Sıla, Ayşe Arman'a Her Şeyi Anlattı! Ahmet Kural ile Aralarında Yaşanan ve Herkesin Merak Ettiği Detaylar

Kasım ayının başında yaşanan Sıla ve Ahmet Kural arasında yaşanan darp olayı bir magazin olayından çok sosyal bir sorunu yeniden bizlere hatırlattı: Kadına şiddet! Bugüne kadar Sıla, bu konuyla ilgili mahkeme dışında çok fazla konuşmamayı tercih etti, her şeyden önce travmaları vardı. Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman, Sıla ile dertleştiği bir yazı dizisini kaleme aldı ve herkesin o çok merak ettiği şeyleri Sıla'nın ağzından yazdı. Biz de bu röportajdan bazı bölümleri seçtik.

Röportajın tamamına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Konunun başına dönmek isteyenler bu içeriğe göz atabilir.

Şoktayız! Kıskanılan Aşkta Sona Gelindi: Ahmet Kural Sıla'yı Darp Etti!

Dayağın izleri sadece kollarında değil, bütün vücudunda mıydı?

Evet. Ve başına gelenleri anlatırken tekrar tekrar yaşıyorsun... Kendini çok kötü hissediyorsun, ruhun yırtılıyor... Gururun da çok inciniyor. Ama ben, kendimi mağdur olarak kabul etmedim. Utanacağım bir şey yapmadım. Dayak yemiş olmak benim utanmamı gerektiren bir şey değil, utanması gereken ben değilim... Öyle vahşi bir şeymiş ki çok garip bir uyanış yaşıyorsun. Güya hepimiz dayağa karşıyız değil mi? Duyarlı insanlarız. Ben de öyleydim, hatta bir sanatçı olarak daha da duyarlıyım zannediyordum. Ama biz o kurduğumuz cümlelerin “özne”si değiliz ya, dolayısıyla bize hep üçüncü sayfa haberi gibi geliyor, hep başkasının başına gelirmiş gibi geliyor. Ben bizzat yaşadım, 45 dakika dayak yedim. Korkunç bir şey! Tabii ki çok sarstı beni. Hâlâ kendime gelemedim, toparlayamadım kendimi. Sokağa bile çok çıkmıyorum...

Annen seni o halde görünce ne yaptı, ne dedi?

Ağzından çıkan laf: “Bu asla kabul edilemez!” oldu. Ve ben aslında ailemin desteğini de alabildiğim için belki bu kadar cesur olabildim. Çünkü duygudan duyguya sürükleniyorsunuz. Garip bir vicdan da yapıyorsunuz. Çünkü biz bu dayak hadisesinden 5 dakika evvel aslında canım cicim’dik. Evlenmeyi, çocuk yapmayı konuşuyorduk. O yüzden ardından olanlar çok kırıcı. Zaten derin bir kırgınlık da hissediyorum...

Türkiye her konuda olduğu gibi bu konuda da ikiye bölündü, “Sılacılar” ve “Kuralcılar” olarak... Bununla ilgili ne düşündün?

Bu, yanlış bir bölünme. “Dayağı desteklemek” diye bir şey olamaz, olmamalı. Bu tip şeyleri duyduğum zaman, “O da demek ki karısını, sevgilisini dövüyor!” diye düşündüm. Ve oradan demek ki kendini aklamaya çalışıyor. Başka hiçbir açıklaması olamaz. Hiç kimse dayağı ya da herhangi bir şiddeti savunamaz. Bu sadece erkeğin kadını dövmesiyle ilgili değil, çocuğa şiddet, hayvana şiddet, hepsi için geçerli. Bir kere gayrı medeni, gayrı ahlaki ve gayri insanı... Hepimiz bu anlayışla mücadele etmeliyiz!

Sen Ahmet Kural’ın buna meyli olduğunu hiç fark etmedin mi?

Ettim.

İlk beraber olmaya başladığınızdan bu yana toplam ne kadar beraber oldunuz?

Aşağı yukarı 8 ay. Sonra bir ayrılık dönemi geçirdik. Sonra tekrar bir araya geldik.

Nasıl bir meyil peki bu? Alkolle mi ortaya çıkıyor?

Ben bilemem. Bence hekimler tanı koyarlar. Benim şu an bir şey demem doğru olmaz. Ama evet, böyle bir problemi vardı. Daha önce de böyle bir dayak hadisesi yaşadık. Ama hepimiz aşkın birazcık iyileştirici ve uzlaştırıcı bir şey olduğuna inanırız, ben de... Aşk seçmeli ders değil ya bizim için.

Yani âşıktın, gözüne perde indi, şiddete eğilimli olduğunu görmemeyi tercih ettin, öyle mi?

Evet. Aşkın onu iyileştirebileceğini zannettim. Düzeltebileceğini zannettim. Beraber yol alabileceğimizi zannettim ama öyle bir şey yokmuş.

Sinirlenince ne yapardı?

Ağırlıklı olarak öfkesini saçan, savuran biriydi diyeyim. Ama ben bu adama aşıktım.

Senin kişiliğin, şöhretin altında eziliyor muydu?

Bir sürü insan böyle bir yerden okudu ilişkimizi. Ama aşk işin içine girdiği zaman işler değişiyor. Benim için gerçekten büyük aşktı. Ama böyle bitti, yapacak bir şey yokmuş.

Tabii ki böyle bir vahşetin gerekçesi olamaz ama insan merak ediyor, ne oldu da adam delirdi diye... Seni kıskanıyor muydu?

Ayşe, ne olursa olsun, kıskançlık olsun, cart olsun curt olsun, günün sonunda hiç kimse böyle bir davranışı hak etmiyor. Bu bir ihanet değil! Biri sana ihanet etse bile böyle davranamazsın. Zaten bir ihanet değil. Bir ahlaksızlık yok ortada. Bu davranış asla kabul edilemez.

Popüler İçerikler

Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
26.12.2018

Kadına şiddeti en lanet edenlerden biriyim aslında. Görüyoruz haberlerde kadınlar dayak yiyor, dövülüyor, el yüz mosmor. Kendisi 45 dakika dövüldüğünü söylüyor. Ama ertesi gün çıkıp şarkı söylüyor ve kollarındaki morluklar hariç diğerlerinin esamesi okunmuyor. Yahu beni bir erkek 45 dakika dövse bir ay yataktan kalkamam.Ne bileyim, tutarsız geliyor. Hem artık gerçekten sıktı. Sırf ünlü diye ayağına taş değse kıyameti koparacak hale geldiniz. Binlerce kadın bunu her gün yşaıyor hatta bu yüzden ölüyor. Ama bir Sıla olmadıkları için haberlerde iki dakikayla geçiştiriliyor. Söylenecek çok söz var lakin anlayacak olan yok

26.12.2018

Birincisi daha önce sana şiddet gösteren birini nasıl affedebilirsin? Şimdi olduğu gibi o zamanda bir şekilde sesini duyurabilir veya birilerinden yardım isteye bilirdin. Belli ki Ahmet Kural'ın ilişkiye kesin olarak son vermesi gururunu incittiği için öfkeyle ne yapacağını şaşırmış. İkincisi değil 45 dakika, 15 dakikalık bir dayak bile insanı bayıltmaya yeter. 45 dakikalık dayağı kimse iki morlukla atlatmaz. Üstelik sebepleri geçiştirerek kem küm etmiş. Sıla'nın davranışlarında fazlasıyla tutarsızlık var. Sıla'ya asla inanasım gelmiyor.

26.12.2018

45 dakika şiddet gördüğünden bahsediyor ama bu hem ‘fiziksel’ hem ‘sözlü’ şiddet oluyor. Vücudunun 2 yerinde morluk yok çoğu yerinde morluk var. önceden şiddet gördüm demesi ise sadece ‘tokat’ atmaktan ibaret. Sıla zaten ‘aşık’ olduğundan bahsediyor aşık ve affetmiş. Üstelik tek taraflı konuşmuşsunuz Ahmet kural’ın sosyal medyaya yansıttığı ‘evraklar’ sahte çıktı? bunu adli tıp kurumu kendisi de açıkladı ve ilk başta Ahmet kural suçunu kabul etmişti zaten.

Pasif Kullanıcı
26.12.2018

Sıla ya da Kural'a bir şey söylemek istemiyorum da 45 dakika dayak olabilir mi ve bir insan 45 dakika dayak yese iki morlukla ayağa kalkabilir mi? Jackie Chan filminin ilk yarısını seyretmek gibi bir şey 45 dakika. Ölür insan yaa. İç kanama başlar. Öyle kalkıp yürüyüp gidemezsin. Olayın hemen ardından şarkı falan söylemiş mesela. Böyle bir şey gerçekleşmiş olsa söyleyemezsin sesin çıkmaz ki. Tutarsızlık var açıklamada. Yapılanı asla takdir etmiyorum, yapmamıştır demiyorum, tanımıyoruz çünkü. Ama milleti aptal yerine koymasınlar. Neyse onu söylesinler kardeşim. Bir sağa bir sola kıvıra kıvıra yediler ülkenin gündemini.

26.12.2018

45 dakika şiddet ama hem ‘fiziksel’ hem ‘sözlü’ şiddet. üstelik vücudunun çoğu yerinde morarıklar var. Şarkı söylediği videoda ise eğlenmiyor ‘ağıt’ yakıyor. şiddet gördü diye eve filan kapanmasını mı beklemiştiniz?

TÜM YORUMLARI OKU (77)