Bir erkek hareket enerjisidir ama o hareket enerjisini, o sıcağı etkileyen enerji, soğuk enerjidir. Bununla beraber duygularda, düşüncelerde ve hayat içerisinde de bu ikilik söz konusudur. Sıcak olan öfke duygusu ile kızgınlığınız, kızmanız arttıkça ateşiniz yükselip öfkeniz artabilirken soğuk olan endişe duygusu ile dondurulup buzlaşabilirsiniz ki korku; karanlık ve kar enerjisinin, en soğuk enerjinin dipteki hâlidir.
Ilık enerjiye baktığımızda; sevgi, sevinç, neşe gibi huzur veren duygu ve düşünceler ılık enerjilerdir. Sıcak, kızgınlık, öfke, hırs gibi aşırı pozitif ve eril duygular ile beden içerisinde soğuğun meydana getirdiği aşırı sıcak ve dişil enerjilerden orta duygulara geldikçe sıcak ve soğuğu dengeleyebiliriz. Bununla beraber nerede sıcak, nerede soğuk enerjiye ihtiyaç duyulduğu kısmı da önemlidir. Erkeklerin üreme organları sperm üretimi için serin bir enerjiye ihtiyaç duyarken kadınlar ise daha sıcak bir enerjiye ihtiyaç duyarlar.
Kalbimiz, sıcak bir enerjidir ve kan dolaşımı ve hareket enerjisinin sıcağa ihtiyacı vardır bununla beraber ise aşırı sıcak, kalbe büyük zararı verir çünkü ateş elementinin unsurudur. Böbreklerimiz ise soğuk enerjinin bir unsurudur ama soğuk en çok böbreklere zarar verir. Bu durum; ikili sistemin, ikili yasalarının gözle görülen çok önemli noktalarıdır.
Kalbini kapatan, sertleştiren, katı bir şekilde koruma altına alıp perdesini kapatan insanlar soğuk insanlardır. Soğukluk endişedir ve endişenin olduğu yerde güvensizlik vardır. Hayata, kendine ve Yaratan’a güvenmeyen insanlar soğuk insanlardır. Fazla sıcağa giden insanlar ise alanını koruyamayıp, neye güveneceğini bilemeyen, doğru adımı atamayarak, kendi haddini bilmeyenlerdir ve bu kimseler de çeşitli etkiler ve zararlarla kendilerini tekrar güvensizlik ve endişeye döndürür.
Aşırı sıcağa gidenler soğuğa, aşırı soğuğa gidenler de aşırı sıcağa gitme ya da hayatlarına çekebilme mekanizmasını kullanırlar. Bahar ise her zaman için iyi olandır. Hayatınızın huzuru, kabulü, sevgisidir; herhangi bir duyguda, düşüncede, ilişkide aşırıya gitmekten sakınmaktır.
Beden sürekli olarak dengeyi ayarlar ve bizler sürekli olarak 36 ile 37 arasında bir denge içerisinde oluruz; ilişkilerimize, hayatımıza, gönlümüze, kalbimize de bu dengeyi şuurla, idrâkle kendimiz koyabiliriz. Bize kimler ne kadar yaklaşacak, kimlerden ne kadar soğuk duracağız, kime ne denli yaklaşıp kiminle ne kadar sıcak, ne kadar ılık bir ilişki kuracağız? Bunların her bir tanesi, bizim kendimizi bilmemiz, görmemiz, tanımamız, kendimizi bildikçe hayatı görmemiz, deneyimlememiz ve bunun bilgisi ile beraber akıcı bir hâle gelmemizle olur.
Katılaşan, sertleşen soğur ve aşırı ısınan buhar olarak yok olurken ılıyan ise akar. Hem var olalım hem ılık olalım hem sade olalım hem de kendimizde olalım.
Sevgilerimle.
Hoşça kalın.
Instagram
X
YouTube
Facebook
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio