Sezgilerimizi ön planda tutarak beslenme planı oluşturmanın daha sağlıklı bir yaklaşım olduğunu söylesem inanır mısınız? Şu an pek çoğunuzun şaşkınlıktan bir kez daha soruyu okuduğunuza eminim :) O zaman diyetisyen kimliğimle tekrar ediyorum: Vücudunuzun dilini doğru anlayarak, sürdürülebilir bir beslenme programı oluşturmak sizin elinizde. Yeter ki nereden ve nasıl başlayacağınızı bilin...
O zaman sizlere sezgisel beslenmenin ne olduğunu anlatmaya başlayayım. Sezgisel beslenme; bedenimizin sinyallerini dinleyerek, onun fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını gözeterek yiyecek seçimleri yapmamızı sağlayan bir yaklaşımdır. Yani; nelerden kaçınılması ve ne veya ne zaman yemesi gerektiği konusunda kurallar koymaz. Bunun yerine, bu seçimleri yapacak en iyi kişi ve tek kişi olduğunuzu öğretir. Ana odağı kilo değil, yeme davranışıdır. Buradaki ana fikir, acıktığınızda yemek yemeniz ve tok olduğunuzda durmanız gerektiğidir.
9 numaradan post yazarının yağ oranının erkekse 25+ kadınsa 35+ olduğunu anlayabilirsiniz, spor sadece weight loss için yapılıyorsa gain yoksa asla spor olamaz en basit tabiriyle kardiyo egzersizi olur bu da başlı başına bi spor değildir nasıl baskette turnikeye girmek başlı başına bir spor dalı değilse (atletizm dalları hariç orada da gain var). İnsanların forma girmesi yağ yakımından ibaret değil gerçek sporda build yaparsın komple proporisyonsal bir hedefin vardır spor bilgim avukatlığımla yarışabilir ve iddia ediyorum ilk cümlemdeki oranlar kuvvetle muhtemel isabetlidir
Bunlar cok dogru. Fakat saglikli ve olculu beslenmedikce hicbir ise yaramaz.