Şiddet Hakkında Daha Önce Hiçbir Yerde Rastlamadığınız 15 İlginç Bilgi

İnsan gerçekten doğası gereği şiddete eğilimli midir? Belki de... Yaşamını sürdürmek için diğer türleri öldürmek zorunda olan hayvanın şiddet uyguladığı söylenebilir mi? Belki de... Bu soruların cevabı ancak aynı ve farklı türler arasındaki şiddete bir tanım getirildiğinde mümkün olacaktır. Şiddet hakkında bilmediğimiz şeyler olduğu gibi, doğruluğundan emin olduğumuz şeyler de var. İşte onlardan 15 tanesi:

1. Zarar vermek amacıyla kasıtlı güç uygulamak tanımı çerçevesinde ele alındığında, Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre dünyada her yıl 1.5 milyon insan şiddet sebebiyle hayatını kaybetmektedir.

2. Bugün yaşadığımız teknolojik dünya her ne kadar şiddet uygulamaya daha elverişli de olsa, 13. yüzyılda işlenen cinayetlerin sayısı, bugünkü verilerin 30 katına işaret ediyor.

3. Savaşta yaşanan ölümlerin nüfusla olan oranına bakıldığında ise, 17. yüzyılda nüfusun %2'sinin, 20. yüzyılda ise nüfusun 0.7'sinin savaşta öldüğü anlaşılıyor.

4. Bugün dünyanın hiç olmadığı kadar şiddet dolu görünmesinin sebebi, insan algısının değişik ve tehlikeli olana karşı daha büyük bir farkındalık geliştirmeye olan eğiliminden kaynaklanıyor.

Ve aynı zamanda şiddetin medya tarafından kasıtlı olarak göze sokulduğu zamanlarda yaşıyor olmamızdan...

5. Kaldı ki 2009 yılında yürütülen bir çalışma, medya tarafından zihinlerimize pompalanan şiddetin insanlar üzerinde şiddet uygulama eğilimi oluşturmadığını gösteriyor.

6. Deneysel psikoloji uzmanı Steven Pinker, şiddet eylemlerinde geçmişe göre düşüş yaşanmasının sebebini, insanların her geçen gün daha zeki olmasına, artan okuryazarlık oranlarına ve soyut düşünme kabiliyetinin gelişmesine bağlıyor.

7. Fakat soyut düşünme kabiliyeti, aynı zamanda şiddetin farklı türlerini yaratmamıza yol açan en önemli etmen. Hayvanlar yalnızca yaşamlarını sürdürmek amacıyla şiddet uygularken bizler sadizm ve terörizm gibi sayısız konsept yaratmaya devam ediyoruz.

8. Bazı araştırmacılara göre şiddete olan yatkınlığımız, kendimizi ölüm korkusundan korumak ve öz güvenimizi yükseltmek için şiddeti bir savunma mekanizması olarak kullanmamızdan ileri geliyor.

9. Türiçi şiddet, bazı özel türleri saymazsak, hayvanlar tarafından yalnızca bir eş için yarışma durumunda ve genleri aktarma şansı yakaladıklarında mümkün oluyor.

10. Araştırmacılara göre erkeklerin bir eş kazanmak için daha riskli ve şiddet dolu eylemler içine girmesinin sebebi, bir yavru dünyaya getirmenin ve yetiştirmenin onlar için daha az zaman ve çaba gerektiriyor olması.

11. Erkeklerin, dişilere göre yavruyu yetiştirmek konusunda daha fazla rol oynadığı denizatı, bazı kurbağa ve kuş türlerine bakıldığında ise, dişilerin birbirlerine karşı şiddet uygulamaya daha yatkın oldukları görülüyor.

12. İnsanlar yüzyıllar boyunca şiddet eğilimini tespit etmek için çeşitli yöntemler kullanmıştır. Örneğin 19. yüzyıla ait bir bilim dalı olan frenoloji, bir insanın suça ve şiddete olan eğiliminin kafatası şeklinden anlaşılabileceğini öngörmüştür.

13. Dört ayaklı hayvanların büyük çoğunluğunun savaş durumunda şaha kalktığı biliniyor. Bu da araştırmacılara şu soruyu sorduruyor: Dört ayak üzerinde duran atalarımız arasından iki ayak üzerinde durabilenler daha iyi savaştıkları için mi bu şekilde evrimleştik?

14. Bazı araştırmacılar tarım öncesi toplumunun huzur içinde ve şiddete başvurmadan yaşadığını iddia ediyor olsa da, elde edilen kanıtlara göre toplumumuzda cinayet çok eskilere dayanıyor.

15. Kişilerarası şiddetin homo türünün eski dönemlerine kadar uzandığı biliniyor. Ulaşılan kanıtlara göre bilinen en eski cinayet, 400,000 yıl kadar öncesine dayanıyor.

Kim bilir, belki de benlik bilinci kazanmadan önce de kendi türüne saldıran ender canlılardan biriydik...

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
YORUMLAR
25.11.2021

siddet yasam mucadelesinin en dogal sonuclarindan bir tanesi. bu gezegende bitkiler bile birbirlerine siddet uygular, komsularinin gunesini calmaya calisir, koklerini bogar, birbilerine kimyasallarla saldirilarda bulunurlar, hepsi kendi yerini acip kaynaklara ulasmak icin. bu sebeble insandaki siddetin farkli bir kaynagini aramaya gerek yok. keza bir canli olarak bizde cok farli yerde degiliz. insana ozel durum insan sosyal bir varlik, kendi sosyal duzeninin iyi islemesi, isbirligi yapabilmesi icin siddetini kontrol altinda tutmak, dogru hedefe yonlendirmek zorun. bunun icin kullandigi en kuvvetli aracda empati.

25.11.2021

empati kendini karsidakinin yerine koyma, karsidakinin acisini hissetmek insanin icindeki siddeti otomatik olarak frenliyor. empati benzerlik hissedilginde olusuyor, karsidakininde sizin gibi bir yasami oldugunu, colugu cocugu oldugunu onun icin mucadele ettigini anladiginizda onun acisini icinizde hissediyorsunuz. empati sadece insana yonelik degil, ornegin bir yunus oldurulse cig gibi tepki olusur ama kopekbaligi olduruldugunde ayni tepki verilmez. ikiside yasayan canli varlik degil mi. cunku yunus zeki bir hayvan, insan gibi sosyal, yunusa bakinca kendimizi goruyoruz, benzerlik var, bu sebebden empati devreye gidiyor, acisini hissidiyoruz ama kopekbaligi yabanci ve soguk, hic bir sey hissettirmiyor. savaslardada ayni durum gecerli, savas basladiginda ilk yapilan karsi tarafa dusman denerek uzaklastirma baska bir mahlukat olarak gormektir, o zaman ona karsi uygulanan siddet hic bir suc empati olusturmaz vicdan azabi yaratmaz.

"17. yüzyılda nüfusun %2'sinin, 20. yüzyılda ise nüfusun 0.7'sinin savaşta öldüğü anlaşılıyor." ilginç dünya savaşlarının daha fazla insan öldürdüğünü düşüyordum hep

26.11.2021

30 yil savaslari var, napelyon savaslari var, cinde tek ic savas ciksa 10larca milyon insan oluyor. 30yil savaslarindan sonra almanyada kilometrelerce yol alip tek insan gormedikleri anlatiliyor, o kadar cok insan olmus. 17yy. da sorun dunyanin her yerinde insanlarin aclik sinirinda yasiyor olmasi. nufuslari urettikleri tarimsal uretimin sinirinda, buda savasda kaybedecek bir seyi olmayan ac ve hastaliklara zayif bir suru insan demek. savas vurdugunda beraberinde salgin hastaliklarda geliyor, tarim uretimi sekteye ugruyor aclik kitlikda geliyor. bu kadar cok insan olmesi bu sebebden. direk cephede olenlerden cok daha fazlasi sehirlerde aclik ve hastalikdan oluyor.

TÜM YORUMLARI OKU (15)