+90 videosuna konuk olan bir kadının yaşadıkları son derece ilginç. Sezaryen doğum yapmak zorunda kaldığı için eşinden duyduğu sözler ve ailesine dönmek istediğinde ailesinden duydukları birbiriyle tamamen çelişiyor. Tüm bunların sebebi anneliğin kutsal olarak görülmesi mi peki? Gelin birlikte bakalım.
*Görseller tamamen temsili.
gebelik, her türlü doğum, emzirme hepsi büyük emekler ancak bu kadar kutsallaştırmak da gereksiz, bebek bakımı anneye ait gibi görünse de elbette babanın da bakması gerek, en önemlisi hormonlarından dolayı hassaslaşan anneye ılımlı yaklaşmak gerek, maalesef biz yeni doğan bebeği kutsallaştırıp anneleri bakıcı gibi görüyoruz, zorunlu gibi algılıyoruz, anneliği kutsallaştırmaya çalışanlar sokaktaki anne olan canlara saygı duymuyorlar, bencillik edip sadece kendi annesini, kendisi anneyse kendisini ya da çocuğunun annesini önemsiyorlar, bu da samimiyetsizliğimizi ortaya çıkarıyo.
Normal doğum diye gittim ancak bebek tam inmedi, saatlerce sunu sancı çektim, bebeğin başı bir türlü doğru pozisyona dönmedi. Kalp atışları zayıflayınca ağlaya ağlaya sezeryana girdim ve çift kordon dolaştığı için başını çevirip inemediği anlaşıldı. Aynı hafta iş yerinde bir büyüğümüzün kızı çift kordonla normal doğuma zorlandığı için bebeğini kaybetti. 3 yaşa kadar bebeğimi emzirdim ve o 1,5 yaşındayken hamile kaldım. İkincisi zorunlu sezeryan oldu ve 8 ay iyi bebeğimi beraber emzirdim. Hastanede yattığım yerde 2 kolumda 2 bebeğim vardı, ne dikiş ne sancı hiç bir şey hissetmiyor insan söz konusu yavruları olunca. Ben manyak mıyım 15 cm neşter yarasıyla gezeyim kendimi 7 kat kestireyim, dikiş sancısı çekeyim? Sezeryan bir ameliyat ve olmasaydı yavrularım bugün yoktu. Erkekler, çok bilen, kadından çok kadın olan erkekler, bi sektirip gitsinler lütfen...
Benim kaynana da, sezaryen doğurursan yarım kadın olursun demişti! 2 kez sezaryen yaptıranlar bir hiç o halde. Allah hiç kimseyi cahillerle sınamasın!