Game of Thrones yine efsane bir sezon finalini geride bırakarak 10 ay kadar aramızdan ayrıldı. Bu süre boyunca yeni bir bölüm göremeyecek olmamız, yeni yeni teorilerin ortaya çıkmasına elbette engel değil.
Teorilerin üzerine en çok yoğunlaşacağı konuların başında ise Jon ile Sansa arasındaki ilişkinin ne yöne doğru evrileceği geliyor.
Son bölümü izlemediyseniz pistten alalım sizleri, kalanlarla yola devam edelim.
'Kuzey'deki Kral! Kuzey'deki Kral!'... Nihayet Stark hanedanı Kuzey'in başına tekrar geçti ve Jon'umuz Snow'umuz da Kuzey hanedanları tarafından güzelce bir selamlandı.
'Ben Stark değilim.' / 'Benim için öylesin.'
Nitekim üstteki bu diyalog durumun kanıtı. Jon, Sansa'ya, Kuzey'deki Kraliçe olması gerektiğini, Stark soyadını taşıyanın o olduğunu söylüyordu.
Sansa da Jon için, 'Sen de bir Stark'sın.' diyerek bir nevi Kuzey'deki Kral olmasının yolunu açıyor ve biz de ekran başında duyguların şelale olduğu bir anı yaşıyorduk.
İkilinin arasındaki o diyaloglar ve yine bölümün devamında Sansa'nın tekrar Baelish'i reddetmesi bunda etkili, ancak daha da önemli bir durum var.
Yani anlayacağınız artık kardeş olmadıklarını da biliyoruz.
Sonra bir bakın ki, aslında kardeş falan değilmişsiniz. Sonra da sevgili olun, Kuzey'deki hakimiyeti iyice güçlendirmenin yanı sıra çok da ilginç bir hikayeye sahip olun.
Fakaaaaat, ya tam tersi olursa? Ya ikili arasında bir aşk yerine, nefret doğarsa?
Açıkçası Jon tarafında bir sıkıntının olmayacağı aşikar, ancak Sansa tüm yaşadıklarından sonra büyük bir değişime uğruyor gözlerimizin önünde. Bunun yanı sıra, yine son bölümde Baelish ile aralarında geçen sohbet çok önemli bir konuşma olabilir.
'Hep hayal ettiğim bir sahne var: Demir Taht'tayım, yanımda sen varsın.'
'Sen, Stark Hanesi'nin geleceğisin. Kuzey kimin arkasında toplanmalı? Ned ile Catelyn Stark'ın Kıştepesi'nde doğan öz kızının mı, yoksa güneyde doğan annesiz bir piçin mi?'
İnsanların akıllarına girme konusunda üstüne yok, Sansa'nın aklına da bir kez daha girebilir mi? Söyledikleriyle içinde Jon'a karşı negatif duygular ve fikirler uyandırabilir mi?
Nitekim Jon yenilirken, onu kurtaran Sansa olmuş ve savaşın kazanılmasını sağlamıştı; ancak o sahneler sırasında Sansa'nın pek hak ettiği ilgiyi görmediğini söyleyebiliriz.
Sansa ile Baelish, bir anlığına göz göze geliyorlar. Buradaki bakışların iki olası anlamı var.
Sansa, Baelish'in Demir Taht için söylediklerini hatırladı ve onun Jon'a zarar verme ihtimalini düşünerek endişelendi.
Baelish'in söylediklerini hatırladı ve gücün kendisinde değil Jon'da olduğunu fark etti, böylece içinde Jon'a karşı ilk olumsuz hisler oluşmaya başladı.
Serinin yazarı George R.R. Martin'in, kitabı yazarken başlarda Arya ile Jon arasında bir yakınlaşma düşündüğünü de belirtelim. Arya ile Jon'un çok daha kardeş gibi büyüdüğünü düşünürsek, bu yakınlaşmanın ikinci tarafının Sansa olması ihtimaller dahilinde. Üstelik artık kardeş olmadıkları gerçeğini de biliyoruz.
Yine de Stark ailesinin yüzünün iki gün üst üste gülmesinin zor olmasını da göz önünde bulundurursak, Baelish faktörüyle de beraber işler iyice karman çorman olabilir.
Baelish'in Sansa'ya söylediklerini yazmışsınız ama Sansa'nın zamanında çok aptaldım, sadece kendi isteklerimi düşünmekten sahip olduklarımın kıymetini bilmezdim dediğini unuttunuz galiba.Ayrıca bu kızın Joffrey ve Ramsay'den neler çektiği ortada.Bu kadar acı çektikten sonra evinde ve huzurlu.Jon'a Baelish için ona güvenen aptaldır dedi.Daha ne olsun.Bence daha çok tedirgin olmuş olabilir.Sonuçta Baelish'in hırsları uğruna neler yapabileceğini biliyor.Aralarının bozulma ihtimali %10 aşk yaşama ihtimalleri ise 0. Kardeş olmayabilirler ama kuzenler.Kuzeyliler onurludur.Akraba aşkı onlarda olmaz.
Jonu halasıyla tanışana kadar bekleyelim
jon snow'u tanıyamamış birinin galerisi..