Eveeet... Sıcacık aylar geldi kapımıza dayandı. Hatta ülkemizin güneyine yaz çoktan geldi. Bu süreçte elbette hepimiz heyecanlandık ve karanlık kış günlerinden kurtulan bünyemiz adeta neşeyle doldu taştı. Mutluyuz, sevinçliyiz. Fakat hepimizi rahatsız eden bir takım şeyler de yok değil, bizlere 'yeter yahu' dedirten bazı şeyler... Örneğin şu cümleleri duymak;
Sıcak ayların gelmesiyle birlikte en sık duyacağımız soru büyük ihtimalle budur. Gözlükçülerde yaşanmaya başlanan izdiham, yavaş yavaş bu cümleyle beynimizin içine taşınır. Tüm arkadaşlarınız güneş gözlüğü telaşına kapılmıştır ve bu konuda sizin değerli görüşlerinize başvurmak istemektedir. Fakat unutmayın; Hiç kimsenin gerçeği duymak istediği yok, herkes 'ooo harika olmuş, bu yaza bomba gibi giriyorsun'u duymak istiyor.
'Bak ben şunları şunları yapıyorum... Bir hafta Aylin ile Paris'e gideceğiz, oradan Amazon Ormanları'na gideceğim. Sonra da Afrika'da safariye çıkacağım. Vakit kalırsa bir Yeni Zelanda'ya gidiyim diyorum... Öyle işte... Eee sen napıyosun bu yaz?'
'Valla ben şıpıdık terlikleri gidip Karaköy'e çekirdek çitlemeye incem.'
Büşralar, Gizemler, Zeynepler, Banular ve niceleri kilo verme telaşına kapılmıştır ve siz bunu iliklerinize kadar hissedersiniz. Bu kategoriye Ahmetleri, Erolları ve Kazımları da eklemek lazım ki onlar da vücut yapmak için son viraja girdiklerini hissederler ve bu süreçte sık sık sizin fikrinizi almak isterler.
İster kabul edin ister etmeyin ama gerçek bu: Erkekler tek başlarına veya hemcinsleriyle tatile çıkmak ve otelin diskosunda sahilinde tozu dumana katmak istiyor. Kadınlar da bunu mu istiyor peki? Tartışmalı... Fakat erkeklerin bu eğiliminden haberdar olmak ve ona göre stratejiler geliştirmek herkesin yararına olacaktır. Yuvalar yıkılmasın, aşklar ölmesin!
'Olur aşkım, hadi kalk şimdi gidelim istersen?'
'Ciddi mi diyorsun?'
Hayır, ciddi demiyor elbette. Venedik'te 2 haftalık bir tatilin size 7 aylık maaşa patlayacağını çok iyi biliyor çünkü. O da sizin gibi romantik olmak isterdi; Venedik'te bir tekne ile dolaşırken kırmızı şarap içmek ve yıldızların o gece ne kadar parlak olduğundan bahsetmek isterdi... Ama günümüz dünyasında olmuyor...
E canım kardeşim çalışsaydın dönem boyunca paşa paşa, yazın sen de tatiline çıksaydın. Senin eşekliğinin ve tembelliğinin cezasını biz mi çekeceğiz? Biliyoruz çok koyuyor yazın herkes tatil yaparken derse gitmek, 35 derece havada ödev hazırlamak.... Offf düşünmesi bile ürkütücü...
Kesin. Bu yaz gebercez.
Ya zaten Google'a 'küçük tatil köyleri' filan yazınca sürüsüne bereket çıkıyor bunlardan, neden bu kadar heyecan yapıyorsunuz ki? Biliyoruz, tatil için çok güzel yerler var ve şu an içinde bulunduğunuz karanlık ofisin atmosferinden kurtulmak için böyle yerleri düşünmek hoşunuza gidiyor fakat yeter yahu!
Bu cümle genelde iş arkadaşınıza filan yönelttiğiniz 'ya siz her yaz nasıl yurtdışına tatile gidiyorsunuz?' sorusuna cevap olarak gelir. Arkadaşınızla aynı maaşı alıyorsunuzdur ama siz 4 günlük Çeşme tatilini zor karşılarken, o her yıl 2 hafta Avrupa'da gezip tozuyordur. Erken rezervasyon hikaye, bonkör bir anne/babada yatıyor işin gizemi...
Ey güzel insan! Bunu her sene yapmıyor musun? Aç bir dolabına bak bakalım gerçekten yok mu giyecek hiçbir şey. Biliyoruz, alışverişe çıkmak ve yaklaşmakta olan sıcak aylara uygun kıyafetler almak kanını kaynatıyor, seni mutlu ediyor... Fakat sırf bu yüzden çevrendeki insanları darlama artık n'olur!
Ruslar filan, akıyorlarmış... Geçen sene bizim bi' arkadaş gitmiş, anlat anlat bitiremedi. Bu yaz ben de kaçayım diyorum, sen de gelir misin? Senin arabaya atlar kaçarız, he? (ummadık taş baş yarar!)
Eğer evliyseniz ya da uzun süredir birlikte olduğunuz birisi varsa, bu soruyla günün en alakasız anlarında, gökten düşmüş bir şeymiş gibi karşılaşmanız muhtemel. Herkes nereye gideceğini bilmek ve gideceği yer ile arkadaşlarına hava atmak istiyor, bu kadar basit. 'Biz de İtalya'ya gidiyoruz işte ya nolsun...' Böyle.
Ya da alternatif bir versiyon olarak: 'Omzuma bi' dövme yaptırcam Kerim, var mı bi' tanıdığın?'... Evet, buradan herkese sesleniyoruz: Dövme çok güzel görünür, yaptıracaksınız yaptırın yani. Etrafınızdakileri darlamaya ve heyecanınızı insanlara aşılamaya çalışmayın lütfen. Yaptırın gitsin.