Sıkça Tartışılan Şaşırtıcı Bir Durum: Amerika ve İngiltere'de Suçluların Oy Kullanamadığını Biliyor muydunuz?

Siz bu konuda hangi görüşü destekliyorsunuz?

Özgürlükler ülkesi Amerika'da mahkumların oy kullanamaması dünyanın geri kalanı için oldukça şaşırtıcı bir bilgi.

Amerika eyalet sistemi ile yönetildiği için her eyaletin kanun ve kuralları değişiklik gösterebiliyor. Ancak 55 eyaletten sadece ikisinde mahkumlar oy kullanabildiği için genel olarak Amerika'da suçluların oy hakkının ellerinden alındığını söylemek mümkün.

Aslında sadece Amerika'da değil, İngiltere'de de benzer bir durum var.

1983 yılındaki kanunla ülkede hiçbir mahkum oy kullanamıyordu. 2005'te Avrupa Konseyi insan hakları reformları kapsamında tamamen kalktı. Ancak işler biraz karışık. Brexit sonrası bu durum geri geldi ve İngiltere halen Avrupa'da mahkumlara tamamen oy yasağı getiren tek ülke.

Bu iki ülkenin dışında Rusya, Bulgaristan, Ermenistan, Macaristan ve Gürcistan'da da belli durumlarda mahkumlar ve suçlular oy kullanamıyor.

Belçika, Fransa ve Almanya'da da sadece terör ve vatana ihanet suçları oy kullanmayı engelliyor.

Dünyaya genel olarak baktığımızda bu konuda en katı iki ülkenin Amerika ve Birleşik Krallık olduğu görülüyor.

Mahkumların oy kullanma hakkını tartışmadan önce, bu durumun tarihsel sürecini ve sebeplerini de bilmek gerekli.

Mahkumların ve sabıkalıların oy kullanamamasının tarihi Antik Yunan ve Roma'ya dayanıyor.

Belli başlı suçlarda mahkumların oy kullanma hakkı ellerinden alınması bu kişilerin toplumla ilişkilerini tamamen kesme amaçlıydı. Sivil ölüm denilen bu durum suçlunun toplumdan izolasyonu amaçlanıyordu .Hapis cezası, oy mahrumiyeti ve diğer tüm cezaların temelinde suçluyu sosyal toplumdan ayrıştırmak yatıyordu. Orta Çağ'da bu durum iyice katılaştı. İdamın halkın gözü önünde yapılması da aslında bir çeşit bireyi toplumdan dışlama olarak görülüyordu.

Suçluların oy kullanmamasını savunanlar kişilerin suç işleyerek toplumla imzaladıkları sosyal sözleşmeyi hilal ettiğini söylüyor.

Toplumda yaşarken yazılı ve yazısı bazı kurallara tabiyiz. Suç işleyince aslında bu kuralları ihlal etmiş oluyoruz. Bu da bir çeşit toplumdaki haklardan vazgeçme ilanı. Oy kullanma engelinin bir diğer savunması ise hapishanede toplumdan uzak kalan mahkumların, suç işleyenlerin karar ve muhakeme yeteneğinin sağlıklı olmaması. Özellikle ağır suçlar işleyen kişilerin oy kullanmak için yeterli karar mekanizması olmadığı iddia ediliyor.

Buna karşı çıkanlar da oy kullanmanın temel bir insan hakkı olduğunu ve engellenemeyeceğini söylüyor.

Oy vermenin engellenmesinin temel oy sistemine ve ilkelerine aykırı olduğu ifade ediliyor. İktidarı elinde tutan grupların muhalifleri orantısız bir şekilde oylamadan uzaklaştırmak için ceza hukukunu çarpıtabileceği de ekleniyor.

Amerika'da sadece iki eyalette mahkumların oy kullanabildiğini söylemiştik. Diğer eyaletlerde farklı uygulamalar mevcut.

Bazı eyaletlerde tahliye olduktan bir süre sonra oy verme hakkı geri alınabiliyor. Oy verme hakkı sadece 1 yıl ve üzeri mahkumiyet ve 1000 Dolar üzeri para cezası gerektiren suçlarda elden alınıyor. Bu kanun sebebiyle 6 milyondan fazla insan son seçimlerde oy kullanamadı. Öte yandan Amerika'da bu yasa gün geçtikçe gevşetiliyor.

Amerika'da siyahi mahkum oranı beyazların neredeyse 6 katı. Bu da özellikle Afrikalı Amerikalıların oy kullanamaması anlamına geliyor.

Siyahi kuruluşlar oy mahrumiyetinin özellikle siyahi nüfusu mağdur ederek ülkedeki demokratik ortamdan, yönetimden izole ettiğini savunuyor. İç Savaş döneminde de siyahiler oy kullanamıyordu, bugün hala bu uygulamanın farklı şekilde devam ettiğini iddia ediyorlar.

Amerika'da da, İngiltere'de de pek çok kuruluş bu kanunun kaldırılması için mücadele ediyor, siyasiler bazı adımlar atıyor.

Bir yandan da 'katillere, tecavüzcülere, teröristlere oy hakkı mı tanıyacağız?' sesleri yükseliyor. Temel bir insan hakkı olan oy kullanma ve bunun manipüle edilebilir olması konunun karmaşıklığını artırıyor. Dünyada pek çok ülkede vatandaş olmak tek oy verme şartıyken, en medeni ülkeler olarak tanımlanabilecek Amerika ve İngiltere'nin tutumu ilginç.

Siz bu tartışmada hangi taraftasınız?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Amerika'da Yaşamayanlara Gerçek Gibi Gelmese de Bu Ülkeye Dair Yüzde Yüz Gerçek Olan 17 Şey
Pek Çok İnsanın Yaşamak İçin Can Attığı Amerika'ya Yeni Taşınanlara Kültür Şoku Yaşatabilecek 20 Durum
Sosyal Medyada Amerika Hakkında Dolaşan Yalan Yanlış Bilgilerin Doğrularını Açıklıyoruz
Dünyanın Geri Kalanı Nedenini Hâlâ Anlayamasa da Amerikalıların Asla Vazgeçemedikleri 12 Alışkanlık
Turistlerin Taşındıktan Sonra Kültür Şokuna Uğradıkları Amerika Yaşamının Birbirinden Garip 30 Özelliği

Popüler İçerikler

Çok mu Çok İddialıyız? Brad Pitt'ten Daha İyi Oyuncu Olduğunu Söyleyen İlker Aksum Dillere Fena Düştü!
Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"
Ünlü Restorandaki Bir Buçuk Porsiyon Adana Kebabının Hesap Tutarı Dudak Uçuklattı
YORUMLAR
20.05.2021

Basit olmayan suçlar için bizde de engellenmeli. Hatta ömür boyu engellenmeli. Ağır suçlar için vatandaşlıktan atıp suriyeye bile göndermeliyiz.

20.05.2021

Ağır suçlarda oy kullanamamalarını desteklerim. Ancak genel bir yasak bana mantıksız geldi. Sonuçta dışarıdan haberleri alabiliyorlar benim bildiğim. Gazete vb. alabiliyorlar. Yanlış biliyor da olabilirim. Haber aldıklarına göre seçim yapabilecek bilgileri de var.

20.05.2021

bizim hapishanelerde hep düşünce suçu olduğu için oy vermeleri teşvik edilebilir (belli koğuşlar yasaklanabilir)

TÜM YORUMLARI OKU (4)