Şeytanlar Tarafından Ele Geçirildiğini İddia Eden ve Şeytan Çarpması Filmine Konu Olan Kadın: Anneliese Michel

2005 yılında seyirciyle buluşan Şeytan Çarpması filmi, gerçek bir hikâyeye dayanan konusu ile izleyicilerin beğenisini kazandı. Filme konu olan ve henüz 23 yaşında şeytan çıkarma ayininden sonra ölen Anneliese Michel'in hayatını hep birlikte inceleyelim.

1952 yılında Batı Almanya'da sıkı ve Katolik bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Babası Josef papaz eğitimi almıştı, annesi Anna ise aşırı dindardı. Anneliese bu fotoğrafta en soldaki kız. Anneliese'in kız kardeşleri rahibeydi. Annesi ile babasının henüz nişanlıyken bir kızları oluyor. Ailesini utandırdığı gerekçesiyle Anna, evlenirken siyah bir duvak takmaya mecbur bırakılıyor. Evlilik dışı dünyaya gelen Martha yani Anneliese'in kız kardeşi 8 yaşında öldüğünde Anna, tüm dikkatini Anneliese'e veriyor. 

Anneliese, annesinin davranışlarından dolayı dünyadaki tüm kötülüklerinden kendini sorumlu tutmaya başlıyor. Meryem Ana Sendromu olarak da literatüre giren bu psikolojik rahatsızlık neticesinde Anneliese tüm insanların acısını hafifletmek istiyordu. Hatta bir gün uyuşturucu bağımlılarının günahlarını ödemek için onlarla soğuk taş zeminde bile uyudu.

Erkek arkadaşı olduğunu öğrenen annesi hemen olaya müdahale etti ve genç kızın yaşayacağı hazin yolculuğu körükledi.

Hayat dolu ve dışa dönük bir kız olan Anneliese'in Peter isminde bir erkek arkadaşı vardı. Fakat annesi, Anneliese'e onun evlenmeden bir ilişki yaşamasının doğru olmadığını sürekli dikte ederek ikilinin ayrılmasına neden oldu. Anneliese bu olaydan sonra gittikçe içine kapandı ve uçurumun kıyısına geldi.

16 yaşına geldiğinde ilk atağını yaşadı.

1968 yılında bir gece tüm vücudu kasıldı ve genç kız kriz geçirmeye başladı. Kriz sırasında dilini ısıran Anneliese bilincini de kaybetti. Uyandığı zaman bir şeyin göğsüne bastırdığını ve kalkmasını engellediğini söyledi. Bu olay 11 ay sonra tekrar yaşandı. Daha sonra ailesi doktorlara başvurdu fakat doktorlar yapılan tetkiklere rağmen hiçbir sonuca ulaşamadı. İlaç kullanmaya başlayan Anneliese atak geçirmeye devam etti. Bir süre sonra kendisine epilepsinin en şiddetli formu olan grand mal teşhisi konan genç kız, maalesef ki daha kötü olaylar yaşamaya başladı.

Yatak odasında kendisini cehenneme çağıran sesler, kilisede cehennem ateşi ve yitip giden genç bir kız.

1973 yılında Anneliese yatak odasından tıkırtılar duyduğunu iddia ederken aynı iddiayı kardeşi de destekledi. Hatta bir gün Anneliese kilisedeyken ayaklarının cehennem ateşi ile yandığını hissettiğini söyledi ve kiliseden koşarak uzaklaştı. Tıkırtı sesleri günden güne artarken genç kız bu seslerin onu cehenneme çağırdığını belirtti. Annesinin iddiasına göre Anneliese; Meryem Ana'nın biblosuna bakarken genç kızın gözleri simsiyah olmuş, elleri ise birer pençeye dönüşmüştü.

Doktora gittiğinde şeytan yüzleri gören genç kız, şeytanın kendisine işkence ettiğini ve sanki içinde şeytan varmış gibi hissettiğini söyledi. Sürekli kendisine zarar veren, her yerde şeytan imgeleri gören, yerden kendi idrarı yalayan, örümcek yiyen, ölmüş bir kuşun kafasını koparan kısacası kendini tamamen kaybeden Anneliese; günden güne eriyip tükendi.

Ailesi artık içinde şeytan olduğunu düşünerek güçlü bir papaz aramaya koyuldu.

Ailesi, Anneliese'in bir bütün elmayı tek eliyle çaba sarf etmeden paramparça ettiğini iddia etti. İçinde büyük bir gücün var olduğunu düşündükleri kızlarının şeytan tarafından ele geçirildiğini kabullenen aile, din görevlilerinden medet ummaya başladı.

24 Eylül 1975'te yasal olarak izin alındıktan sonra Anneliese için şeytan çıkarma ayinleri başladı. Rahip, ayinleri yaparken sesleri kaydetti ve toplamda 42 ses kaydına sahipti. Bu ses kayıtlarında genç kızın ayinler esnasında hiç bilmediği dilleri konuştuğu hatta Anneliese'in isimlerini bilmesinin imkânsız olduğu ve kiliseden kovulan bazı papazların da ismini verdiği duyulmuş. Üstelik Anneliese'in ses tonundaki farklılıklardan ve anlattıklarından yola çıkılarak altı farklı şeytan tarafından ele geçirildiği düşünülmüş.

Kendisine zarar veren genç kızı bağlamaktan başka çare kalmamıştı.

Kafasını duvarlara vuran ve kendisine zarar veren Anneliese, artık yatağa bağlanmıştı. 33 kiloya düşen ve yemek yemeyi reddeden Anneliese'in ateşi de hep yüksekti. Kiliseye gitmeyi reddeden Anneliese'in ayinlerinden birinde, çocukluğu bir iblis olarak annesine seslendi ve kiliseye gitmek istemediğini, oyun oynamak ve uyumak istediğini söyledi.

Anneliese henüz 23 yaşındayken bir şeytan çıkarma ayini sonrası hayata gözlerini yumdu.

30 Haziran 1976'da bir ayin daha yapıldı ve ertesi gün Anneliese odasında ölü bulundu. 67 şeytan çıkarma ayini yapılan genç kız, henüz 23 yaşındayken vefat etti ve bu sırada sadece 30 kiloydu. Adli tıp raporuna göre genç kadının ölüm sebebi yetersiz beslenmeydi. Anneliese'in ölümü üzerine annesi ve babası tutuklandı. Ayin yapan rahipler ise cinayetten ve ihmalkârlıktan suçlu bulunarak altı ay hapis cezası aldılar. Bu ayinlere onay veren Roma Katolik Kilisesi ise olayı bilmediğini iddia ederek suçtan sıyrıldı.

Bir Daha Hamburger Yemeyeceğinize Eminiz! Kurbanlarından Hamburger Yapıp Satan Seri Katil: Joe Metheny
Bizimkiler de Anca "Etmen Eylemen Guzum" Desin: Penis Şeklinde Mezar Taşı İsteyen Bi' Acayip Yaşlı Kadın
İkiz Kardeşinin Rahminden Hamile Kalmış: Dört Bacaklı Kadının Şov Dünyasından Tıp Literatürüne Uzanan Öyküsü
Ne Kadar Obur Olsanız da Bu Adamla Yarışamazsınız: Kedi, Ceset ve Çöp Dâhil Her Şeyi Yiyebilen Adamın Hikâyesi

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
27.08.2022

Din adı altında yitip giden binlerce hayattan biri...

27.08.2022

Kız ağır şizofreni. Tüm semptomları göstermiş. Aile ve papazlar korkudan hepsini gerçek sanmış. Aileyi de tam suçlayamadım ben. Psikoloji disiplininin emeklediği zamanlardan bahsediyoruz. Doktorlar teşhis bile koyamamışlar. Aile papazlara gitmekte haklı. Modern tıptan çözüm bulamazsan ve evladın acı çekiyorsa napabilirsin ki başka. Dindar ailelerdeki ağır şizofreni vakaları böyle bir süreç yaşadı hep teşhis ve tedavi olasıya kadar. Üstelik bu vakada anne de hafif düzeyde şizofrenik semptomlar gösteriyor,

27.08.2022

bu olayı 15 yıldan beri biliyorum hatta youtube da seansların ses kaydı bile var, ama herkes başka anlatmış bu olayı, bir de şeytan çarpması filmiyle de pak alakası yok anlatılanın. zaten exorcist olayları hep birbirine benzer.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ