Arthur Conan Doyle bir keresinde arkadaşına şöyle yakınacaktı 'Sherlock Holmes'den o kadar bıktım ki, ona karşı hislerim pâté de foie gras gibi. Bir keresinde o kadar çok yemiştim ki, bugün hala ismini duyduğumda midem ağrıyor.'
Edinburgh Üniversitesi Tıp Fakülltesi'nden mezun olduktan sonra genç Arthur Conan Doyle bir gemide cerrah olarak hizmet etmeye başladı. Daha sonra Southsea'de kendi muayenehanesini açtı. Ancak bir sorun vardı. Kimse kendisine muayene için gelmiyordu. O kadar çok boş vakti vardı ki ufak öyküler ve hikayeler yazmaya başladı. Bu hikayelerle yazarlıkta ilerleyen Doyle, ileride Sherlock Holmes'u yaratacaktı.
Takımın adıysa Allah-Akbarries idi. Barrie'nin soyadıyla Allahüekber ifadesinin karışımından oluşuyordu ve Barries ile Doyle 'Allahüekber'in 'Allah yardımcımız olsun' manasına geldiğini sanıyordu.
Arthur Conan Doyle İngiltere'nin en erken araba sevdalılarından biriydi. Ehliyet sahibi olmadan araba sahibi oldu ve 1911 gibi bir tarihte uluslararası turnuvalara katıldı.
Arthur Conan Doyle ilginç bir insandı. Sherlock Holmes gibi bilimsel verileri analiz ederek cinayetleri çözen rasyonel yaratmasına rağmen perilere inanıyordu. Öyle ki yukarıdaki resmin (Cottingle Frey Perileri) gerçek olduğuna kamuoyuna ikna etmek için milyonlarca dolar harcadı yetmez mi gibi 'Perilerin gelişi' isimli de bir kitap yazdı.
Esasında bütün dünyada okunan bir eserin sahibi olmasıyla bu unvana layıktı ama bu sebeple şövalyelik unvanı almadı. Şövalyelik unvanı almasına neden olan şey Büyük Britanya İmparatorluğu'nun Güney Afrika'da yaşanan Boer Savaşı'ndaki pozisyonu hakkındaki kitabı oldu.
Sherlock Holmes veya perilerle ilgili yazı yazmadığı zamanlarda 'Holmes yöntemi' adını verdiği bir metotla cinayetleri çözmeye çalışıyordu. Hatta Oscar Slater davasını bu şekilde çözmüştü.
Arthur Conan Doyle, ünlü sihirbaz Houdini'nin gerçekten materyalleri yok etme yeteneği olduğuna inanıyordu. Houdini de -bu yeteneğe sahip olmadığını bildiği için- kendisine karşı çıkmaktaydı ama Doyle'u bir türlü ikna edemiyordu. En sonunda Houdini medyumları rezil eden şovlarına başladığı zaman gerçek bir inanan olan Conan Doyle'un tepkisini çekmiş ve kavga etmişlerdi. Son derece iyi başlayan ilişkileri böyle bir olayla son buldu.
Yaşlandığı zaman Sherlock Holmes ve dedektiflik romanları ile değil en çok peri kitapları ile övünüyordu. Hatta öldükten sonra nasıl anılmak istediği sorulduğunda en büyük eserinin bu kitaplar olduğunu söyledi.
Arthur Conan Doyle 7 Temmuz 1930 tarihinde huzurlu bir şekilde hayata gözlerini yumdu. 23 yıllık eşi Jean Elizabeth Leckie yanındaydı. Son sözlerini o duydu. Kendi kulağına söylenmişti. 'Sen muhteşemsin.'