Quentin Tarantino filmleri en az yaratıcısı kadar gizemli ve kaliteli biliyorsunuz ki! Bu kadar kaliteli bir yapımcıdan da yüzeysel film beklemek büyük bir saçmalık olurdu. Biz de Quentin Tarantino filmlerini teker teker inceleyip hem güldürecek hem düşündürecek ayrıntıları derledik. Detaylar içeriğin devamında! 👇
İşte bu nedenle Quentin Tarantino yapımlarının içerisine küçük küçük ayrıntılar yerleştirmiştir. Bu küçük ayrıntılar nelermiş gelin beraber bakalım... 👇
'Reservoir Dogs' filminde Bay Pink (Steve Buscemi) polislerden kaçarken, kamera ekibinin ve mikrofon operatörünün mağaza pencerelerinden birine yansıdığını görebilirsiniz.
Kulağa aşırı gizemli geliyor doğru. 'Inglourious Basterds' isminin doğru yazılışı aslında 'Inglorious Bastards' şeklinde. Sizce bunun içinde gizli bir mesaj var mı yoksa sadece Tarantino'nun küçük enstantanelerinden biri mi? Bunu asla bilemeyeceğiz.
Evet doğru duydunuz! Tarantino bu sarı Chevrolet'in asıl sahibi. Hatta zaman zaman bu güzeller güzeli Chevrolet'i müzik ve film stüdyolarına kiralıyor. Fark ettiyseniz Lady Gaga ve Beyoncé'un 'Telephone' klibinde de bu araba kullanılmıştır.
Etkileyici!
Çünkü 'Pussy Wagon' yazısı yüzünden binlerce kişi tarafından fark edilebiliyor. Bu nedenle trafikte uzun kuyruklar oluşturmamak için bu arabayı kullanmayı tercih etmiyor Quentin.
Bride havalimanında yürürken 'Red Apple' sigaraları reklamının önünden geçiyor. 'Pulp Fiction'da ise Mia karakteri bu sigaradan içiyor.
Tesadüf mü? Hiç sanmıyoruz!
Sahne çekimine başlarken DiCaprio öfkeyle bir şeyler fırlatmaya başlıyor ve çok alkol aldığı için repliklerini unutmasına nasıl sebep olduğunu düşünüyor. IndieWire ile konuşurken Tarantino, sahnenin senaryoda olmadığını ve bu yüzden asla önceden yazılmadığını itiraf etti. Tarantino'nun bu yüzden bu sahnenin iki farklı versiyonunu çektiği ortaya çıktı.
IndieWire'a göre en çok küfür kullanılan Pulp Fiction'dır. Ağır küfürler haricinde lanet olası anlamı taşıyan 'f*cking' kelimesi tam 265 kez kullanılmıştır.
Bu iki filmin de ortak noktası intikam peşinde olan güçlü karakter imajı biliyorsunuz ki! Fakat bunu bir kenara bırakırsak bu filmde direkt bir gönderme var. Stephen (Samuel L. Jackson), işkence gören Django (Jamie Foxx) hakkında konuşurken 'İşte bu senin hikayen olacak...' diyor. Ayrıca 'Kill Bill'in 2. filminde Bill (David Carradine), The Bride'a kamp ateşine dikkat etmesi gerektiğini söylerken de aynı cümleyi kuruyor.
Tarantino, Mr. Blue rolünde gerçek bir eski azılı suçlu olan Edward Bunker'ı seçti. Screen Rant'a göre, yönetmen açılış olarak akşam yemeği sahnesini ekledi çünkü Bunker'ın başka türlü diyaloğu olmayacağını fark etti. Bunker daha önce FBI'ın en çok aranan adamlarından biriydi, soygunlar organize etti ve birçok kaynakta detaylandırıldığı gibi bir uyuşturucu örgütleri yönetti.
Uncut ile yaptığı bir röportajda Tarantino, aktör Sean Penn ile bir barda konuşurken filmine 'Death Proof' adını verdiğini itiraf etti. Anlatılana göre, Tarantino yeni bir araba alıyordu ve Penn, Tarantino ile bir arabayı bir dublöre nasıl götürebileceğinizi ve onu nasıl 'ölüme dayanıklı' hale getirebileceklerini (20.000 $ karşılığında) konuşmaya başladı. Sonrasında Tarantino bu fikrin kulağa çok havalı geldiğini söyledi ve araba kovalamacasıyla ilgili bir film için mükemmel bir isim olduğunu düşündüğü için aklında kaldı.
İlk filmde eğer pür dikkat izleyip The Bride'ın uçak biletinin tarihine dikkat ederseniz, aslında onun gerçek adı olan Beatrix Kiddo'nun açıkça yazılı olduğunu görebilirsiniz.
Neredeyse üç saate yakın olan bu efsanevi film kışın ortasında çekildi. Filmdeki oyuncular ve ekip havanın çok soğuk olduğunu ve ısınmak için sette kullanılan ışıkları açtıklarını söylüyor. Colorado'da çekilen sahnede Jennifer Jason Leigh, koskoca futbol sahasından çıkıp çadıra ısınmaya gitmenin mi yoksa karda oturmanın mı daha iyi olacağında ikileme düşmüş! Hava eksi 10 ila 20 derece arasında değişirken oyuncular çekimler esnasında resmen karla mücadele ediyorlardı. Hatta oyuncuların nefesindeki buhar görünsün diye bazı sahneler eksi 35 derecede çekildi. Acı verici görünse de sanat için değer. En azından biz öyle düşünüyoruz!
Bunun sebebi 'The Hateful Eight'in senaryosunun yıllar öncesinden sızdırılmasıydı. Bu yüzden Tarantino, Brad Pitt ve DiCaprio'yu evine çağırdı, ikisini ayrı ayrı oturttu, senaryonun tek bir kopyasını verdi ve senaryoyu değişmeli olarak okumalarını istedi. Birkaç hafta sonra Pitt geri döndüğünde senaryonun üzerinde okunmaması için birçok lekeyle karşılaştığını söyledi.
Kostüm sorumlusu Sharen Davis, Foxx'un geniş yüzünden dolayı ona uygun gözlük bulmanın zor olduğunu söylemiş. Davis de bunun üzerine batı filmi 'The White Buffalo'dan ilham almış. Fakat Davis, bu gözlük tasarımının başka bir filme ait olduğunu Tarantino'ya bile söylememiş!
Tarantino'nun isteğine rağmen Zoe Bell tüm sahneleri kendisinin oynayabileceğini düşündü ve ikinci yardımcı bir dublör istemedi. Tarantino bu isteğe saygı duydu ve buna izin verdi.
Teknik olarak Tarantino'nun ilk filmi buydu. Fakat kısa olduğu için yönetmen bunu gerçek bir film olarak ele almıyor ve bu nedenle 'deneme filmi' göz önüne alıyor filmi...
Tarantino sonrasında verdiği bir demeçte şunları söylüyor: “Nasıl film çekileceğini bilmek zorunda değilsiniz. Sinemayı tüm kalbinizle ve yeterince tutkuyla gerçekten seviyorsanız, iyi bir film yapmaktan kendinizi alıkoyamazsınız.”
'Kill Bill' şiddet ve kavga sahnelerinin havada uçuştuğu bir film serisi biliyorsunuz ki. Makyaj sorumlusu Christopher Allan Nelson filmde, püskürtme, fışkırtma ve başka türlü boşaltma suretiyle toplamda 450 galon yani yaklaşık 1704 litre sahte kan kullanıldığını söylüyor.
The Guardian ile yaptığı röportajda Tarantino, Joe Cabot'u oynayan aktör Lawrence Tierney ile çalışırken nasıl rahatsız hissettiğinden bahsetti. Tarantino'nun söylediğine göre, Tierney 'o zamana kadar sadece uyuşturulması gereken bir deliydi.' Oyuncu, kişisel olarak herkese o kadar meydan okuyordu ki, setteki herkes Tierney'den nefret ediyordu. İlk haftanın son 20 dakikasında, Tarantino nasıl bir patlama yaşadıklarını itiraf edip oyuncuyu kovduğu ve tüm ekibin alkışlara boğulduğu bir yumruk kavgasına karıştığını da detaylarıyla anlattı!
Mia, Vincent Vega ile dans ettiği bir gecenin ardından aşırı dozda uyuşturucu madde alıyor. Vincent, adrenalin dolu bir şırıngayı doğrudan Mia'nın kalbine batırarak onu canlandırmaya çalışıyor. Tarantino, sahneyi mümkün olduğunca gerçekçi göstermek için bu sahneyi tersten çekmeye karar verdi. Geriye doğru sarıldığında iğne gerçek anlamda birden batırılıyormuş hissi veriyordu. Bu sahnenin bu kadar gerçekçi gözükmesinin sebebi aslında bu teknikmiş!
Filmin toplamda 2 saat 41 dakika olduğunu düşünürsek ortada gerçekten büyük bir emek var.
Hollywood medyası, Tarantino'nun 'Jackie Brown'ın çekimleri sırasında Robert De Niro ile öfkeli bir kavganın eşiğinde olduğunu ortaya çıkardı. İddiaya göre, Tarantino, De Niro'nun kibirli davranışından rahatsız oldu.
Cliff Booth ve Bruce Lee arasındaki bu kavga sahnesinin sonu değiştirilmeseydi, filmin hayranları üzülecek ya da sinirlenecekti. Fakat Brad Pitt, Tarantino'yu bu konuda ikna etti. Aslında bu dövüş sahnesi Booth'un Lee'yi 3 kere devirip dövüşü kazanmasıyla bitecekti. Tüm ekip de dahil olmak üzere Lee'nin bu dövüşü kaybetmesi karakterin kendisine saygısızlık olarak nitelendirildi. Bu nedenle de sahnenin sonu değiştirildi.
İzleyenler bilir! Bu araba 'Pulp Fiction'da John Travolta tarafından kullanılıyordu. Fakat bu arabanın çalındığını biliyor muydunuz? Araba, çalındıktan tam 17 yıl sonra bulunup Tarantino'ya teslim edildi.
Fakat sonrasında filmin senaryosunun kitaptan çok daha iyi olduğunu fark etti.
Kulağa garip geliyor, doğru! Tarantino yapımcılığını yaptığı filmlerde her zaman ön plana çıkmak istemiş ama bu rol ne kadar mantıklı? Tarantino gerçekten harika bir yapımcı ve yönetmen. Ama bu onu yine de iyi bir oyuncu yapar mıydı. Biz bilemedik açıkçası.
Fakat Madsen 'Wyatt Earp' yapımı için sözleşme imzalamıştı. Peki Madsen oynasaydı nasıl olurdu? Travolta'dan başkasını düşünemiyoruz!
Filmin sonlarına doğru Rick Dalton'un Manson ailesinden birini alevle öldürdüğü absürt bir sahne var. Bu sahne aslında 'The Thing' adlı korku filminden alıntı. O filmdeki MacReady karakteri de aynı öldürme şeklini seçmişti.
İşkence sahnesinde Mr. Blonde'un yaptığı dans aslında çoğunlukla doğaçlamaymış. Bunun sebebi çekim öncesi dans provasının yapılmamasıymış. Madsen'ın dans konusunda bu kadar yetenekli olduğunu bilmiyorduk!
Calvin Candle karakterini hatırlıyorsunuz değil mi? DiCaprio bu rolü canlandırırken kendini role fazla kaptırıyor ve elini resmen doğruyor. Verdiği bir röportajda Stacey Sher, elini kesmesine rağmen DiCaprio'nun role devam ettiğini söylüyor.
'Çekimler esnasında yere kan damlaya başladı, kesik o kadar derindi ki dikiş atmak zorunda kaldık.'
Sahne gerçek anlamda yoğun ve kavga koreografileri çok profesyonel. Bu kadar fazla zaman almasına şaşırmamalı!
Filmde Margot Robbie, Manson ailesi tarafından 26 yaşında öldürülen 1960'ların yıldızı Sharon Tate'i canlandırma görevini üstlendi. Town and Country Mag'e göre, Robbie, Tate'in kız kardeşinden, Tate'in mücevherlerini ödünç aldı.
Django'yu Jamie Foxx'tan başkası olarak tahmin etmek zor ancak Tarantino'nun asıl karakter için aklında Will Smith vardı. Screen Rant'a göre, Smith'in temsilcileri onun rolü almasını istedi. Fakat, oyuncu, Django'nun gerçekten başrol olmadığını ve Dr. Schultz (Christoph Waltz) karakterinin yardımcısını oynayacağını düşündüğü için reddetti.
Once Upon a Time in Hollywood'un yapım ekibi, Hollywood Bulvarı ve Westwood Village'daki retro mekanlar sayesinde Tinseltown'ı 1960'ların sonlarındaki manzaraya geri döndürdü. Fakat dahası da var! IndieWire'da belirtildiği üzere, Tarantino için Hollywood Ticaret Odası'nı Hollywood Bulvarı'nın bazı kısımlarını restore etmesine izin vermesi için ikna etmek çok zordu ancak zamanla ekip restorasyonu başlatmayı başardı. Bu süreçte filmin yapım aşaması bir süreliğine askıya alındı.
Gereksiz onca bilginin üzerine diyecek tek şey var. Bir sahne için harcadıkları 8 haftada biz tüm filmi çekiyoruz. Böylece yılarca konuşulacak gereksiz detaylarımız olmuyor.