Maladaptif, sloganlaşan beklentiyi hepiniz bilirsiniz; sevdiğim işi yapmayacaksam çalışmamım anlamı yok! Sevdiğin iş iyi olduğun iş mi, içinde olmak istediğin iş mi, sorusu aklımı kurcalıyor. Oysa işsizliği çoğaltan bu beklenti cümlesinin aksine, şu fikri sevebilir miyiz; ‘’ yaptığın işi sev ve gerçekten orada ol’’
Yeni açılan işyerlerinin artması, gençlerin eğitim sürelerince çalışmadan uzak kalması, hayallerin şişkinleştiği oranda tecrübenin cılızlaşması, uzaktan çalışma modeline bağlı istihdam azlığı, jenerasyonlar arasında iletişim ve yenilikte adaptasyon sorunlarının olması gibi nedenlerle oluşan genç işsizliği, NEET YOUTH…
Özellikle, 15-24 yaş grubunun işgücü piyasasına ilk kez giriş yaşı olması, daha önce bir iş tecrübesi ne sahip olmamaları nedeniyle işverenler tarafından ek maliyet yaratmaları yüzünden tercih edilmemeleri, işgücü piyasasını yeterince tanımamaları, eğitim sistemi ile işgücü piyasası arasında etkin bir bağın kurulamaması gibi sebepler dolayısıyla genç işsizlik oranları, genel işsizlik oranlarından iki katı yüksek olmaktadır (Dursun ve Ataç, 2009; Taş ve Bilen, 2014).