Bildiklerimizi bir daha mı gözden geçirsek?
Bildiklerimizi bir daha mı gözden geçirsek?
2 Eylül 1666 tarihinde başlayıp günlerce devam eden Büyük Londra Yangını, kentin tarihindeki en büyük yangın olarak bilinir. Londra'nın büyük bir bölümünü yok eden yangınla ilgili bilinen en büyük yanlışlardan biri ise yaklaşık 100.000 kişiyi öldüren vebayı sona erdirdiği bilgisidir. Yangının, vebanın yayılmasından sorumlu olan enfeksiyonlu fareleri öldürdüğü ve hastalık bulaşmış bütün evleri yaktığı söylenmiştir. Gerçekte ise yangın, şehrin sadece dörtte birini yok etti. Kısacası enfeksiyonlu fare popülasyonu yok olmadığı gibi veba da sonlanmadı.
Çocuk şarkısının ilk versiyonu aslında Viktorya döneminde kaydedilmişti. Şarkının ölümle ilgili olan dizeleri veba ile ilişkilendirilse de aslında hiçbir bağlantıları yoktur.
Ortaçağda yaşayan bir insanın yaşam süresinin 30-40 yıl civarı olduğu söylenir. Ortalama sayı bebek ölümlerinin fazla olması nedeniyle oldukça az olsa da insanlar daha kısa yaşamıyorlardı. Tarihte gerçekleşen hastalık ve savaşlar nedeniyle geçmişte insanların yaşam sürelerinin daha kısa olması beklense bile, son 100.000 yıldır ortalama insan ömrü 120 sene olarak belirlenmiştir.
Napoleon Bonaparte'ın boyu 1.73 olarak kaydedilmiştir. 1800'ler Fransa'sında bu boy bir Fransız ile karşılaştırıldığında aslında hiç de kısa değildi. Napoleon'un uzun boylu komutanlar arasında resmedildiğinde çok kısa durması normaldir.
Tutankhamun'un mezarının lanetli olduğu bilgisi aslında medya tarafından haberin merak uyandırması için uyduruldu. Mezarı ziyaret eden birkaç kişinin gizemli bir şekilde ölmesi, hikayenin ilgi çekiciliğini artırsa da 'Tutankhamun'un laneti' medya ürünüdür.
Viktorya dönemindeki doktorların tedavi amaçlı vibratör kullandıklarına dair hiçbir kanıt yoktur. Yapılan araştırmalarla çürütülen fikrin ilgi çekici olduğunu itiraf etmek gerek.
Klasik bir Roma heykelini düşündüğümüzde, gözümüzün önüne yontulmuş beyaz mermer heykeller gelir. Ancak Roma heykelleri orijinal olarak parlak renklerde boyanmış farklı insan figürlerini tasvir ediyordu. Heykelin üzerindeki boya zamanla solup parçalandı. Daha sonra heykellere saf ve dünya dışı bir görüntü vermek için beyaza boyatıldı.
Jül Sezar'ın doğduğu yıllarda bir kadına sezaryen uygulamak oldukça riskliydi. Ancak, anne doğum sırasında ölürse bebeği kurtarmak için bu işlem uygulanabilirdi. Kaynaklara göre Sezar'ın annesi uzun yıllar yaşamıştır. Kısacası Jül Sezar sezaryen olmamıştır ve işleme onun ismi verilmemiştir.
Bu yanlış bilginin aksine Einstein matematikte olağanüstü başarılıydı. Efsane, muhtemelen Einstein'ın 16 yaşında iken Zürih Politeknik Enstitüsü'ne giriş sınavında başarısız olmasından kaynaklanıyor. Sanılanın aksine, sınavda dil ve biyoloji bölümlerinde başarısız oldu. Dilin Fransızca olduğu düşünülünce, bu çok da tuhaf değil!
Ünlü insan hakları savunucusu Rosa Parks, otobüs kalabalık olmadığında genelde siyahiler için ayrılmış bölümün en ön koltuğunda otururdu. O günlerde beyaz bir kişi otobüste ayakta kalırsa siyahilerin koltuklarından kalkıp yer vermeleri bekleniyordu. Ancak o gün Rosa Parks boyun eğmeyi bırakarak tarihi bir harekete imza attı.
Cola Cola markası kırmızı kıyafetli, tonton Noel Baba imajını pekiştirse de aslında bildiğimiz Noel Baba görüntüsü çok daha eskidir. Coca Cola şirketi 1930 yıllarında reklamlarında bu figürü bol bol kullanmış olsa da, Noel Baba'nın en eski portresi 1863 yılına aittir.
Vikingler hakkında en çok bilinen yanlışlardan biri sanırım bu olabilir. Boynuzlu miğferleri, dini törenlerinde kullanan Vikinglerin bu yalan görüntüleri daha çok Hollywood'un oluşturduğu bir imajdır. Yapılan çalışmalarda Vikinglerin savaşlarda boynuzlu miğfer taktıklarına dair hiçbir kanıt bulunamamıştır.
Bilim insanları dünyanın yuvarlak olduğunu en az M.Ö.500 yılından beri biliyorlardı. Pisagor M.Ö. 6. yüzyılda dünyanın küre biçiminde olduğunu söylemişti. Aristoteles ve Ptolemy gibi diğer önemli bilim insanları da aynı şeyi söylediler. Birçok kişinin bildiği bilgiyi kilise reddettiği için, uzun bir süre dünya düz kabul edildi.
Kuzey Amerika'da 10.yüzyıldan kalma Vikinglere ve İskandinavlara ait kalıntılar bulunmuştur. Ayrıca Kolomb hiçbir zaman Kuzey Amerika'ya ayak basmamıştır. O ve mürettebatı, birkaç Karayip Adası'na ve Güney Amerika kıyılarına ulaştı. O zaman bile Kolomb ulaştığı yerin Asya kıtası olduğu konusunda ısrarcıydı.
Marie Antoniette yıllardır bu ifade ile suçlansa da aslında söz J.J.Rousseau'ya aittir. Rousseau bu sözü 'İtiraflar' adlı kitabında anekdot olarak yazmıştır. Gerçekte ise Marie Antoniette'yi Fransız Devrimi'nin 'günah keçisi' yapmak için ona atfedildi.
Newton arkadaşı William Stukeley'e yerçekimini nasıl keşfettiğini anlatırken elma hikayesinin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Newton bir ağacın altında düşünceli bir şekilde otururken elmaların neden yere düştüğünü kendi kendine sormaya başladı. İşte Newton yerçekimi fikrini böyle oluşturdu. Hikaye kısmen doğru olsa da hiçbir yerde kafasına elma düştüğüyle ilgili bir bilgi yoktur.
Sanılanın aksine Salem cadı mahkemelerinde yargılananların çoğu asıldı ya da hapishanede öldü. İşkence ve ağır koşullarla karşılaşan mahkumların yakıldığına dair hiçbir kanıt yoktur.
Diktatörlükte her şeyin düzen içinde yürütüldüğü fikri faşizm destekçileri tarafından ortaya atılmıştı. Ancak Mussolini 1922 yılında iktidara gelmeden önce zaten İtalya'daki demiryolları oldukça geliştirilmişti. Bu yüzden Mussolini sayesinde trenlerin tam vaktinde istasyonda oldukları bilgisi yanlıştır.
Hocam bu ne biçim içerik? Kaynakça nerede? Senelerdir bildiğimiz şeylerin tersini yazıp yazıp içerik yapmışsın. Yazık.
Yukarıdaki bilgilerin çoğunu onedio dan öğrendim şimdi diyorsunuz ki yanlış öğrettik pardon 😕
Şimdi 18 deki Foto Mussolini mi ? Doğrusunu öğrettiğiniz için teşekkürler ben Hitler sanıyordum.. Başkasınınkini görmeyen kendininkini telefon direği sanırmış. Sen de kendini bilgili sanıp doğruyu mu öğrettiğini sanıyorsun ?