üzerine eğilerek kapanışı yapıyor. Yakın bir gelecekte cereyan eden olaylar, kaleme aldığı aykırı bir yazı yüzünden nefret oklarının hedefi olan bir gazetecinin başına gelenleri ve sonrasında yaşananları anlatıyor.
Yani internet demokratikleştiriyor mu, yoksa bir konuyu fazlaca önemseyenlerin çöplüğü haline gelmekten kendini alamıyor mu sorusuna da bir nevi cevap aranıyor denebilir.
O zamana kadar geleceğimiz üzerine düşüncelere dalarak zihin egzersizleri yapabilir, her yeni Black Mirror bölümünde daha da hazırlıklı olabilirsiniz.
izlemeyen yada şöyle bu neymiş ki acaba diye göz ucuyla bakanlar ilk sezon birinci bölümü acmak için hiç bir şey beklememeli..derim çok şey kaybederler.favorilerimden
Pazar günü 6 bölümü birden izledim. Yine olay sezon yapmışlar :O
hiç mi hiç sevmiyorum bu diziyi