Hayatımızda bir Behzat Ç. gerçeği vardı ama maalesef bitti. Bu dizi bizlere o kadar şey kattı ki, hala daha repliklerini söylüyor, sahnelerini aklımızda tutuyoruz. Şüphesiz ki Behzat Ç.'nin bize kazandırdığı en önemli şeylerden biri de oyuncuları. Örneğin bir Fatih Artman var ki, sevmekten asla vazgeçemiyoruz. Gelin birlikte onu daha yakından tanıyalım...
Dizinin en güzel kazanımlarından biri de elbette Harun karakteri; yani gerçek adıyla Fatih Artman. Biz pek Fatih adına alışamadık, gördüğümüz her yerde kendisine Harun demeye devam ediyoruz zira.
Dünyanın en saftoloz, en obur, en duygusal ama işine de bir o kadar aşık adamı Harun'u tanıdığımız ilk günden beri onunla aynı evde yaşıyor gibiyiz. Çünkü Fatih Artman, o kadar samimi bir oyunculuk çıkardı ki bizi resmen kendine hayran bıraktı. Belki gerçek hayatında da aynı tevazuyu sürdürdüğü için bize bu denli gerçek geldi Harun.
Aslında teknik liseye giden bir öğrenciymiş kendisi. Ancak pek tercih ettiği de bir okula gitmiyormuş ama motivasyonunu da bozmamak için gayret göstermiş. Ta ki sevgili babasını 14 yaşındayken kaybedene kadar... İşte o noktadan sonra evin şımarık küçük oğlu gitmiş, yerine aklı başında ve erken olgunlaşmaya başlayan bir adam gelmiş.
Tabii bu o kadar kolay olmamış. İlk sınavın ikinci aşamasında çuvallamış, dünyası başına yıkılmış. Fakat bu aşk başka bir şeye benzemiyor; yılmamış bir daha girmiş sınava, ve tabii ki başarılı olmuş. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarını Oyunculuk bölümünü bitirmiş. Ne de güzel olmuş, çok da şahane olmuş...
Oyuncu arkadaşı Engin Öztürk'le Ankara'da dişçiye gitmek için evden çıktıkları bir gün Engin 'Erdal Beşikçioğlu çağrıyor, uğrayalım mı? diyor. Fatih de 'Beni öyle ortamlara sokma' diyor çünkü tek ideali tiyatro. Dizi falan hayatta aklına gelen şeyler değil. Beşikçioğlu Fatih'e 'Sen de deneme çekimine gireceksin' diyor. İlk boşlukta ordan kaçan Fatih, Engin'in 'Serdar Akar (yönetmen) seni çağırıyor' telefonuyla görüşmeye tekrar gidiyor. Ve işte Harun, bu görüşmeler sonrası hayatımızın orta yerine giriveriyor.
Çünkü biliyorsunuz Harun, bir araba delisi. Hatta müdüre sürekli 'Araçları değiştirin' diyen bir adam. Hal böyle olunca Harun'un pati çeke çeke araba kullanması şart ama Fatih Artman ehliyeti olduğu halde işi pratiğe pek dökmemiş. Dizinin başlamasına yakın 3 gün içerisinde arkadaşlarından hızlandırılmış kurs almış hatta.
Leyla ile Mecnun dizisinin senaristi Burak Aksak tarafından yazılıp yönetilen film, gerçek bir masal aslında. Bu yapımda da yine naif ve tatlı bir rolü vardı Fatih Artman'ın.
Yani tabii fiziksel bir değişimden bahsediyoruz. Onu sinir bozucu bir rol ile karşımızda görseydik biraz üzülürdük zaten.
Her perşembe seyrederken kalp spazmı geçirdiğimiz Vatanım Sensin'in kadrosuna eklenmesiyle bizi resmen uçurdu Artman. Bütün karmaşık içleri çözen, Albay Cevdet'in yareni, müthiş bir vatansever olarak görüyoruz onu. Hatta görmeyince 'Nerde kaldı bu adam?' diye telaşlandığımız da oluyor arada.
Şekilden şekile girmek bir insana bu kadar mı yakışır? Resmen her hali ayrı bir olay.
Neyse ki Yakup'un Cevdet'i; Cevdet'in de Yakup'u var.
Bunu aşmamız lazım arkadaşlar. Adamın adı Fatih Artman. Bir gün çıkıp bize 'Yeter artık bana Harun demeyin!' diyebilir ama onun öyle bir mizacı yok. Dünyanın en efendi adamlarından bir tanesi. Hatta bu kadar şöhrete rağmen doğup büyüdüğü mahalledeki evinde ailesiyle yaşıyor. Onu köşede arkadaşlarıyla çekirdek çitlerken görürseniz şaşırmayın.
SEVİYORUZ MERKEZ!
Aziz Başeğmezden bahsetmeden bu adamı nasıl anlatırsın ki. Hayır hadi anlattın diğer aklı evveller nasıl kabul etti bunu. Beş para etmez bi galeri olmuş. Atıl kunt
Kodunu söyle bana kodunu! :')
On numara oyuncu gerçekten harika. Çok daha büyük başarılar dilerim kendisine.