Sıcak Sıcak El Yakıyor Bunlar! Türk Kültürümüzün Nefis Fast Food'u Simidin Tarihi ve Tarifi

Merhabalar.

Simit bugün hepimizin bayılarak yediği bir lezzet. Ama çoğumuz onun tarihinden habersizdir. Bu yazıda size susamıyla, unuyla ve sonunda tarifiyle dünyaca meşhur fast food örneğimiz simidin tarihini aktarıyorum.

İyi okumalar dilerim. 😋

Bazen simit, bazen gevrek... Simit nedir?

Kimimiz ona simit diyoruz, bazılarımız ise gevrek. Kültürümüzün ve damak tadımızın en nefis yiyeceği simit de çok uzun yıllar geçmişi olan bir lezzet harikası. Kahvaltılarımızın olmazsa olmazı, beslenme çantalarımızın demirbaşı ve simit-çay ya da simit-peynir ikilisiyle herkesin sevdiği bir şey simit. Kelime anlamına baktığımızda etrafı susamla kaplı yuvarlak şeklindeki ekmektir kendisi.

Kelime anlamına bir bakalım.

Türkiye'nin, Orta Doğu'nun ve Balkan halklarının severek yediği simitin etimolojik kökeni oldukça eskilere dayanır. Arapça 'samīd' yani ince bulgur ya da irmik sözcüğünden alıntıdır. Akatça dilinde ise öğütmek anlamına gelir. Bundan yola çıkarak diyebiliriz ki simidin tarihi düşündüğümüzden de çok eski.

Simidin tarihi yolculuklarla başlıyor.

Pratik bir yiyecek olarak hemen yiyebileceğimiz simit, çok eski zamanlarda İstanbul'a gelen ya da İstanbul'dan doğuya giden kervanların konaklama alanı olarak bilinen İzmit'te hazırlanıyordu. Dünyanın ilk fast food örneği sayılabilecek simitleri, kervanlarda yolculuk yapanlar yanlarında atıştırmalık olarak alıyordu. Yol boyunca karşılaştıkları kişiler bu yedikleri şeyin adı ne diye öğrenmek için sorduklarında 'simiti'den aldık' dedikleri için zamanla  bu halka ekmeğin adı simit olarak kaldı.

Selçuklu ve Osmanlı döneminin en sevilen bir yemeğidir.

Simit, Selçuklu mutfağında kiliçe çöreği adıyla ara yemek olarak tüketiliyordu. Tarihte simit adından bahseden arşiv kaynaklarına bakıldığında simidin Kanuni Sultan Süleyman'ın döneminde İstanbul'da 1525 yılından beri tüketildiği yazıyor. Bir başka arşiv kaynağına göre ise 1593 yılında Üsküdar'da simidin ağırlık ve fiyatının standart olarak belirlendiği ve üreticilerin bu kurala göre üretmesi gerektiği yazıyor.

Evliya Çelebi bir eserinde ondan bahseder.

Zamanla simit ve çeşitleri Osmanlı İmparatorluğu'nun genelinde popüler bir yiyecek olmuştur. 17. yüzyılın seyyahı Evliya Çelebi, 1630'lu yıllarda İstanbul'da 70 tane işletmenin simit sattığını yazmıştır. O dönemde un depolarına Simithane, padişahın fırınına da simit fırını deniliyordu. Hatta 1691'de her sabah saraya 30 tane simit getiriliyordu. Jean Brindesi'nin İstanbul'daki günlük yaşamı resmettiği ve 19. yüzyılın başlarını konu alan yağlı boya tablolarında simitçiler görülürken Warwick Goble de 1906'da İstanbul'daki simitçileri resmetmiştir.

Savaşta üretimi bir süre yasaklanmıştı.

Simit, tarihimiz için gerçekten değerli bir yemektir. Tarihte bilinen gerçeklerden biri de simitlerin, Osmanlı padişahları tarafından Ramazan ayında iftar yemeğinden sonra yolda askerlere hediye edildiğidir. Simit 600 yıllık bir geçmişiyle kayıtlarımızın olmadığı tek dönem İkinci Dünya Savaşı. Bu dönemde un stokları yetersiz olduğundan simit üretimi yasaklanmıştır.

Biz simit, gevrek derken komşularımız ona nasıl sesleniyor?

Yunanistan'da simide kuluri denirken Bulgaristan'da 'gevrek', Sırbistan'da 'çevrek', Bosna Hersek'te 'devrek' ve Romanya'da da 'covrigi' adı verilir. Hepiniz biliyorsunuz ki İzmirliler de simide 'gevrek' derler. Bütün bir coğrafyaya yayılmış bir lezzet diyebiliriz simit için. Amerikalılar ise simit için 'Turkish bagel' diyorlar. Ama size iyi bir haberim var! 'Simit' artık dünyada da 'simit' olarak biliniyor.

Oxford'un bile diline düşmüşüz.

İngilizlerin her 3 ayda bir yenilediği Oxford Sözlük'te simit kelimesi de artık yerini aldı. Sözlükte; Türkiye menşeli, üzeri pekmez ve susama bulanarak halka şeklinde pişirilen bir çeşit ekmek, ya da buna benzer bir ekmek türü olarak tanımlanıyor. Anlayacağınız Turkish bagel gitti 'simit' geldi.

Tam bir sokak lezzeti.

Tek başına da yenen simit genelde kahvaltılarda ya da gün içinde peynir, çay ya da reçelle birlikte yenir. Bugünkü bildiğimiz simit, modern fırınlarda, pastanelerde üretilir ve caddelerde, sokaklarda seyyar satıcılar tarafından el arabası içinde satılır. Simidin yanına  ayran bile eşlik edebilir.

Bugün bilinen pek çok farklı simit çeşidi vardır.

Günümüzde Türkiye'de simidin farklı tat ve görünüşleriyle birçok çeşidi bulunur. Bildiğimiz simitten farklılaşan bu simitler de aslı gibi oldukça lezzetlidir ve yöreden yöreye değişir. Bunlar, Kastamonu kel simiti (resimdeki), Bursa simidi, İzmir gevreği, İzmit simidi, Manisa taban simidi, Samsun simidi, Safranbolu Osmanlı simidi, Elazığ meyveli simit, Manisa tahinli simit, Rize simidi, Eskişehir simidi, Nevşehir simidi ve Tirilye kulurisidir. Çeşme'de ve Karamürsel'de ise simit dolması oldukça meşhurdur.

Not: Kastamonulu olduğum için görsele kel simidi koydum. :)

Tarih biter tarif bitmez: Ev Yapımı Sokak Simidi Tarifi

Simidin tarihini o kadar yazmışken tarifini de vermemek olmazdı. İşte size sokak simidinin tadını evinize kadar getiren sımsıcak simidin tarifi.

Malzemeler:

  • 1 su bardağı ılık su

  • 1 su bardağı ılık süt

  • 1 yemek kaşığı toz şeker

  • 1 tatlı kaşığı tuz

  • 1 adet yumurta

  • 1 paket instant maya

  • 3,5 - 4 su bardağı un

Üzeri için:

  • 1/2 çay bardağı su

  • 1/2 çay bardağı pekmez

  • 1 kase susam

Ev Yapımı Sokak Simidi Tarifi Nasıl Yapılır?

1. Derin bir kabın içerisine ılık süt, ılık su, maya ve şekeri koyun ve güzelce karıştırın.

2. İçerisine yumurtayı kırın ve karıştırın. Bu karışımın içerisine azar azar un ilave edin. Kıvamına göre unu kontrollü ekleyin.

3. Tuzu da ekleyerek güzelce yoğurun. Ele yapışmayan yumuşacık bir hamur elde edin.

4. Üzerini streç filmle ya da nemli bir bezle örtün ve oda sıcaklığında 1 saat kadar mayalanmaya bırakın.

5. Mayalandıktan sonra minik bezeler halinde ayırın. Bezelerin her birini rulo şeklinde uzatın ve ikisini birbirine örgü biçimde sarın. Ardından uçlarını birleştirin.

6. Suyla pekmezi karıştırarak açın. Susamları hafif kavurun soğumaya bırakın.

7. Hazırladığınız simitleri önce pekmezli suya ardından susama bulayın ve pişirme kağıdı serili fırın tepsisinin üzerine aktarın.

8. 180 derecede ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar ortalama 25-30 dakika kadar pişirin.

Siz simidin en çok hangi halini seviyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Islak Bir Tarih ve Tarif: Buharı Tüten ve Dağılan Görüntüsüyle Islak Hamburgerin Taksim'de Keşfinin Öyküsü
Çay Saatlerinden Arta Kalsa da Doya Doya Yiyeceğiniz Bayatlamayan Kek, Poğaça ve Kurabiye Tarifleri

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı