Sıcak ve Soğuk Enerjilerin Kadın ve Erkek Üzerindeki Etkisi

Sıcak ve soğuk, iki farklı enerjidir ama bir buz, bir soğuk da, bir ateş de yakıcı olabilmektedir. 200 derecedeki sıcak da -200 derecedeki soğuk da aynı etkiyi göstererek yakıcı bir etki oluşturur ve her türlü aşırılık, ortak bir etkiyi meydana getirir.

Soğuk negatif, sıcak ise pozitif bir enerjidir.

Bu durumda “soğuk iyi değil, sıcağı tercih edelim” gibi şeyler demek, doğru değildir. Her türlü durum için ılık, her zaman iyidir. Öncelikle soğuk, bedende negatif enerjinin fazladan meydana gelmesine sebep olur; böylelikle tüyler diken diken olurken vücut üşümeye başlar ve dışarıdan içeriye doğru hücrelerde çeşitli ısıtıcı etkiler oluşur. Bu etkiler yetmediğinde ise vücudun dış kısmından içeri doğru morarmalar başlar ve uyuşma ile ölüme kadarki süreç meydana gelir. 

Bedenimizde oluşan kan dolaşımının akışı, lenf akışı ve ruhsal enerjilerin meridyenler içindeki akışı; beden içerisinde belirli bir ısı üretir ve bu ısının yani yaşam enerjisinin aktarılamadığı bölgelerde çeşitli soğuk enerjiler meydana gelir, soğuk enerjinin olduğu yerlerde ise tüylenmeler oluşur. Bedende hangi bölgede tüylenmeler var ise o enerji kanalı ya da organ ile ilgili bir soğuk enerji, negatif enerji vardır veya o yolla ilgili bir tıkanma oluşmuştur.

Örneğin bir kadının çene bölgesi aynı zamanda mesane ve rahim bölgesidir ve çenede tüylenme meydana geliyorsa bu bölgede soğuk enerji olduğu ve buraya yeteri kadar oksijen yollanamadığı içindir. Yanaklar ise akciğer bölgesi olup burada tüylenmenin meydana gelmesinin sebebi, akciğerlerdeki solunum yollarıyla alınan enerjinin yeteri kadar doğru konumlanmamasından dolayı, buralarda soğuk enerjinin oluşmasıdır. Tüyler, daha fazla ısı, ışık enerjisi alarak bu bölgelerdeki enerji kanalını açabilmek üzere ısı üretirler.

Sıcak enerji, pozitif bir enerjidir. 37 ilâ 40-45 arası derecede vücut ısımıza yakın olan herhangi bir şeyle temas edildiğinde vücut kendini tolere edebilir ama 100, 200, 300 derece gibi sıcaklıklara gelindiğinde cilt bu sıcağı çok fazla yüksek olarak algılayıp bir yanık meydana getirir ki bunun da bilindiği üzere dereceleri mevcuttur. Böylelikle sıcak da soğuğun verdiği zararı ters taraftan vermektedir. Öyleyse, pozitif veya negatif olsun, her türlü aşırılık bir şekilde bedene, hayata zarar vermektedir.

Kadın dişi bir enerji olarak soğuğu, erkek ise eril bir enerji olarak pozitifi ve sıcağı temsil eder ve bizler bu kavramları kadın ve erkeğin enerjilerindeki dengede de görebiliriz.

Bir erkek hareket enerjisidir ama o hareket enerjisini, o sıcağı etkileyen enerji, soğuk enerjidir. Bununla beraber duygularda, düşüncelerde ve hayat içerisinde de bu ikilik söz konusudur. Sıcak olan öfke duygusu ile kızgınlığınız, kızmanız arttıkça ateşiniz yükselip öfkeniz artabilirken soğuk olan endişe duygusu ile dondurulup buzlaşabilirsiniz ki korku; karanlık ve kar enerjisinin, en soğuk enerjinin dipteki hâlidir.

Ilık enerjiye baktığımızda; sevgi, sevinç, neşe gibi huzur veren duygu ve düşünceler ılık enerjilerdir. Sıcak, kızgınlık, öfke, hırs gibi aşırı pozitif ve eril duygular ile  beden içerisinde soğuğun meydana getirdiği aşırı sıcak ve dişil enerjilerden orta duygulara geldikçe sıcak ve soğuğu dengeleyebiliriz. Bununla beraber nerede sıcak, nerede soğuk enerjiye ihtiyaç duyulduğu kısmı da önemlidir. Erkeklerin üreme organları sperm üretimi için serin bir enerjiye ihtiyaç duyarken kadınlar ise daha sıcak bir enerjiye ihtiyaç duyarlar. 

Kalbimiz, sıcak bir enerjidir ve kan dolaşımı ve hareket enerjisinin sıcağa ihtiyacı vardır bununla beraber ise aşırı sıcak, kalbe büyük zararı verir çünkü ateş elementinin unsurudur.  Böbreklerimiz ise soğuk enerjinin bir unsurudur ama soğuk en çok böbreklere zarar verir. Bu durum; ikili sistemin, ikili yasalarının gözle görülen çok önemli noktalarıdır. 

Kalbini kapatan, sertleştiren, katı bir şekilde koruma altına alıp perdesini kapatan insanlar soğuk insanlardır. Soğukluk endişedir ve endişenin olduğu yerde güvensizlik vardır. Hayata, kendine ve Yaratan’a güvenmeyen insanlar soğuk insanlardır.  Fazla sıcağa giden insanlar ise alanını koruyamayıp, neye güveneceğini bilemeyen, doğru adımı atamayarak, kendi haddini bilmeyenlerdir ve bu kimseler de çeşitli etkiler ve zararlarla kendilerini tekrar güvensizlik ve endişeye döndürür.

Aşırı sıcağa gidenler soğuğa, aşırı soğuğa gidenler de aşırı sıcağa gitme ya da hayatlarına çekebilme mekanizmasını kullanırlar. Bahar ise her zaman için iyi olandır. Hayatınızın huzuru, kabulü, sevgisidir; herhangi bir duyguda, düşüncede, ilişkide aşırıya gitmekten sakınmaktır.  

Beden sürekli olarak dengeyi ayarlar ve bizler sürekli olarak 36 ile 37 arasında bir denge içerisinde oluruz; ilişkilerimize, hayatımıza, gönlümüze, kalbimize de bu dengeyi şuurla, idrâkle kendimiz koyabiliriz. Bize kimler ne kadar yaklaşacak, kimlerden ne kadar soğuk duracağız, kime ne denli yaklaşıp kiminle ne kadar sıcak, ne kadar ılık bir ilişki kuracağız? Bunların her bir tanesi, bizim kendimizi bilmemiz, görmemiz, tanımamız, kendimizi bildikçe hayatı görmemiz, deneyimlememiz ve bunun bilgisi ile beraber akıcı bir hâle gelmemizle olur.

Katılaşan, sertleşen soğur ve aşırı ısınan buhar olarak yok olurken ılıyan ise akar. Hem var olalım hem ılık olalım hem sade olalım hem de kendimizde olalım.

Sevgilerimle.

Hoşça kalın.

Instagram

X

YouTube

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı
İş Kadını Olan Eski Eşinden Aldığı Nafakayla Düğün Yapan Damat, Düğünden Sonra Nafaka İstemeye Devam Etti