Kasım ayının başında yaşanan Sıla ve Ahmet Kural arasında yaşanan darp olayı bir magazin olayından çok sosyal bir sorunu yeniden bizlere hatırlattı: Kadına şiddet! Bugüne kadar Sıla, bu konuyla ilgili mahkeme dışında çok fazla konuşmamayı tercih etti, her şeyden önce travmaları vardı. Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman, Sıla ile dertleştiği bir yazı dizisini kaleme aldı ve herkesin o çok merak ettiği şeyleri Sıla'nın ağzından yazdı. Biz de bu röportajdan bazı bölümleri seçtik.
Röportajın tamamına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kadına şiddeti en lanet edenlerden biriyim aslında. Görüyoruz haberlerde kadınlar dayak yiyor, dövülüyor, el yüz mosmor. Kendisi 45 dakika dövüldüğünü söylüyor. Ama ertesi gün çıkıp şarkı söylüyor ve kollarındaki morluklar hariç diğerlerinin esamesi okunmuyor. Yahu beni bir erkek 45 dakika dövse bir ay yataktan kalkamam.Ne bileyim, tutarsız geliyor. Hem artık gerçekten sıktı. Sırf ünlü diye ayağına taş değse kıyameti koparacak hale geldiniz. Binlerce kadın bunu her gün yşaıyor hatta bu yüzden ölüyor. Ama bir Sıla olmadıkları için haberlerde iki dakikayla geçiştiriliyor. Söylenecek çok söz var lakin anlayacak olan yok
Birincisi daha önce sana şiddet gösteren birini nasıl affedebilirsin? Şimdi olduğu gibi o zamanda bir şekilde sesini duyurabilir veya birilerinden yardım isteye bilirdin. Belli ki Ahmet Kural'ın ilişkiye kesin olarak son vermesi gururunu incittiği için öfkeyle ne yapacağını şaşırmış. İkincisi değil 45 dakika, 15 dakikalık bir dayak bile insanı bayıltmaya yeter. 45 dakikalık dayağı kimse iki morlukla atlatmaz. Üstelik sebepleri geçiştirerek kem küm etmiş. Sıla'nın davranışlarında fazlasıyla tutarsızlık var. Sıla'ya asla inanasım gelmiyor.
Sıla ya da Kural'a bir şey söylemek istemiyorum da 45 dakika dayak olabilir mi ve bir insan 45 dakika dayak yese iki morlukla ayağa kalkabilir mi? Jackie Chan filminin ilk yarısını seyretmek gibi bir şey 45 dakika. Ölür insan yaa. İç kanama başlar. Öyle kalkıp yürüyüp gidemezsin. Olayın hemen ardından şarkı falan söylemiş mesela. Böyle bir şey gerçekleşmiş olsa söyleyemezsin sesin çıkmaz ki. Tutarsızlık var açıklamada. Yapılanı asla takdir etmiyorum, yapmamıştır demiyorum, tanımıyoruz çünkü. Ama milleti aptal yerine koymasınlar. Neyse onu söylesinler kardeşim. Bir sağa bir sola kıvıra kıvıra yediler ülkenin gündemini.