Listeye ilk olarak İstanbul’dan başlamak istedim. Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi kitabında müze sahibi Kemal’in Füsun’a nasıl aşık olduğunu ve bu sırada İstanbul’un değişen yüzüne ve dinamiklere şahitlik ettiğini görüyoruz. 2012 yılında aynı isimle kurulan Masumiyet Müzesini Beyoğlu’nda ziyaret edebilirsiniz.
Ferzan Özpetek’in ilk romanı olan İstanbul Kırmızısı Roma’dan İstanbul’a giden Anna’nın kendi yaşamıyla yüzleşmesi ve yaşadıklarını konu ediniyor.
Mario Levi’nin iki eseri de İstanbul’da geçmekte. İstanbul Bir Masaldı adlı eserde 1920 - 1980 yıllarında arasında İstanbul’da yaşayan bir yahudi aileyi konu alır. Yazar bu kitabı 7 senede tamamlamış.
Ağır Roman İstanbul Dolapdere’de görünen, bilinen ve konuşulan detayları dışındaki konuları kendine has üslupla anlatmış Metin Kaçan. Okuyucuyu adeta büyüleyen kitap 1997’de filme de uyarlanmıştır.
Leyla’nın Evi Bosnalılar yalısında doğup büyümüş paşa torunu Leyla Hanımın serüvenini anlatır kitabında Zülfü Livaneli. İki farklı dünyanın insanları olan Leyla Hanım ve Roxy karakterini buluşturan kitap sizi eski Cihangir sokaklarında ve yaşantısında kısa bir geziye çıkartıyor.
“İstanbul'a çıkmayan bir lâle yolu lâleye çıkmayan bir İstanbul kadar kayıptır, yitiktir. Rüzgarları toplayan hüzünler aşklar yoksa İstanbul bahçelerinde ve bir kabir başında ışıklar yas tutar gibi laleler ağlar seher vakitlerinde. Uyan sâki lâle devrindeyiz! (KATRE-İ MATEM/İskender Pala)
"Bir diğer kitap sevenleri kadar sevmeyenlerinin de olduğu Harry Potter. Londra’da bulunan King’s Cross Tren İstasyonunu elbette bilmeyen yoktur. " Dikkatimi çeken bu cümle oldu. Diğer. Kitapları anlatırken böyle "sevmeyenlerinin de olduğu" Diye bir tabir kullanmamışsınız ama Harry Potter olunca kullanmışsınız. İlginç. 🤔
Ankara...Yenişehir'de Bir Öğle Vakti.