Şeyma Subaşı Kadar Umursanmadılar: Tarihe Damga Vurmalarına Rağmen Adını Bile Duymadığınız Hayli Önemli Kişilikler

Dünyanın akışına yön verdiler fakat hiçbirimiz isimlerini bile hatırlamadık. Şimdi biraz olsun onları tanıyalım istiyoruz.

Maurice Hilleman, bugün itibarıyla ABD’de zorunlu olarak uygulanan 14 aşıdan tam 8’inin resmi mucidi.

Bu aşılar da öyle yabana atılacak cinsten değil, Kızamık, Kabakulak, Hepatit A ve B, Çiçek, Menenjit ve Zatürre aşılarından bahsediyoruz.

Şöyle söyleyebiliriz: Hilleman, 20. yüzyılda yaşamış diğer tüm 'önemli' bilim insanlarından daha fazla hayat kurtarmıştı ama...

Yine de yaşamını yitirdiği zaman, çalışmalarını takip eden ve özel ilgiyle bu alanlarda çalışan insanlar haricinde kimse ismini bile bilmiyordu.

Komutan Miltiades’i de muhtemelen duymadınız.

Onun önemi tarihin en büyük kırılma noktalarından sayılan Maraton Savaşı'nda elde edilen galibiyetin ardındaki deha olmasında yatıyor. Atinalılar ve Persler arasında gerçekleşen savaşı daha kalabalık Perslileri yenerek Atinalılar kazandı ve bu başarının ardında Miltiades’in taktiği vardı.

Bu savaşı kazanmaları ne sağladı diye soracak olursanız, aşağıdaki iki tarihi karakterin yaşamasını ve fikirlerini yayabilmesini sağladı.

Atinalılar savaşı kaybetse ve Persler ilerlemiş olsalardı Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi isimler belki de hiç yaşayamayacak, yaşasalar bile çalışmalarını ve tarihe olan katkılarını gerçekleştirecek özgür ortama sahip olamayacaklardı.

John Bardeen, transistör teknolojisinin mucidi.

Yani bugün elektrikle çalışan istisnasız tüm cihazların gücü, onun icadı transistörden geliyor ve kendisi için 'bilgi çağını başlatsa da bu çağda adı bilinmeyen kişi' demek yanlış olmaz.

Leo Szilard adını duymamış olsanız bile atom bombasını duymamış olma ihtimaliniz yok. Kendisi atom bombasının patentine sahipti.

1932 yılında nötronun keşfiyle birlikte Szilard, nötron temelli nükleer reaksiyon fikrini öne sürdü ve bu tezinin patentini aldı. Patentli reaksiyonunu açıklarken ortaya çıkan etkinin bir ‘patlamayla’ sonuçlandığını da söylüyordu.

Leo Szilard anlatılan bu yöntemle birkaç nükleer reaksiyon tetiklemeye çalıştıysa da başarılı olamadı.

1938’de atom çekirdeğinin parçalanmasının keşfiyle birlikte Szilard bu keşfin bir nükleer bomba amaçlı kullanılabileceğini ilk fark eden kişiydi.

Yaklaşan savaş önlem alma gerekliliğini doğurabilirdi, düşman devletler bunu keşfederek bir atom bombası üretebilirlerdi. Bunun üzerine ABD Başkanı Roosevelt’e her tehlikeyi ayrıntılı anlatan bir mektup kaleme aldıysa da o gün de adını duyan pek olmadığı için bu mektup ses getirmedi. O ne yaptı? Üniversitede hocası olan bir dehadan yardım istedi: Albert Einstein’dan.

Einstein’a durumu açıklar ve söylentiye göre ünlü fizikçiden “Bunu hiç düşünememiştim” yanıtını alır.

Einstein Szilard'dan gelen mektubun altına kendi imzasını da atar ve mektup bu vasıtayla başkana ulaştırılır. Bu mektup tarihsel kayıtlarda ‘Einstein mektubu’ olarak geçse de aslen Szilard tarafından yazılmıştı.

Ajay Bhatt da neredeyse tüm insanlığı etkileyen bir tekniğin mucidi: USB arayüzü!

Bilgisayar teknolojilerine damga vuran bu teknolojiyle hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını bir düşününce adını bilmemek rahatsızlık verebilir.

Hücreyi keşfeden Robert Hooke 'unutulmuş deha' olarak anılıyor.

Ayrıca sadece biyoloji alanında değil, optik, yer çekimi, paleontoloji ve mimari gibi alanlarda gidişatı değiştirecek fikirler ortaya atmış bir bilim insanıydı. Tarihte onun adını neden kimse bilmiyor? Isaac Newton'la arasındaki kavga bu unutuluşun sebebi.

Witold Pilecki teknoloji ya da bilim alanında bir başarıya ulaşmadı, o bir askerdi.

Pilecki Almanya'ya karşı savaşan Müttefiklere daha önce sağlanamayan detaylı bilgileri sağlayabilmek adına Auschwitz kampına gönüllü olarak sızmayı göze almış ve bunu da gerçekleştirmişti.  Ondan önce sıradan bir tutsak kampı sanılan Auschwitz’in, onun yoğun riskler altında sağladığı bilgiler neticesinde bir ölüm kampı olduğu ortaya çıktı.

O kampa sızmadan önce tüm dünya burayı sıradan bir tutsak kampı zannediyordu.

Yaşamını tehlikeye atarak elde ettiği bilgiler neticesinde  kamptan kaçmayı başardı ve kaçarken yanına çok önemli dökümanlar aldı. Auschwitz'in bir ölüm kampı olduğunu tüm dünya öğrendi.

Bu gerçeği ortaya çıkarması onun pek yararına olmadı esasen. Ülkesine döndüğünde dönemin hükümeti tarafından casuslukla suçlandı ve beraat etmeyi beklerken infaz edildi.

Tim Berners-Lee şu an bu maddeyi okuyabilmenizi sağlayan kişi.

İddialı mı geldi? Gelmesin.

Dünyada sadece şu anda bile milyonlarca e-posta iletiliyor, Onedio içeriği okunuyor, testleri çözülüyor veya görüntülü konuşma yapılıyor. Bütün bunları mobil telefondan veya bilgisayardan, hemen her noktadan yapabilmemiz ise onun çabaları sonucunda ortaya çıktı.

Kendisi World Wide Web (www) protokolünü ortayan çıkaran adam, diğer bir deyişle bu protokolün mucidi.

Bu çok önemli icadı patent altına alıp kullanıcılardan sağlayacağı gelirlerle servetine servet katma seçeneğini bir kenara iterek bu icadı insanlığın faydası için bedava olarak dağıtmayı tercih etti.

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
YORUMLAR
29.03.2019

şeyma subaşının 150 tane içeriğini paylaşacağınıza arada bir bu önemli insanları paylaşsaydınız haberimiz olurdu. her hafta en az 5 içerik paylaşıyorsunuz şeymayla alakalı

29.03.2019

Bunu sizin söylemeniz ne kadar da ironik. Şeyma'yla ilgili yaptığınız içeriklerin yarısı kadar bu insanlarla ilgili içerik yapmış mısınızdır?

29.03.2019

Kanka bu içeriği onedio üyesi yapmış...

29.03.2019

Sürekli şeymanın haberlerini paylaşacağınıza bu tür şeyler paylaşsanız daha yararlı oluyor

TÜM YORUMLARI OKU (20)