Şeytanı bile sevdirecek kadar rolünün hakkını veren birbirinden yetenekli oyuncular sayesinde bugüne kadar unutulmaz sahnelere şahit olduk. Şeytandan çok şeytan olmayı başaran, yasak elmanın tadını herkes için çok daha cazip kılan isimlere bir bakalım.
Bir yerlerde şeytandan söz ediliyorsa orada Al Pacino’nun adını anmamak olmaz! Şeytanın Avukatı filminde Keanu Reeves’in sırf Al Pacino ile birlikte kamera karşısına geçebilmek için daha az ücret aldığını duymuşsunuzdur. Bu kararın ne kadar doğru olduğunu ise karşılıklı sahnelerinde fazlasıyla görmüş olduk. Şeytanın yalnızca boynuzla kuyruktan ibaret olmadığını, modern zamana ayak uydurup kendinde zaten var olan yalan söyleme yeteneği ile neler yapabileceğini ve başkalarının hayatını cazibesiyle nasıl mahvedebildiğini görmek istiyorsanız, aradığınız film bu...
Bir başka muhteşem şeytan performansı da yıllara meydan okuyan dizi Supernatural’dan geliyor. Beşinci sezonda diziye dahil olan Mark Pellegrino, ihtiyacı olan bedeni ele geçirene kadar geçici bir beden arayışında olan Lucifer’ın ilk insan bedeni Nick olarak karşımıza çıkmıştı. Daha sonra Jared Padalecki Lucifer tahtını kısa süreliğine devralsa da Pellegrino gönlümüzü fethetmişti bile. Altı sezon sonra diziye tekrar dahil olan Lucifer’a olan sevgimizi anlatmaya kelimeler yetmez...
Keramet Keanu Reeves’te midir bilemiyoruz, zira işin içine şeytan girdiği zaman kendisi kiminle kamera karşısına geçse o rol efsane olmuş. Nitekim Peter Stormare’in Constantine'de canlandırdığı hafiften kaçık ama eğlenceli ‘şeytan’ı listedeki en keyifli performansların başında geliyor. Yetenekleri artık bir külfet haline gelen ve yaşadıklarını kaldıramadığı için intihar etmeye çalışan John Constantine’in ruhuna sahip olmak isteyen Lucifer’ı, Stormare’in yorumu ile tekrar tekrar izleyebiliriz…
İçlerinde uyuyan cadıdan habersiz, rutin hayatlarını canlandıracak ve tüm arzularını tatmin edecek bir erkeğin yolunu gözleyen üç kadının karşısına yakışıklı bir şeytan dikilirse ne olur? Hele ki bahsi geçen şeytan Jack Nicholson ise... 'The Witches of Eastwick' filminde Cher, Susan Sarandon ve Michelle Pfeiffer'la birlikte kamera karşısına geçen ve tüm cazibesini konuşturan Nicholson'ın 'şeytanı' size keyifli bir iki saat yaşatacağının garantisini veriyor.
Şeytandan bahsederken duygusal, sevimli ve komik diyeceğimiz aklımızın ucundan geçmezdi ama Tom Ellis'in Lucifer yorumu sağolsun bütün bunları gönül rahatlığı ile söyleyebiliyoruz. Dizi iptal edildi edilecek, Netflix diziyi aldı alacak derken bize bol bol aksiyon yaşatan 'Lucifer', karaktere adeta ruh üfleyen Tom Ellis'e ve hayranlarına çok şey borçlu. Eğer diziyi izlemediyseniz, mutlaka bir göz atmanızı tavsiye ederiz.
Sırada, başarılı performansıyla filmi sırtlamış bir isim var. The Prophecy (Kehanet), eleştirmenler tarafından pek başarılı bulunmasa da, Viggo Mortensen'in canlandırdığı 'şeytan' için izlenmesi gereken filmlerden biri. Donuk bakışları, ürkütücü ses tonu ve öldürücü karizmasıyla şahane bir Lucifer'a dönüşen Viggo Mortensen hatırına, Kehanet'e bir şans verin.
Ee hep erkek şeytanlardan gidecek değiliz, rotayı biraz da kadın şeytanlara çevirelim. Elizabeth Hurley'nin muhteşem güzelliği, tatlı aksanı ve yüksek enerjisi sayesinde eğlenceli bir 'şeytan' versiyonu yarattığı Bedazzled (Şaşkın) filmi var sırada. Brendan Fraser ile birlikte kamera karşısına geçen Hurley, Fraser'ın canlandırdığı Elliot karakteri ile ruhu karşılığında bir anlaşma yapıyor ve onun dileklerini gerçekleştiriyor. Şu ana kadar nispeten ciddi filmlerden gittiğimiz için Hurley'nin şeytanı size ilaç gibi gelecek!
Eleştirmenlerin adeta bu rolü oynamak için doğmuş dedikleri bir 'şeytan' var karşımızda... Tom Waits'in şeytan Bay Nick olarak karşımıza çıktığı The Imaginarium of Dr. Parnassus filminde, Parnassus'u canlandıran Heath Ledger ile karşılıklı sahneleri gerçekten görülmeye değer... Bu seferki şeytanımız iddiaya girmeyi ve pazarlık yapmayı seven, sabırla pusuda bekleyip uygun zamanı kollayan cinsten. Eğer şeytanla iddiaya girip onu yenmiş ve karşılığında ölümsüzlüğünüzü kazanmışsanız, sizce şeytan bu durumda ne yapar? Eh, cevabı öğrenmek için ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz...
Şeytanla anlaşma yapmak konusunda insanların bu kadar meraklı olduklarını bilmezdik, Jim Sturgess ve Joseph Mawle sayesinde artık bu konuya da hakim sayılırız. Yüzünün sol tarafında kalp şeklinde bir doğum lekesi taşıyan Jamie, durumundan hiç memnun değildir ve bu lekenin yok olması için şeytanla bir anlaşma yapar: lekeye karşılık etrafta kaos çıkarması gerekmektedir. Şeytanı daha da şeytansı göstermeyi başaran Joseph Mawle, filmde akılda kalıcı bir performans sergiliyor.
Klasik ama bir o kadar da keyifli bir şeytan performansıyla listeyi noktalayalım. İyilik ve kötülük arasında geçen mücadeleyi eğlenceli bir dille anlatan bu klasik filmde, güce olan tutkusunu fazlasıyla hissettiren bir şeytanımız var. Her ne kadar gücüyle insanı ürkütse de iyilere karşı pek kolay mağlup olan bu şeytanı David Warner'ın başarılı oyunculuğu ile izlemek ise apayrı bir keyif doğrusu...
Herkesin gönlüne yer edecek bir şeytan olmak kolay değil malum. Listede adını anmadığımız daha pek çok başarılı isim var. Peki, sizin aklınıza kazınan şeytan hangisi? Cevaplarınızı yorumlarda belirtmeyi unutmayın!
Crowley!
Lucifer izleyin izlettirin. Şeytana sempati besletiyor Tom Ellis. O İngiliz aksanını duymak için bile izleyebilirsiniz *-* Bu da dizinin bir bölümünden Lucy'den Tanrıya: Zalim, çıkarcı herif! Hepsi planının bir parçası mıydı? Hepsini bir oyun gibi görüyorsun değil mi? Cezadan anlarım ben. O, başına gelenleri haketmiyordu. Saçma emirlerine uyuyordu ama yine de yeterli olmadı. Seni memnun etmek için ne yapmak gerek? İtaat etmeyince düşüyorsun, uysan da kaybediyorsun. Günahkar olsan da fark etmiyor, aziz olsan da! Madem kimse kazanamayacak, ne anlamı var? Ne anlamı var?
Crowley yok şu listede!!! Peh