BUENOS AIRES (AA) - Şili'de geçen yıl başlayan ve 5 ay süren hükümet karşıtı gösterilerin yıl dönümünde protestocular yeniden sokaklara çıktı.
Başkent Santiago'da protestocuların başlıca toplanma yeri İtalya Meydanı'nda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen binlerce kişi protesto gösterisi düzenliyor.
Göstericiler bir yandan hükümet karşıtı sloganlar atarken, diğer yandan da halka 25 Ekim'de diktatör Augusto Pinochet döneminden kalma anayasanın değiştirilmesi için yapılacak referanduma katılma çağrısı yapıyor.
- Şu ana kadar 5 kişi gözaltına alındı
Genellikle sakin geçen gösterilerde, İtalya Meydanı'nın civarında bazı göstericilerle polis arasında çatışmalar yaşanıyor.
Şili polisi Carabineros'un, Twitter hesabından paylaştığı görüntülerde, gösterinin düzenlendiği meydan yakınındaki Carabineros Kilisesi yağmalanarak, kilisenin etrafı göstericiler tarafından ateşe verildi.
Polis, olaya ilişkin 5 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Şili'de bugün düzenlenen gösteriler için 40 bin güvenlik görevlisi görev yapıyor.
Ülkede geçen yıl 5 aydan fazla devam eden gösterilerde, anayasanın yeniden yazılması göstericilerin başlıca talepleri arasında bulunuyordu.
- Şili'deki gösteriler
Güney Amerika ülkesi Şili'de gösteriler, başkent Santiago'da günde 3 milyondan fazla kişinin kullandığı metro ücretlerine 6 Ekim 2019'da yapılan zam kararıyla başlamış ve 18 Ekim 2019'da da şiddetlenerek birçok kentte yağma olaylarına da yol açan hükümet karşıtı gösteri ve şiddet olaylarına dönüşmüştü.
Ülkede 'sosyal patlama' olarak anılan ve 5 aydan fazla süren gösteriler nedeniyle 23 kişi hayatını kaybetmiş, aralarında polislerin de bulunduğu binlerce kişi yaralanmıştı.
Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, halkın ekonomik sorunlarını anlayamadığı için özür dileyerek ekonomik yardım paketini hayata geçirmiş, kabinesinden 8 bakanı değiştirmesine rağmen gösteriler devam etmişti.
Hükümetin geri adımlarına rağmen durmayan gösteriler nedeniyle diktatör Pinochet'in 1990'da devrilmesinden sonra ilk kez doğal afet söz konusu olmamasına rağmen 'acil durum' ilan edilmiş ve güvenliği sağlama görevi orduya verilmişti.